Dolar

32,5394

Euro

34,9000

Altın

2.426,77

Bist

9.722,09

İşte Abdullah Öcalan’ın mektubunun tam metni

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Nevruz Bayramı kutlamaları nedeniyle yazdığı mektup, Diyarbakır’da BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından Kürtçe, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder tarafından Türkçe olarak okundu.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-21 13:09:25

İşte Abdullah Öcalan’ın mektubunun tam metni


PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Nevruz Bayramı kutlamaları nedeniyle yazdığı mektup, Diyarbakır’da BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından Kürtçe, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder tarafından Türkçe olarak okundu.



İşte Abdullah Öcalan’ın mektubunun tam metni

Yüreği newroz ateşiyle barış ve özgürlük için tutuşan bütün dostlar merhaba!

Medeniyetlerin beşiği olan Mezopotamya'da görkemli Newroz ateşini bir uyanış ve Demokrasi şölenine dönüştüren halkımızı selamlıyorum.

Sizlerin şahsında ülkemin bütün gençlerine ve kadınlarına sevgilerimi gönderiyorum.
Yüreğinde barışa bir yer açan, sesimize kulak veren herkesi, tüm Türkiye'yi asırların dayanışma ruhuyla bir olmaya çağırıyorum.

Dünya medeniyetler tarihine beşiklik etmiş, kardeş Ortadoğu ve Asya halklarının da bayramını kutluyorum.

Hepinize yürek dolusu selamlarımı gönderiyorum. Merhaba!..

Bizler gencecik fidanları, canları, aşkları, emekleri kül eden savaş ateşini, yine böyle bir günde, geçtiğimiz Newrozda söndürmüş ve barış için büyük bir dirilişin meşalesini yakmıştık.

Sevgili Türkiye halkı!

Tarih bize göstermiştir ki eğer kararlı bir barış önderliği sergilenmezse tarihsel sorunlar bildiğini okur ve genellikle çok kayıplı dönüşümlerle cevaplarını üretirler.
Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur.

Son Newrozdan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miyadını doldurmuştur.

Şu ana kadar yürütülen bir diyaloğ süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma,tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gelgelelim diyaloğ süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur.

Barış savaştan daha zordur ama her savaşın da mutlaka bir barışı vardır. Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız.
Bizim direnişimiz, kardeş halklara karşı değil, hegemonik karakterli, yok sayan, imha eden, inkar eden zulüm düzenine karşı olmuştur. Dolayısıyla barışımız da hükümetler ya da devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir. Hükümet ve devlet bu gerçekliğe uygun bir ciddiyet geliştirmekle yükümlüdür.

Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin bir çok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladyo hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslarası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur.
Öte yandan sorumlu bir dil ve üslup bir çok ırkçı psikolojik harp metodlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır.

Bu barış, başta Rojava olmak üzere tüm bölgede ancak demokratik anayasal çözümlerle pekişecektir.

Kadınlar, biriktirdikleri büyük özgürlük ve eşitlik potansiyelinin yanında, demokratik toplumsal gelişmeye ekledikleri yeni etik ve estetik değerlerle bu barışın asıl taşıyıcısı olacaklardır.

Hareketimiz bir gençlik hareketi olarak başlamış ve hep genç kalmıştır. Bu barışa yönelik saldırılara ve provakasyonlara karşı, barışın yılmaz savunucuları da yine gençlik olacaktır.

Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına savrulmuş göçmen halkımız, dünyaya barışı ve onurlu özgür yaşamı haykıran sesimiz olacaklardır.

Umudun tükenmeye yüz tuttuğu her yerde eşsiz, emsalsiz iradeleriyle hayatını, sağlığını ve özgürlüğünü, gözünü kırpmadan veren bütün yoldaşlarımız,temel dayanağımız olacaklardır.

Irkçı, ayrımcı, üsttenci ve kan kokan nefret söylemlerine karşı, bin yıllık kardeşlik serüvenimizle Türkiye halkları en etkili cevap olacaklardır.
Bütün inançların, halkların, kültürlerin ve emeğin kendisini özgür hissedeceği bir özgür ve tam demokratik ülkeye olan inancımla ve en devrimci duygularımla hepinizi selamlıyorum.

Kendini çağına ve insanlığa karşı sorumlu sayan herkesi büyük barışımızın yapı taşı olmaya çağırıyorum.

