Dolar

32,2714

Euro

34,6767

Altın

2.394,81

Bist

10.336,50

SP – Ak Parti ittifakı ve CHP’ye tepki

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-02 09:11:26

SP – Ak Parti ittifakı ve CHP’ye tepki

Hepimiz okyanuslara açılmaya niyetli olan, engin sularla mücadele eden ayni geminin yolcusuyuz. Denizde karşımıza çıkan kasırga veya değişik tehlikelere karşı el birliği yapıp mücadele edersek kurtulabiliriz. Akıl ve mantık ortak amaç uğruna işbirliği yapılmasının gerektiğini söylüyor. Ancak içimizdeki bazı beyinsizler bırakın ortak mücadele etmeyi ellerindeki delici ve kesici aletlerle geminin dibini delmeye çalışıyor.

Eğer bu gemi batacak olursa sadece karşı olduğu, gıcık kaptığı veya sınır olduklarının yanında çok sevdikleriyle birliktekendisi de batıp boğulacak. Bu tehlike ve akıbet kendilerine anlatılmasına rağmen kin ve nefretine yenik düşüp hainlik ve düşmanlık yaparak geminin su alması için iç ve dış mihraklarla işbirliği yapmaya devam etmeleri en iyimser anlatımlaahmak olduklarını gösterir.

Geminin içine sızan bu kişilerin ahmak değil de birer ajan provokatör ise o zaman işin seyri değişir. Ahmaklar gemiyi batırmaya çalışırken bir şekilde kendine gelip vazgeçebilir ancak ajan ve kripto olanlar ne yaptıklarını ve niçin yaptıklarını gayet iyi bildiğinden hainlik ve kahpelikten vazgeçmezler. İşte en büyük tehlike de budur.

Yaşadığımız bu kaos ve sıkıntılı günlerde herkes çok dikkatli olmalı. Vatan ve milletin selameti için üzerine düşen vazifeyi üstlenmelidir. Yan koltukta oturan kişiye çok kızabilir ve nefret dahi etmiş olabilir. Ancak bu duyguyu bir kenara bırakıp geminin emin bir şekilde güvenli limana çıkmasını sağlamak gerekir. Ondan sonra insanı ve medeni ölçülerdemücadeleye devam edilir. Sevilmeyen kişilerle aynı kamerada seyahat edilmeyebilir. Ama ilk önce bu zeminin olması içinhüsnü niyet ve gayret göstermek lazım.

7 Haziran tarihinde ülkede bir seçim oldu. Çarpık ve aptalca kanunlar yüzünden halkın duygu ve istekleri meclise yansımadı. Hiç bir siyasi parti tek başına iktidar olamadı. Bu dünyanın sonu değil ki dünyada onlarca devlet koalisyonhükümetleriyle yönetilir.

Son zamanlarda Türkiye düşmanlığı Angela Merkel'le ayyuka çıkan Nazı kalıntısı Almanya genelde koalisyonlarla yönetilir. Ancak orada kanun ve yasalar oturmuş ve içinde ajanlar ve ülkeyi batırmaya ant içmiş yerli(!) hainlerolmadığından ülkenin idaresinde hiçbir sorun olmuyor.

Şimdi bir seçim hükümeti kuruldu. Hayırlı olsun. 1 Kasım'da tekrar seçim olacak. Sonuç ne olur belli değil. Bazı partiler daha önce seçim ittifakı yapmıştı, belki de bu seçimde de yapılacak. Bu da normal bir gelişmedir. Ben bunu yadırgamam. Gönlümden Saadet Partisi (SP) ile AK Parti'nin ortak seçim ittifakı yapması geçiyor.

SP – Ak Parti ittifakı oyunları bozabilir

Ben siyasetçi veya politikacı değilim. “Üst akıl” veya kanaat önderi de değilim. Normal bir vatandaş olarak diyorum buiki siyasi parti 1 Kasım seçimlerine ortak girsinler. Fikirleri birbirine nispeten yakın bu partiler ülkenin sıkıntısına merhem olabilir. Her iki tarafta da vatana ve millete hizmet aşkının olduğunu biliyorum. Kapris, ihtiras ve şahsi menfaatleri bir kenara iterek SP – Ak Parti ittifakı yapılır seçime gidilirse ülke ve millet için hayırlı olur.

