TIMETURK / HABER MERKEZİ
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUM DER) Şırnak Şube Başkanlığı Cizre’deki olaylarla ilgili Cizre’de bir basın açıklaması yaptı.Mazlumder Şırnak Şube Başkan Yardımcısı Unan açıklamasına şöyle devam etti;
27.12.2014 tarihinde Cizre’de meydana gelen olaylar 3 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, pek çok vatandaşımızın da yaralanması ile sonuçlanmıştır. Kürt sorununda umut vaad eden bir sürecin yaşandığı bu günlerde Cizre de yaşanan can kayıpları sürecin bir kez daha ne kadar hassas ve değerli olduğunu ortaya koymaktadır. Cizre’deki STK’lar olarak biz söz konusu hassas ve kırılgan süreçte herkesi serinkanlı ve sağduyulu davranmaya çağırmayı tarihi bir sorumluluk biliyoruz.
Çözüm sürecinin geldiği bu aşamada geçmişte çatışan taraflar ortak bir zeminde buluşmaya yaklaşmış diyalog kanallarının açılması yönünde çaba ve irade göstermeye başlamışlardır. Böyle bir zamanda 27 Aralık 2014 tarihinde Cizre de başlayan olaylar Kürdistan halkının asırlık barış ve özgürlük özlemine düşman karanlık çevrelerin açık bir provokasyonudur. Bu bağlamda kim tarafından olursa, kime olursa olsun sıkılan her kurşun Kürt halkının barış ve özgürlük umuduna sıkılmıştır. Hiçbir hatanın telafi edilemeyecek sonuçlar doğurma riski olduğunu herkes iyice bilmelidir. Bu noktada tüm taraflara ve kamuoyunu tarihsel sorumluluk ve görevini hatırlatmayı hayati bir vazife biliyoruz.
Kürdistan halkı ve Türkiye kamuoyunun ortak vicdanında kabul gören barış sürecini sabote etmeye yönelik girişimlerinin Kürt halkının vicdanında mahkum edileceğini, tarihin ve kamuoyunun bunları af etmeyeceğini belirtmek istiyoruz.
Tek taraflı ve yanlı bilgilendirme ile ulusal basına yansıdığı şekliyle Cizre’de Müslüman evlerine yönelik saldırıların olduğu haberi gerçeği yansıtmadığını ifade eden Mazlumder Şırnak Şube Başkan Yardımcısı Unan,Kimi çevrelerin Müslüman evlere saldırıldığı şayiasına sarılarak bundan politik hesap devşirmesi kabul edilemez. Özellikle Zerdüştiler Müslümanlara saldırdı şeklindeki haber tarzı yapanlar ve güya İslami hassasiyetleri gereği kadim Müslüman Kürt halkının İslami duyarlığına sahip çıkma iddiası ile bu yayın anlayışına sarılanları daha dikkatli ve hakkaniyetli davranmaya davet ediyoruz. Keza Kürt halkı kadim zamandan beri Müslüman kimliği ile maruftur ve kimsenin dinini koruma saiki ile himayesine muhtaç değildir. Bu vesileyle tüm tarafları tarihsel görev ve sorumluluklarının bilincinde hareket etmeye provokasyonlara karşı serinkanlılık ve sağduyuyu elden bırakmamaya davet ediyor ölenlere Allah’tan rahmet ve yakınları başta olmak üzere tüm Kürt halkına sabır diliyoruz diye konuştu.
Cizre’de 27.12.2014 tarihinde Cizre’de meydana gelen olaylar 3 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, pek çok vatandaşımızın da yaralanması ile sonuçlanan olayın ardından Mazlum-Der Şırnak Şube Başkanlığı olarak olayla ilgili birçok görüşme ve araştırma yaptıklarını belirten Mazlum-Der Şırnak Şube Başkanı Av.Abdullah Ekinci, olayla ilgili bir rapor hazırladıklarını söyledi.