Selam olsun halkların kardeşliği için sorumluluk üstlenenlere.

Yaşasın Newroz!

Yaşasın halkların kardeşliği!

Abdullah Öcalan

İmralı Cezaevi


GEÇENE SENE NELER DEMİŞTİ?

Bundan bir yıl önce Öcalan, 21 Mart 2013 Newroz’unda, şu mesajı vermişti: “Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun” noktasına geldik. Yok sayan, inkar eden, dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Türküne, Kürdüne, Lazına, Çerkezine bakmadan insandan, bu coğrafyanın bağrından akıyor. Ben, bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.”

-- -- --



Diyarbakır'da kutlamanın yapılacağı merkez Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı'nda gruplar toplanmaya başladı. Kentin değişik noktalarından parka gelen vatandaşlar, yoğunluk nedeniyle yaklaşık bir kilometre uzaklıkta araçlardan inerek yaya olarak alana alınıyor. - Etkinliğin yapılacağı alandaki platforma 10 dilde, "Nevruz kutlu olsun" pankartı asıldı.

BDP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kışanak, HDP Eş Genel Başkanı Kürkçü ve Tuncel, PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, bazı milletvekilleri ve belediye başkanları parti otobüsüyle Newroz Parkı'na geldi - Nevruz kutlaması için Diyarbakır'da bulunan Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin eşi Hero Talabani de yöresel kıyafetle geldiği alanda protokol için ayrılan bölümde yerini aldı.

Kutlamaların yapılacağı merkez Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı'nda gruplar toplanmaya başladı.

Aralarında BDP'nin de bulunduğu tertip komitesince düzenlenen nevruz kutlamasına katılmak için kentin farklı noktalarından belediyeye ait araçlarla ücretsiz parka taşınan vatandaşlar, yoğunluk nedeniyle yaklaşık bir kilometre mesafede araçlardan inerek, yaya olarak alana alınıyor.



Vatandaşların büyük bölümünün tertip komitesinin çağrısı doğrultusunda yöresel kıyafetlerle kutlamalara katıldığı görüldü.

Kürtçe ve Türkçe, ''Nevruz kutlu olsun'' yazılı flamaların asıldığı alana girişler sırasında tertip komitesinin de görevlendirdiği 10 bin kişi alandaki koordinasyonu sağlıyor.

Bazıları yöresel kıyafet giyinen ve zabıta ekiplerince park alanı dışında belirlenen yerlere yerleştirilen çok sayıda seyyar satıcı alanda yemek, tatlı, su ve ciğer kebap satıyor.

Platformda aralarında Kürtçe, Türkçe, Arapça, Süryanice'nin de yer aldığı 10 dilde, "Nevruz kutlu olsun" pankart yer alıyor.

Çok sayıda televizyon kanalının canlı olarak yayınlayacağı kutlamayı izlemek için yurt içi ve yurt dışından Diyarbakır'a gelen 350'yi aşkın gazeteci akreditasyon yaptırdı.



Alanda toplanan gruplar, müzik yayını eşliğinde halay çekerek eğlenmeye başladı. Çocuklar alanın yakınındaki parkta oyun oynarken, bazı aileler de çimlere serdikleri kilimlerin üzerine piknik yapıyor.

Sabahın erken saatlerinden itibaren alana gelmeye başlayan bazı vatandaşlar beraberinde getirdikleri çay ve malzemelerle, kimileri de seyyar satıcılardan satın aldıkları ciğer kebapla kahvaltılarını yapıyor.

Parkın etrafındaki açık arazide top oynayan çocuklar, parkta çay içenler ve halay çekenlerle alanda tam bir karnaval havası yaşanıyor.

Diyarbakır, Abdullah Öcalan’ın geçen yıl açıkladığı deklarasyondan sonra ikinci bir deklarasyonun daha açıklanacağı Nevruz kutlamalarına hazır. Kutlamalar için dünyanın birçok ülkesinden binlerce konuk davet edildi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Heroxan Talabani de kutlamalar için kente geldi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunması beklenen Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları için kente adeta insan akını var. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından binlerce insan Nevruz için kente geldi. Oteller tamamen doldu, birçok konuk, BDP’nin kampanyası ile kent halkının evinde kalıyor. Güvenlik önlemlerinin üst düzeye çıkarıldığı kentte, aşırı kalabalık nedeniyle sokaklar insanlarla dolmuş durumda.

21 Mart Nevruzu’na Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Heroxan Talabani, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Hükümeti’nden üst düzey 2 bakan ile PYD eşbaşkanlarının yanı sıra Rojava Özerk Kantonları’ndan üst düzey 7 Bakan’ın da katılacağını söyleyen Özhekti, şöyle dedi:


“Bu tarihi süreçte, emek ve demokrasi güçleri olarak Nevruz’un ruhuna uygun fiili meşru mücadele hattını esas alarak güçlü katılım gerçekleştireceğiz. Tüm bölge emekçilerine çağrımız şudur: Tarihi Amed Nevruzu’na katılarak halkımızın özgürlük ve barış talebine ortak olmalıyız. Emekçiler ve halkımızın talebi 21 Mart Nevruz Bayramı’nın resmi tatil ilan edilmesidir. Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan ve biz emek, demokrasi güçlerinin de desteklediği imza kampanyası için stantlar açacağız.”










CEMİL BAYIK'IN VİDEO MESAJI YAYINLADI

Newroz meydanında şu sıralar KCK yöneticisi Cemil Bayık'ın mesajı video olarak yayınlandı.

Bayık mesajında Kürt hareketinin barışçıl bir çözüm için büyük bir irade gösterdiğini ancak henüz bekledikleri karşılığı göremediklerini vurguladı. Hükümete dönük sert eleştiriler yönelten Bayık sürecin seçimlere kurban edilemeyecek kadar tarihi ve hayati olduğunu söyledi.

Bayık'ın konuşması şöyle:

“Hiçbir zaman doğal haklarını kabul etmiyorlardı, siyasi haklarını kabul etmediler, sorunu bu şekilde ele almadılar, güvenlik çerçevesinde ela aldılar. Bir kez daha Kürtleri kandırarak netice almak istediler.

Ancak kabul etmeleri gerekir ki bu dönem bitti. Bugün Batı Kürdistan’da yaşananlar bunun kanıtıdır. Artık Kürtleri yok etme üzerine hesap yapılmamalı, birlikte kardeşçe yaşamayı kabul etmeliler. 2013 manifestosu, kardeşlik, Kürt sorununun çözümünü esas alıyordu.

Eğer Önder Apo’nun başlattığı sürece çözüm yönüne sürece yaklaşsalardı, netice alınırdı. Netice alınmadıysa, süreç tıkandıysa, devlette büyük bir kriz yaşanıyorsa o bu gerçeklikle bağlantılıdır.

Bu sürece doğru yaklaşılsaydı bugün kriz yaşanmayacaktı.

Başkan Apo, 2013 Newroz’unda bu tarihi manifestoyu, dünya önünde ilan ederken, bunu devlet ve hükümet için değil, esas olarak halklar ve demokratik güçler için yaptı.

Biz de dahil, Türkiye halkları ve demokratik güçler buna yeterli sahip çıkmadılar. Eğer biz, halklar ve demokratik güçler vazifelerini yerine getirseydi, bu süreç gelişirdi, Türkiye demokratikleşebilir ve Kürt sorunu çözülebilirdi.

Bu kriz de bugün yaşanmazdı.

Eğer Türkiye’de demokratikleşme olmadıysa ve Kürt sorunu çözülmediyse, bunun sorumlusu AKP hükümetidir.

AKP yaratılan müzakere zeminin boşa çıkardı.

2014 Newroz’una giriyoruz. Bu Newroz’da da yine umutluyuz. Hiçbir zaman umudumuz tükenmedi. Ama Türkiye’de demokratikleşme gelişmedi ve Kürt sorunu çözülmedi, böyle Newroz’a girdik. Bununla birlikte kazanımlarımız var (…) Şimdi kimin barış istediği ve sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünü istediği ortaya çıktı

AKP’nin demokratik siyasetle çözümünü istemediği de ortaya çıktı. AKP’nin çözüm önündeki en büyük engel olduğu ortaya çıktı. Bu engel ortadan kaldırılmadan çözüm gelişmez.

Bizim umudumuz, Türkiye’yi bu krizden halkla lehine çıkarmak, eğer demokratik bir program öne çıkarılır ve mücadele yürütülürse, alternatif oluşturabilir ve halklar dönemini öne çıkarabiliriz.