Gemiyi Paralel, yatay ve dikey olarak delmeye çalışan vatan hainlerin oyunları ve hileleri gerçekleşmemiş olur. Her şeye “Hayır” diyen MHP'nin başındaki Devlet Bahçeli'nin kaprisinden, İmam Hatip'in yanı sıra dindarlarla sorunlu ve ülkenin kalkınmasından rahatsız olan CHP zihniyetinden kurtulmak için bu ülkenin yönetimi inançlı ve vatanperverlerin elinde olmalıdır.

Makul şartlarda anlaşarak seçime ortaklaşa gidilirse tek başına iktidar gücüne ulaşılmış olunacak. Böylece ülkenin iç ve dış düşmanlarına daha rahat “Dur!” diyebiliriz. FETÖ, PKK ve diğer emperyalistlerin ülkemiz için yaptıkları şer ortaklıklar bitebilir, ahlak ve maneviyat eksenli hamleler daha rahat yapılabilir.

Şunu açıklıkla ifade edeyim ki bu birlikteliğe her iki siyasi partinin ihtiyacı var. Tabandakiler böyle birlikteliği bekliyor. Ancak bazı kripto ve laf taşıyan koğucuların aradan çekilmesi gerekir. Hemen, vakit kaybetmeden bu seçim ittifakınınyapılmasını benim gibi destekleyen yüzbinlerin olduğunu biliyorum.

Diğer siyasi parti ve görüşlerden bu ülkeye fayda gelmedi ve gelmesi de çok zor gözüküyor. Gerçek anlamda ülkenin birliğini, kardeşliğini ve beraberliğini kaç parti istiyor? Kürt ve Türk kardeşliğinin ırk değil dini temel üzerine oturması gerektiğini savunan kaç kişi vardır? Osmanlı bakiyesi olan bu halkları, ırkları değil ortak inanç ve ülkü birliği bir arada tutmuştur. Şimdi bu kardeşliği bozup savaş ortamı çıkarmanın ve Türk – Kürt ırkçılarının taraftar toplamasının önüne geçmek gerekir. Bunu SP- Ak Parti ittifakı yapabilir düşüncesindeyim.

Diğer siyasi hareketlerde nedense hep bir ötekileştirme vardır. Politika ve proje üretemeyen beceriksiz “aylak” kişilerin genelde siyasetin içine girip nemalanma yolunu seçtiklerinden sevgi ve saygı da kaybolmuş oluyor. Vasıfsız ve sokak diline sahip bu siyasiler sokaktakileri etkilemek için abuk – sabuk iftira ve hakaret içeren konuşmalar yapınca ortalık gerilmiş oluyor.

Bir siyasi partinin icraatlarını ve fikirlerini eleştirmek yerine o partideki kişilerin özel hayatı, liderin fiziki özellikleri veya eksiklikleri gündeme getiriliyor. Bu ayrışma, daha önceleri şahit olduğumuz “sağ-sol” kavgaları nedeniyle halktan bazıları birbirini öldürmüş. Yanı tam bir ahmaklık ve cahillik örneği.

Sümeyye Erdoğan'a iftira atanları telin ediyorum!

Seçim meydanlarında liderler ve siyasiler o kadar seviyesiz ve edepsiz sözler sarf ettiler ki bizim burada onlardan bir kaç örnek vermeye ahlakımız ve edebimiz müsaade etmez. Bu kişilerin aslında müstehcenlikten, iftira, yalan ve halkın huzurunu bozmaktan yargılanmaları, belli müddet siyasetten men edilmeleri gerekir. Bu aşağılık yaratıkların kapris ve aptallıklarına katlanmak zorunda mıyız?

Psikolojik hasta olduğundan şüphelendiğim kendini bilmez bir CHP milletvekili var. Ülke ve milletin aleyhine her ne kadar eylem ve korsan miting varsa orada bulunan ve şov yapan bir zavallı var. Polise ve güvenlik birimlerine direnen ancak sıkıştığında “ben milletvekiliyim bana dokunamazsın” diyen bu seviyesiz hatta çukur kişi yine yalan, iftira ve sansasyonel bir gündemle kafamızı ütülemeye devam ediyor.

