Dolar

32,4633

Euro

34,7993

Altın

2.439,73

Bist

9.915,62

Romanya'daki olayların arkasında Almanya var

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-02-14 16:14:03

Romanya'daki olayların arkasında Almanya var
Romanya'da son yaşanan sahnelerin bir kısmı tanıdık geldi. Ayni filme benzer sahneler bizim ülkemizdede yaşandı. Gerekçeleri ve aktörleri farklı olabilir ama durumdan istifade etmek isteyen bedbahtların hedefleri aynı. Türkiye'de ve Romanya'da seçilmiş meşru hükümetlere karşı dış güçler savaş açtı. İç dinamikleri daha doğrusu halkın saf ve iyi niyetini kullanmalarının insanı olmadığını belirtmek isterim. Kimse halkın saf ve temiz duygusunu istismar etmeye kalkmasın.
 
Sosyal medya üzerinden örgütleşen yüzbinlerce Romanyalı başkentin en meşhur Victoria meydanındatoplandı. Hükümetin icraatlarını protesto etti. Yeni iş başına geçen hükümet halkın yaklaşık yüzde 55'ininoyunu almış ve meşru bir hükümet olmasına rağmen bir anda beklenmedik şiddetli bir protestoylakarşılaştı. Üzerine vazife olmayan ve toplumsal getirisi olmayan “Af ve ceza kanununda değişiklik” yaptı. Halk aptalca bu değişikliği onaylamadı ve ülke için tehlikeli buldu. Tepki gösterdi.
 
Ülkenin son komünist başkanı Nicolae Ceausescu (Çavuşesku) ve rejimini devirmek için ayni halk 1989 yılında sokaklara çıkmıştı ve tarihin gidişini değiştirmişti. O zamanın devrimcilerinin torunları ve çocukları şimdi yanlış adım atan hükümeti doğru yola getirmek için ülkenin kent meydanlarında toplanarak protestolara katıldı. Buraya kadar her şey normal. Hatta katılanları tebrik ediyorum. Ülkelerine ve vatanlarına sahip çıksınlar. Ancak aradan bunca zaman geçti. Tasarı geri çekildi. Daha neyin protestosunu yapıyorsunuz? İşte burada iyi niyet görmüyorum.
 
Romanya halkı çok iyi niyetlidir ve içten pazarlıklı değildir. Yanlışlık gördüğü için sokaklara döküldü. Ancak bu kalabalığa bedava yemek veren, içki ve barınma için çadır hazırlayanlar kim ve bu işten çıkarları nedir? Bu soruların cevabını bilmeden yapılan eylemler halka değil bu karanlık odakların işine yarar. İstanbul'da Gezi Parkı bahane edilerek arkasında PKK, FETÖ şerefsizlerinden tutun Alman, İngiliz, ABD, Siyonist İtrail ve diğer düşmanlarımızı bulduk. Hepsi bir iki ağacı ve yeşili bahane ederek tarihi intikam almak için ne kadar çapulcu ve hain varsa hepsi sahneye sürüldü.
 
Daha işin başında ülkeye ve etrafa verilen zarardan bu gidişatın parktaki yeşilliği korumak değil ülkenin bütünlüğü ve hükümetin ortadan kaldırılması için yapılan bir senaryo olduğu anlaşıldı. Aynı oyun Romanya için sahneye konuldu. Normal bir yasa tasarısının protestosu hükümetin ortadan kaldırılmasına dönüşmesi normal bir gelişme değil. İşin arkasında sadece yerli siyasi fırsatçılardan çok dışarıdaki köklerine bakmak lazım. Romanya'da meşru hükümeti Almanya devirmek istemiştir. Bu şer gücün arkasında Alman çıkarları ve devleti bulunmaktadır. 
 
  AB ve Cumhurbaşkanı Iohannis'in Romanya planı tutmadı
Avrupa Birliğine giren Romanya'nın birçok konuda eksikliği var. bu eksikliklerden bazılarını gidermek için uyum yasalarının çıkarılması için AB baskıda bulunuyor. AB'nin tavsiyesi üzerine geçen ocak ayı sonunda bir yasa tasarısı hazırlandı ve bu ayın ilk haftasında meclise sunuldu. Bu düzenlemelere en başından beri destek veren ülkenin cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, tabiri caiz ise şeytanın başıdır. Bu kişi Alman asıllıdır. Ülkesinin çıkarlarından çok AB ve Almanya'nın çıkarlarını savunduğu iddia ediliyor.
 
Çıkarılacak yasalar arasında “beş yıldan az cezası kalan hükümlülerin affedilmesi” ile “ülkeyi 45 bin Avro'nun altında zarara uğratan kişilerin de affedilmesi” gibi akla ziyan maddelerde bu torbanın içine sokuldu. Bu yanlışlık halkın gözünden kaçmadı. Hırsızı ve uğursuzu hapisten çıkaracaksın üstüne bundan sonra devletten 45 bin Avronun  altında hırsızlık veya yolsuzluk yaparsa onlarında suç sayılmayacağı gibi aptalca bir yasa meclise kadar gelebildi.
 