Ekinci, Mazlum-Der Şırnak Şubesi olarak olayların yatışmasını müteakip telefonla Hüda- Par İlçe Başkanı ile görüştük daha sonrada Cizre Devlet hastanesinde yaptığımız araştırmalarda 3 yaralı iki ölü olduğu bilgisine ulaştık. Akabinde de İnsan Hakları heyetiyle beraber HDP Şırnak İl Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirildi. Aynı zamanda HDP Şirnak Milletvekili Faysal Sariyildiz’a da telefonla ulaşılarak ve Cizre’deki diğer STK’lar ile birlikte DTK eş başkanı Selma Irmak’ı BDP Cizre İlçe binasında ziyaret ettiklerini ve bu yönde bir rapor hazırladıklarını belirtti.
Mazlum Der Şırnak Şube Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda Özetle Taraflar:
Hüda-Par ilçe başkanı "kendilerinin söz konusu çadıra saldırmadığını aksine olaydan bir gün önce HDP’den bir heyetin kendilerine nezaket ziyareti gerçekleştirdiğini ve bazı konularda hem fikir olarak ayrıldıklarını beyan etmiş akabinde gerçekleşen olaylara bir anlam veremediğini bazı gizli odakların kendilerini alana çekmeye çalıştığını beyan etmiştir.
HDP cenahında ise özetle söz konusu çadıra aralarında sivil polislerin de olduğunu tahmin ettiği bir gurubun ateş açtığını ve hayatini kaybeden her iki insanin da kritik yerlerinden muhtemelen “A4” diye tabir edilen silahla yada “keskin nişancı tüfeğiyle” vurulduğunu, inşaat halindeki kültür merkezi binasından ve panzerlerden ateş açıldığını Huda-Par’lilarin yaşadığı Nur Mahallesindeki sokağın askeri birliğe yakin olduğunu Huda-Par’lilarin onlardan destek aldığını beyan etmişlerdir.
İzlenimlerimiz:
Kanımızca olay tarafları birbirine düşürmeye çalışan ve çatışmasızlık ortamının yöremizde yarattığı kısmi rahatlığı bozmaya çabalayan derin yapıların provokasyon amaçlı eylemidir.Derin odaklar eliyle bir PKK, Hizbullah savaşı çıkarılmaya çalışılıyor.
Ayrıca görüştüğümüz tüm ilgililer özetle olayın provokasyon amaçlı olduğu konusunda ortak bir anlayış ve irade göstermişlerdir.
Basında "dindar insanlara saldırı" sözü çok kullanılıyor, aslında bu dindarlık ile ilgili bir şey değil, kanımızca bu husus çok ajite ediliyor. Müslüman ve Müslüman olmayan ayrımı üzerinden kamplaştırıcı, ayrımcı ve ayrıştırıcı bir söylem ile farklılıklar istismar edilmeye çalışılıyor. Halbuki olaylar Partizanlık temelinde gelişen bir rekabet anlayışı içersinde cereyan ediyor.
Kanımızca dilin yumuşaması gerekiyor. Tarafların birbirlerinin hassasiyetlerine saygı duyarak, bu cümleden birbirini sürekli suçlayan, taciz eden, çetecilikle itham eden beyanlardan kaçınması sürecin normalleşmesi yönünden zaruridir.Aksi takdirde Kürdistan coğrafyasının halihazırdaki sosyo-politik gerçeğini ihmal eden aksi bir tavır barış sürecini sabote etmeye çalışan karanlık odaklara imkan ve fırsat verecektir.
Görüştüğümüz ilgililer ve olayın tarafları güvenlik güçlerinin zaaf ve ihmalinin olduğu konusunda hemfikirdirler denildi.
HÜDAPAR'DAN MAZLUMDER'E YALANLAMA: BİZİMLE GÖRÜŞÜLMEDİ
Hüda Par çevresinden rapor üzerine şunlar ifade edildi:
Bugün yayımladığı bir raporla Cizre’de yaşanan olaylar hakkında bir değerlendirmede bulunan Mazlumder Şırnak Şube Başkanlığı, yayımladığı basın açıklamasında tüm Türkiye’nin ekranlardan izlediği saldırı görüntülerinin ve kurşunlanan dindar insanların evlerinin basın tarafından servis edildiği gibi olmadığını belirterek, Cizre’de yaşanan olayları “Partizanlık temelinde gelişen bir rekabet anlayışı” şeklinde yorumladı.
