Dolar

32,5826

Euro

34,8210

Altın

2.504,88

Bist

9.693,46

Kültür’den Osmanlı’da Kadın özel sayısı

Üç ayda bir yayınlanan Kültür Dergisi, bu defa “Osmanlı’da Kadın Özel Sayısı” ile okurlarının karşısına çıktı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-16 22:19:00

Kültür’den Osmanlı’da Kadın özel sayısı
Fatih Selek / Türkiye

Osmanlı kadınlarına dair az çok herkes malumat sahibidir. Saraylı kadınlar, hanım eserleri, kadın romancılar, kadın muharrirler, kadın hattatlar, kadın kahramanlar ve daha birçok sıfatlar sayılabilir. Peki siz hiç Osmanlı’nın kadın mahkûmlarını duymuş muydunuz?

Üç ayda bir yayınlanan ve “Osmanlı’da Kadın Özel Sayısı” ile okurlarının karşısına çıkan Kültür Dergisi, meseleyi gündeme taşıdı. Meğerse, Tanzimat’tan sonra ceza infaz sistemindeki değişikliğin ardından kadın mahkûmları koyacak yer bulunamamış. Başbakanlık Osmanlı Arşiv uzmanlarından Muzaffer Albayrak’ın kaleme aldığı bir makaleye göre; 1839’da kabul edilen Tanzimat Fermanı’ndan bir yıl sonra ilk ceza yasası çıkarılmış.

YAPTIKLARI YANLARINA
“Kadın-erkek, müslim-gayrımüslim herkes kanun önünde eşittir” ilkesi uyarınca kadın suçlulara da hapis cezası gündeme gelir. Ancak memlekette müstakil kadın hapishaneleri bulunaz. Suç işleyen kadınlar hapse atılamadığı gibi zaman aşımından dolayı da cezasız kalmaktadırlar. Bu yüzden kadınların işlediği suçlarda artış tespit edilir. Ve 1879’da bir nizamname değişikliyle “tevkivhane, hapishane ve hapishane-i umumilerde nisalara (kadınlara) mahsus bir bölüm bulundurulacaktır” hükmü getirilir. Ardından vilayetlerde kadın hapishaneleri kurulması girişimlerinde bulunulur. Ancak devletin ekonomik imkanları yetersiz kalır.

HANELER HAPİSHANE
Bunun üzerine geçici çözümler üretilmeye başlanır. Erkek hapishanelerinde bir kadın koğuşu kurulması, hapishane olmayan yerde uygun evlerin hapishane olarak kiralanması gibi... İkinci usul çabuk kabul görür. Lakin, bu sefer de kadın mahkûmların firar etmemeleri için gardiyan ihtiyacı doğar. Kiralanan evlerin önlerine erkek gardiyan konulunca, tahmin edileceği üzere yeni bir sıkıntı baş gösterir.
“Bu iş böyle gitmeyecek” denir ve kiralanan evin sahibesine gardiyanlık gö-revi verilir. Bu usul de tutmayınca çare olarak suçlu kadının vilayet merkezlerine sevki gündeme gelir. Sevk edilinceye kadar imam ve muhtar evlerinde tutulacaktır. Ne çare ki suistimaller olur ve firarlar başgösterir. Kadın mahkûmların durumu yıllar sonra (1916) “Hapishaneler Nizamnamesi”yle ele alınır. Buna göre; kadınlar ayrı hapishanelere konulacak, cezalarını çekerlerken tek tip elbise giyecek, senede üç baş örtüsü, üç gömlek, bir iç hırkası, iki çift çorap, iki çift terlik alabileceklerdir.



İletişim: [email protected]
Tel: 0212 491 04 27



Haber Ara