Eğer Türkiye’de demokratikleşme ve Kürt sorununun, sorunları çözümünü istiyorsa, bunun yolun Önder Apo’nun özgürlüğünden geçer. Önder Apo ve cezaevlerindeki siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor, bunun zamanı gelmiştir. Hatta geç kalınmıştır. Aksi halde sorunlar daha da ağırlaşacak.

Eğer Kürtleri yok etmek isterlerse, Kürtler ve PKK’nin mücadelesi daha da büyüyecektir ve hatta Türkiye’nin parçalanmasına yol açabilir. Bunu istemeyenler yaklaşımlarını ve zihniyetlerini değiştirmeli, Kürt sorununu çözümüne gelmeli ve Önder Apo’yu serbest bırakmalı.

Bu yerel seçimler Kürt sorununun çözümüne ve Öcalan’ın özgürlüğüne hizmet etmeli. Herkes BDP ve HPD adaylarına yardım etmeli. Herkesin sorumlu yaklaşması gerekiyor. Eğer bu seçimlere olumlu neticeler alınırsa, Türkiye’nin demokratikleşmesine, Kürt sorununun siyasi çözümüne ve Önder Apo’nun özgürlüğüne hizmet edecek.

2014 Newroz’unu tüm Kürdistan halkı ve tüm dünya halklarına kutluyorum, hürmetlerimi sunuyorum, tüm halklar için başarılar diliyorum.”

NEWROZ'A CUMA NAMAZI ARASI: Kutlamalara Cuma namazı nedeniyle ara verildi. Namazdan sonra Öcalan'ın mektubunun Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan tarafından okunması bekleniyor.

NİYAZİ KOYUNCU SAHNEDE: Karadeniz'in efsane ses Kazım Koyuncu'nun kardeşi Niyazi Koyuncu sahne aldı. Tulum ve kemençe eşliğinde meydanı coşturan Niyazi Koynucu halkların kardeşliği vurgusu yaparken herkesin Nevruz bayramını kutladı.

NEVRUZ'DA BİR İLK:
 2013 Nevruz kutlamaları PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mektubuyla çözüm sürecine start vermiş ve bir ilke sahne olmuştu. 2014 Nevruz kutlamaları ise bir başka ilke sahne oldu. KCK yönetiminin tepe ismi Cemil Bayık'ın videolu mesajı Nevruz tarihine geçen notlar arasında yerini aldı.

PROTOKOLDE İLGİNÇ İSİMLER

Protokol tribününde komite üyeleri ve davetliler yerlerini almaya başladı. Protokolde yeri alan isimler arasında Mele Bahtiyar, Hero Talabani, Leyla Zana ve Ahmet Türk de var.




YOĞUNLUK NEDENİYLE YÜRÜYEREK GELDİLER

Aralarında BDP'nin de bulunduğu tertip komitesince düzenlenen Nevruz kutlamasına katılmak için kentin farklı noktalarından belediyeye ait araçlarla ücretsiz parka taşınan vatandaşlar, yoğunluk nedeniyle yaklaşık bir kilometre mesafede araçlardan inerek, yaya olarak alana alınıyor.

YÖRESEL KIYAFET ÇAĞRISI

Vatandaşların büyük bölümünün tertip komitesinin çağrısı doğrultusunda yöresel kıyafetlerle kutlamalara katıldığı görüldü. Bazıları yöresel kıyafet giyinen ve zabıta ekiplerince park alanı dışında belirlenen yerlere yerleştirilen çok sayıda seyyar satıcı alanda yemek, tatlı, su ve ciğer kebap satıyor.

350 GAZETECİ AKREDİTE OLDU 

Platformda aralarında Kürtçe, Türkçe, Arapça, Süryanice'nin de yer aldığı 10 dilde, "Nevruz kutlu olsun" pankart yer alıyor.Çok sayıda televizyon kanalının canlı olarak yayınlayacağı kutlamayı izlemek için yurt içi ve yurt dışından Diyarbakır'a gelen 350'yi aşkın gazeteci akreditasyon yaptırdı.

PİKNİK YAPAN DA VAR HALAY ÇEKEN DE

Alanda toplanan gruplar, müzik yayını eşliğinde halay çekerek eğlenmeye başladı. Çocuklar alanın yakınındaki parkta oyun oynarken, bazı aileler de çimlere serdikleri kilimlerin üzerine piknik yapıyor.Parkın etrafındaki açık arazide top oynayan çocuklar, parkta çay içenler ve halay çekenlerle alanda tam bir karnaval havası yaşanıyor.



 

Haber Ara