Ülkede önceden beri kol gezen yolsuzluk bu yasalarla daha da yasal hale gelecek ve ülkede normal halkın yaşama şansı kalmayacaktı. Halk sokaklara çıkarak “Hırsızları ülkeden kovun”, “Sizi istemiyoruz” gibi dövizler ve sloganlar atılınca Cumhurbaşkanı hemen saf ve söylemini değiştirdi. Hükümetin yanlış yolda olduğunu kendisinin ise halkın yanında olduğunu duyurdu. Kendisini sevenleri sokaklara ve meydanlara hükümet karşıtı eylem yapmaya davet etti. Sanki bu kanunların çıkarılması için aracı ve ısrarcı olan kendisi değilmiş gibi “vatan kurtaran” rolünde dolaşmaya başladı.
 
İktidarda olan Sosyal Demokrat Partisi(PSD) tasarıyı hemen geri çekti. Aradan bir iki gün geçtikten sonra bu aptalca maddelerin hazırlanmasında dahli olan adalet bakanı alelacele istifa ettirildi. Böylece öfkeli Romen halkının sakinleşmesi sağlandı. Ancak bu oyun burada bitmedi. Almanya Romanya'yı tamamen istiyor. Ülkede tam anlamıyla yolsuzluğun olmasını, halkın borç bataklığı içinde olmasını ve sonunda Alman asıllı yöneticilerin ülkenin idaresini ele geçirmesini planlıyor. Romen halkının çok az bir kısmı bu gerçeği gördü ve Almanya'nın emperyalist emellerinin tam olarak ne olduğunu kavrayabilmiş değil. Sokaklar derhal boşaltılmalıdır.  
 
Ülkenin başbakanı Sorin Grindeanu ve yardımcısı TatarTürkü Sevil Şahaydeh kabineyi topladı ve yapılanların halk nezdinde bir karşılığının olmadığını anlaşıldı. Mecliste verilen gensoru sonucu hükümetteki PSD üyelerinin oyuyla kaldığı yerden devam etmeye başladı. Ancak ülke genelinde çıkarılmak istenen yasa ile PSD genel başkanı Liviu Dragnea'yı kurtarmak olduğu konuşuluyor. Çünkü Dragnea kamuyu 25 bin Avro zarara soktuğu için mahkemece hüküm giymişti. Yolsuzlukla mücadele edecek yasalar ortadan kalkmasaydı kamu ve devlet ciddi manada zarar görecekti.
 
Romanya'da suç tanımları yeniden yapılmalıdır  
Şimdi bu yasa feshedildi. Ülkede yolsuzluk, rüşvet ve adam kayırma gibi hukuksuzlukların duracağına pek ihtimal vermiyorum. Çünkü ”çalmak” ve “hırsızlık” toplum nezdinde ne kadar ayıp? İçinde bulundukları dini inançta çalmak bir suç olarak kabul ediliyor mu? ilk önce bu tur inanç ve sosyal olaylar yeniden sorgulanmalıdır. Siyasetçi son tahlilde toplumun içinden çıkmaktadır. Ülke devlet ve milletiyle birlikte topluca bir değişimin içine girmelidir.
 
Halk yolsuzluk yapan siyasilerden bıktı. Gerçek anlamda şeffaflık isteyen halk  bu hükümete güçlü bir destek verdi. Ancak daha icraata başlamadan böylesi talihsiz bir durumla karşılaşması ülke ve halk için hiç uygun olmadı. Oysa bu hükümetten halk icraat bekliyor. Öyle de olması gerekiyor. Romen halkı iyi bir yönetimi hak ediyor. Ancak AB hükümeti oyuna getirdi. “Hapishaneleri boşalt, oralarda sağlık ve barınma ücretlerini ödeyemiyorsun bundan kurtul” diye telkinde bulundular.
 
Hükümet hapishanelerde bulunan yaklaşık 3 bin mahkumu serbest bırakacaktı. Onlara harcanacak masraftan kaçınmaya çalışıyordu. Öte yandan çıkacak kanunla bir anlamda yeni yolsuzluğun kapısıaralanmış oluyordu. Bunu düşünmeyecek kadar basiretsiz olan siyasileri halk kendine getirdi. 
 
Sokağa çıkan halk önemli bir masaj verdi. Hizmet istiyor. Yolsuzluk istemiyor. Onun için herkes kendi evinin ve bahçesinin önünü süpürerek bahar temizliğinin yapılmasını istiyor. Belki de böylece ortaya yeni bir Romanya çıkacak.
 
Ancak bu gidişattan memnun olmayan birçok emperyalist ülke Romanya'nın rahata kavuşmasınıistemiyor. Almanya devleti ve ülkenin içindeki Alman azınlıkla birlikte Macar ayrılıkçıların fırsat kolladığı unutulmamalıdır. Yanı başındaki Moldova'nın yeni seçilen Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Igor Dodon'unRomen halkına karşı başlatabileceği ayrımcı bir politika ile her an için teyakkuzda olunması gerekir. Bir taraftan Rusya bir taraftan NATO ve ABD'nin baskısıyla kendini sıkışmış hisseden hükümetin başarı şansı az olacaktır. Bırakalım icraat yapsın.
 
Bir an önce iç siyasetteki tıkanıklık giderilip yapılacak icraata odaklanmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis şimdilik meşru hükümeti devirmekte başarılı olamadı. Ancak uğraşıyor, pes etmiyor. Temsil etmiş olduğu  yabancı güçlerle birlikte seçilmiş hükümeti devirmek için gayrı meşru yollarla yeni maceraya girişebileceğini yabana atmamak gerekir.
 
https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara