Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Eski komutandan darbe duası!

Deniz Harp Okulu komutanlığından istifa ettikten sonra Aydınlık'a yazar olan Türker Ertürk, Mısır darbesi için 'Darısı başımıza' diye dua etti.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-05 12:48:19

Eski komutandan darbe duası!

Deniz Harp Okulu Komutanlığından istifa ettikten sonra Doğu Perinçek'in Aydınlık saflarına katılan Ertürk, Mısır'daki darbeye övgüler dizip "darısı başımıza" diye dua etti.

Bugünkü köşe yazısının başlığını da bu şekilde atan Ertürk, "Mısır'daki darbenin de 'darbe' değil gerçek halk hareketi olduğunu" iddia etti.

Tuğamiral Türker ERTÜRK KİMDİR?

2010 yılındaki YAŞ'ta Tümamiralliğe terfi ettirilmeyen Türker Ertürk, Deniz Harp Okulu Komutanlığı'ndan istifa etmişti.

Ertürk'ün özgeçmişi şöyle;

1957 yılında Trabzon’da doğan Tuğamiral ERTÜRK, Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu eğitimlerini tamamlayarak 1979 yılında Donanmaya katıldı. Donanmada 15 yıl süre ile muhtelif gemilerde Branş Subaylığı, Bölüm Amirliği, II. Komutanlık ve Komutanlık görevlerini yapmış olup en son 1996–1998 tarihleri arasında TCG ALÇITEPE Komutanlığını yaptı.

Tuğamiral Türker Ertürk 1992 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisi ve 1999 yılında Roma’da Nato Savunma Koleji eğitimlerini tamamladı.

1992-1994 yılları arasında Dz.K.K.lığı Harekat Milli Plan Subayı, 1998-1999 yılları arasında Donanma Komutanlığı Tatbikat ve Eğitim Kısım Amirliği, 1999-2000 yılları arasında Yıldızlar Suüstü Eğitim Merkezi Komutanlığında Taktik Geliştirme Grup Başkanlığı, 2000-2003 yılları arasında Londra Silahlı Kuvvetler ve Deniz Askeri Ataşeliği, 2003-2004 yılları arasında Eğitim Filotillası Komodorluğu, 2004-2005 yılları arasında Deniz Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanlığı, 2005-2006 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Komuta Kontrol Daire Başkanlığı görevlerini yapan Tuğamiral Türker Ertürk 30 Ağustos 2006’da Tuğamiral rütbesine terfi ederek Karadeniz Bölge Komutanlığı’na atanmış ve bu görevi 2 yıl süreyle sürdürmüştür.

Tuğamiral Türker Ertürk evli ve iki çocuk babasıdır.

İşte skandal yazıdan bölümler;

ERDOĞAN'IN RUH İKİZİ


Mursi'yi gerçekten iyi tanıyabilmek için Erdoğan ile beraber düşünmemiz gerekir. Birbirlerinin ruh ikizleridir dersek yanlış olmaz. Mursi de Erdoğan da demokrasiyi amaç değil araç olarak, yani hedefe ulaşıncaya kadar binilecek tramvay olarak görmüşlerdir.

İktidar aygıtını ellerine geçirince tek amaçları, daha fazla otoriter bir yönetim kurmak ve muhaliflerinin demokratik taleplerini görmemek olmuştur. Her ikisinin de siyasi görüşü siyasal İslam olup devleti mümkün olduğu kadar daha fazla Islamileştirmeye çalıştılar.

ikisinin de milli egemenlik kavramı çağdışıdır ve demokrasi anlayışlan sadece sandıktan ibarettir. Halbuki sandık, demokrasinin en önemli enstrümanı değildir. Dini istismar etmek ve seçimler öncesinde para, yiyecek malzemesi ve erzak dağıtımı yoluyla oy çalmak ortak yaklaşımlarıdır.

Erdoğan'ı cok üzmüş!

Mısır'da halk hareketi sonucunda Mursi ve Müslüman Kardeşlerin devrilmesi, sanırım Erdoğan'ı çok üzmüş ve kendi akıbeti açısından derin bir düşünceye sevk etmiştir. Çünkü Erdoğan gençliğinden beri Müslüman Kardeşler örgütüne sempati duyan, Mısır'da ve diğer Arap Baharı ülkelerinde iktidara gelmelerini alkışlayan bir konumda olmuştur. Ayrıca Mursi'nin, iktidara geldiğinden beri Erdoğan ve AKP ile akıl alıp akıl verme ve yol haritası çizme ilişkisi içinde olduğu herkesin malumudur.

MISIR'DAKİ DARBE DEĞİL
GERÇEK HALK HAREKETİYMİŞ


Mısır'da Mursi'nin iktidardan uzaklaştırılmasına yol açan müdahale bir darbe değil, gerçek bir halk hareketidir ve devrimdir. Umarım, sonraki gelişmeler Mısır halkının yararına olur. Durumun aynı zamanda emperyalizmin yönlendirmesine de açık olduğunu bilmemiz gerekir.

"DARISI BAŞIMIZA"

Ülkemizde Erdoğan 11 yıllık icraatlarına karşı birikimin bir sonucu olan halk hareketini hunharca ve vahşice bastırmaya çalışıyor, halkı birbirine düşürüyor, eli sopalı militanlarını halk hareketinin üzerine gönderiyor, rüşvetle ikna edilmiş ve bindirilmiş kıtalar ile karşı mitingler düzenliyor, antidemokratik yüzde 10 barajında diretiyor, Suriye'de eli kanlı El Nusra teröristleriyle işbirliği yapıyor, diktatörlük peşinde koşuyor ve en son seçimlerde yüzde 49,83'le çıktığı için buna bizim milli irade ve demokrasi dememizi istiyor!

Mursi diktatörünün bir halk hareketi ile devrilmesi bize gösteriyor ki, Doğu Akdeniz'in güneyinde demokrasi şimdilik satıh yapmaya ve yüzünü göstermeye başladı.
Darısı başımıza, Doğu Akdeniz'in kuzeyinde bulunan ülkemizde olması...

Haber Ara