Mazlumder heyetinin HÜDA PAR Cizre ilçe teşkilatına taziye ziyareti için geldiğini belirten HÜDA PAR Cizre ilçe teşkilatı yetkilileri, gelen heyetle yapılan saldırılar ve yaşanan gelişmeler hakkında konuşmadıklarını ve yapılan ziyaretinde taziye ziyareti olduğunu belirterek Mazlumder Şırnak Şube Başkanlığınca yapılan “yaşanan olaylar sonrası taraflarla görüştük” şeklindeki açıklamalar HÜDA PAR Cizre İlçe Başkanı Ahmet Elçin tarafından yalanlandı.
Karanlık çevrelerin açık bir provokasyonuymuş!
27 Aralık 2014 tarihinde Cizre de başlayan olayların karanlık çevrelerin açık bir provokasyonu olduğu belirtilen açıklamada, saldırıların kim tarafından olursa, kime olursa olsun, sıkılan her kurşunun Kürt halkının barış ve özgürlük umuduna sıkıldığı ifade edilmesine rağmen, açıklamanın ileriki bölümlerinde iddia edildiği gibi bir saldırının yaşanmadığını belirtmeleri ise “kendileriyle çelişkiye düşüyorlar” şeklinde yorumlandı.
Partizanlık temelinde gelişen bir rekabet anlayışı!..
Mazlumder açıklamasında Cizre’de saldırıya maruz kalmış dindar ailelerin basına yansıyan açıklamaları, hamile bir kadının anlattığı dehşet dolu açıklamalar, HÜDA PAR üyesinin katledilen 65 yaşındaki babası ve haber yapmak için bölgeye giden gazetecilere yapılan saldırılar derin odakların provokasyonu ve partizanlık temelinde gelişen bir rekabet anlayışı içeresinde cereyan eden olaylar olarak değerlendirildi.
Saldırılanlar dindar ailelere değilmiş!
Cizre de yaşanan olayları olduğu gibi basına yansıtan ve mağdur ailelerin feryatlarını insanlara ulaştıran basına da haksız ithamlarda bulunulan Mazlumder açıklamasında, yapılan haberlerin tek taraflı ve yanlı bilgilendirme olduğu ifade edilerek saldırılanların dindar aileler olmadığını iddia edildi.
Mazlumder açıklamasında, bölgede, saldırılan evlerin dindar ailelere ait evler olmadığı, gündeme gelen tüm bu olayların temelinde politik çıkarlar olduğu ve Kürd halkının kadim bir Müslüman millet olduğu belirtilerek, “bölgede Müslüman Kürt halkına saldırı yapılıyormuş” şeklinde yayın yapan kuruluşlar hakkaniyetsiz davranmakla itham edildi ve gerek 6-8 Ekim olaylarında gerekse de Cizre olaylarında dindar halka yönelik PKK’nin yaptığı saldırılar ve işlediği katliamlar görmezden gelindi.
Mazlumder'in, bizimle görüşmedi…
Açıklamada “Mazlumder Şırnak Şubesi olarak olayların yatışmasını müteakip telefonla HÜDA PAR İlçe Başkanı ile görüşülmüş” beyanına cevaben bir açıklamada bulunan HÜDA PAR Cizre İlçe Başkanı Ahmet Elçin ise, Cizre olaylarıyla ilgili rapor hazırlayan Mazlumder'in, kendileriyle görüştükleri yönündeki iddialarını yalanladı.
Elçin, Cizre olaylarıyla ilgili rapor hazırlayan Mazlumder'in kendileriyle görüştüğü yönündeki beyanlarının doğru olmadığını belirterek Mazlumder'den kimseyle şuana kadar herhangi bir görüşmesinin olmadığını sözlerine ekledi.
