Başbakan Ahmet Davutoğlu, Habertürk canlı yayınında Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması için "Türkiye'de bir yargı problemi var. Bu dün başlamadı, Can Dündar'ın ve Erdem Gül'ün tutuklanması bununla başlamadı" yorumunda bulundu.
Tutuklamaya konu olan MİT tırları haberinin siyasi sonuçlarını vurgulayan Davutoğlu "O olayın muhataplarından biri benim" dedi. Dündar'ı eleştiren Davutoğlu "Can Dündar'ın açıklamaları ve yaklaşımına baktığımızda neredeyse meseleyi bir intikam hissi ile bir basın faaliyetinin ötesinde bir anlam yükleyerek yapma çabası var. MİT TIR'ları operasyonu Türkiye'ye dönük bir algı ve ciddi bir komplodur." dedi.
Davutoğlu şöyle konuştu:
Türkiye'de bir yargı problemi var. Bu dün başlamadı, Can Dündar'ın ve Erdem Gül'ün tutuklanması bununla başlamadı. Yassıada, 12 Eylül'de el pençe divan duran hakimlerden, 28 Şubat'ta brifing alan hakimlerden, paralel yapılanmadan bugünlere gelen yargıya güveni sarsan uzun bir süreçten bahsediyoruz. 2010 referandumunda hakim ve savcılara güvenerek düzenleme yaptık. Ama ne oldu? Bir anda paralel yapı HSYK'yı ele geçirdi. Ahmet Şık ve Nedim Şener olayında nasıl tavır aldıklarını herkes hatırlıyordur. Yargı reformuna ihtiyacımız var. Can Dündar ve Erdem Gül'ün haberi için ‘şeref madalyası' deniyor. O olayın muhataplarından biri benim. Tahran'da mülteci kampındaydım. Türkiye ile ilgili pozitif bir hava oluştu. Ben toplantı yaparken MİT TIR'ları olayı oldu. Bir gün sonra da Cenevre'de Suriye görüşmelerine katılıyorum. Bütün ülkeler Suriye rejimine yüklenirken Suriye Dışişleri Bakanı, gazete haberlerine dayanarak ‘teröristleri besliyorsunuz' dedi.
MİT TIR'ları operasyonunun planlanmış Türkiye'yi Putin'in dediği gibi IŞİD ile işbirliği yapan suçlu ülke kategorisine oturtmaya çalışan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Bir yargı reformuna ihtiyacımız var. İşbirliği yapmamız lazım. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Bu haber 'bir şeref madalyası' deniyor. Başbakanı gittiği Brüksel'de zor duruma düşürmek için o zaman sayın cumhurbaşkanımız yani. Dışişleri bakanını gittiği Cenevre'de zor duruma düşürmek için ondan 2 gün önce böyle bir olay planlayan zihniyet Türkiye'ye ihanet içindedir. Lami cimi yok. Ondan kısa bir süre sonra benim odamı da dinlediler. MİT TIR'ları operasyonunda açık bir şekilde planlanmış Türkiye'yi aynen Putin'in dediği gibi DEAŞ ile iş birliği yapan suçlu ülke kategorisine oturtmaya çalışan bir yaklaşım var. 17- 25 Aralık sonrasında olması da bundan kaynaklanıyor.
Peki bu haberlerin yayınlanması bir suç mu? Ona ben karar veremem. Mahkemeler karar verir. Ama dünyanın her yerinde devletin stratejik çıkarlarını, onurunu zedeleyenlere dönük tedbirler vardır. Bu yargılamanın tutuksuz olması esas olandır. Tutuklu olması istisnaidir. Mahkeme hangi cihetle böyle bir karar verdi. Elinde bir done yok. Ona da müdahale etmem. Çok açık ve net söylüyorum. Bu olaya biz hükümet olarak da hiçbir müdahalede bulunmadık. Şimdi de niye tutuklu yargıladınız diye sormam. Ama şunu söylerim: Normal şartlarda bu tür durumlarda tutuksuz yargılanmak esastır. Böyle olursa bir çok tartışmanın da önüne geçilir. Basın özgürlüğünü hepimizi savunmalıyız. Basın faaliyeti ile basın faaliyeti dışına çıkan ince çizgiye de görmemiz lazım. Sayın Can Dündar'ın açıklamaları ve yaklaşımına baktığımızda neredeyse meseleyi bir intikam hissi ile bir basın faaliyetinin ötesinde bir anlam yükleyerek yapma çabası var. MİT TIR'ları operasyonu Türkiye'ye dönük bir algı ve ciddi bir komplodur. Can Dündar bunları yayınlayarak devlet sırlarını ifşa etmiştir benim kanaatime göre. Hakim başka türlü değerlendirebilir. Bu yargılama tutuksuz olmalıydı" diye konuştu.