Onu yakından tanıyanların anlattığına göre cinsiyet sorunu olan bu kişi her ne kadar kendini “solcu” gibi gösterse de o aslında kimliğini halktan saklayan tedavi edilmesi gereken bir hasta. Bir ara Silivri cezaevinin önünden ayrılmayan ve her fırsatta FETÖ ve onun paralelinde olan kişi ve kurumlara ağza alınmayacak galiz kem sözler söylüyordu. Şimdi ise bu kişi Haşhaşı FETÖ ve yandaşlarıyla kanka oldu.

Hemen her gün Haşhaşılerın ve ayrılıkçıların güdümünde olan kanal ve gazetelerde konuşması ve sanki çok değerliymiş gibi görüşleri yer alıyor. Burada hasta ve kişiliksiz olan sadece CHP milletvekili değil onu, TV kanallarına ve gazetelerinde konuşturanlar da en az onun kadar hasta ve tedavi edilmesi gereken kişiler olduğuna inanıyorum.

Daha düne kadar bunlara ve şizofren olduğu iddia edilen liderine ağza alınmayacak hakaretler ediyordu, Onlar da bu zavallı hakkında demediklerini bırakmamıştı. Şimdi ne oldu da can – ciğer oldunuz? Allah düşmanın bile şereflisini ve akıllısını nasıp etsin!

Bu zavallı yaratık şimdi bir bacımıza karşı iftira kampanyası başlattı. Bu kızımız kamuoyunda tanınan birisi olduğundan daha fazla ses getirdi. Ancak bu aşağılık mahluk bu kızımızın Müslüman kimliğinden dolayı bu iftirayı atıyor. Müslümanlara yönelik her zaman her platformda hakaret ediyor. Beyinsiz adam fikir beyan etmeyip açıkça iftira ve hakaret ediyor.

Sümeyye'nin şahsında temsil ettiği inanca hakaret ediliyor!

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan babasının siyasi şöhretinden istifade edipetrafta dolaşan ve magazin dünyasını peşinden koşturan birisi değil. Aksine İmam Hatip ahlakıyla yoğrulmuş yurt dışında okumuş ve akademik çalışmalar yapan akıllı ve zeki birisidir. Yaptığı çalışmalarından ve konuşmalarından dolayı kendisini hep takdir ettim.

Böylesi edepli ve akademik kariyere sahip bir hanımefendi kızımıza cinsiyeti belli olmayan bir meczubun çıkıp çok çirkin bir iftira atması kabul edilebilecek bir durum değildir. Haydi diyelim ki o CHP'li hasta ruhlu kişi böyle bir iftira attı.FETÖ'nün yayın organlarından olan Today's Zaman paçavrasına ne oluyor? Sanki gerçekmiş ve önemli bir habermiş gibi” Lazika İslam Emirliği tarafından Sümeyye Erdoğan'a evlilik teklifinde bulunulduğu” yalan haberi ajanlığını yaptığıülkelere servis etti. Hem Türkçe hem de İngilizce olarak yaptıkları haberlerin birçoğu yalan ve çarpıttırılmış haberlerdir. Bunlar nasıl insan böyle?

Erdoğan ve ailesine siyasi veya şahsi düşmanlığınız olabilir belki. Bu düşmanlığı namuslu ve şerefli aile bireylerine kadar indirgemek olur mu? Genç bir kızın hem ülke içinde hem de ülke dışında bu kadar aşağılayıcı yalan ve iftira ilerencide etmek kime ne fayda getirir?

Bu iftiradan FETÖ Haşhaşıleri ve CHP zihniyeti ne elde etmiş oldu ve olacak? Hiç! Sadece attıkları iftira veseviyesizlikleri hem akıllarda hem de yazılı olarak tescillendi. Bu yaratıklara “günah” terimini hatırlatmak isterdim ama maalesef bu güruh eski ortak değerlerimizi çoktan unutmuş bir delinin peşine takılmış yuvarlanıyorlar. Bir gün bu tür pis ve alçak iftira gelip sizi de bulabilir. Böylesi bir durumda, tüm pisliklerinize rağmen yine de sizi savunurum. Bizim tek şiarımız adalet ve doğruluktur.

Söz konusu milletvekilinin adını anmıyorum bile ama CHP yetkilileri ile FETÖ'nün Haşhaşı timini insafa ve ahlaklı olmaya davet ediyorum. Belden aşağı vurmak Er'e yakışmaz. Biraz adam olun! Bu zavallı CHP milletvekili gibi adamlığınızı içinize hapsetmeyin. Kimliğinizi açıklayın!

https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara