Bu aracın etkin kullanımı, sosyal hayattan akademik başarıya kadar yaşamın her alanında kritik bir rol oynar. Ancak bazı bireyler, yaşamlarının farklı dönemlerinde dil, konuşma, ses veya yutma gibi alanlarda zorluklar yaşayabilir. Dil ve konuşma terapisi, bu tür iletişim güçlüklerini en aza indirmeyi hedefleyen , çocuklardan yetişkinlere kadar geniş bir yaş aralığına destek sunan bir rehabilitasyon alanıdır.
Uzm. DKT Aleyna Tekin Çolak'ın hazırladığı bu içerik, çocuklar dil gelişiminin nasıl takip edilmesi gerektiğinden, ebeveynlerin alabileceği rollere ve bir uzmana ne zaman başvurulması gerektiğine kadar önemli noktalara ilişkin detaylar yer almaktadır.
Başlamadan Önce, Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti Aleyna Tekin Çolak'ı Tanıyalım
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Aleyna Tekin Çolak, lisans eğitimini 2016-2020 yılları arasında Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü'nde tamamlamıştır. Lisans eğitimi süresince ÜSESKOM bünyesinde uygulamalı staj yapmış, birçok özel eğitim merkezi ve klinikte gözlemlerde bulunmuştur. Akademik kariyerine devam ederek, 2020-2023 yılları arasında İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Dil ve Konuşma Terapisi Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programını "Okul öncesi çocuklarda kekeme konuşmaya yönelik tutumların objektif ve subjektif belirteçler ile ilişkisi" başlıklı teziyle tamamlayarak uzmanlığını almıştır.
Uzm. Dkt. Aleyna Tekin Çolak, klinik çalışmalarında bireye özel değerlendirmeyi, oyun temelli terapi tekniklerini ve aile katılımını merkeze alan bir yaklaşımla ilerlemektedir. Alanındaki bilimsel gelişmeleri yakından takip ederek, DIR® Floortime (201), PROMPT Terapisi, Pediyatrik Yeme Bozukluklarına Bütünsel Yaklaşım ve SOS Beslenme Terapisi gibi çağdaş yöntemleri uygulamalarına entegre etmektedir. Aynı zamanda Türkçe Erken Dil Gelişim Testi (TEDİL) ve Erken Okuryazarlık Testi (EROT) gibi değerlendirme araçlarının da uygulayıcısıdır.
Çocuklarda Dil Gelişimi Nasıl Takip Edilmeli?
Çocuklarda dil gelişimi, anne karnında işitme sisteminin gelişmesiyle başlar ve doğumdan itibaren hızla ilerleyen bir süreçtir. Ebeveynler için bu süreci takip etmek, olası gecikmeleri erken fark edebilmek adına büyük önem taşır. Dil gelişimini değerlendirirken "alıcı dil" (çocuğun anladıkları) ve "ifade edici dil" (çocuğun kendini aktarabilmesi) olmak üzere iki temel beceri gözlemlenir. Her çocuğun gelişimi bireysel farklılıklar gösterse de, belirli yaş aralıklarında beklenen kritik basamaklar bulunmaktadır.
- 0-12 Ay Dönemi: Bebekler ilk aylarda ağlama, gığıldama (agu) gibi sesler çıkarır , 6. aydan itibaren ise "ba-ba-ba" gibi heceleri içeren babıldama evresine geçerler. 1 yaş civarında adını tanıması , "gel, at" gibi basit yönergeleri anlaması ve "anne, baba" gibi ilk anlamlı sözcüklerini üretmesi beklenir.
- 1-2 Yaş Dönemi: Bu dönem "tek sözcük dönemi" olarak bilinir ve çocuk tek kelimeyle çok şey anlatmaya çalışır. 18. ay civarında "sözcük patlaması" yaşanabilir. 2 yaşına yaklaştıkça "anne gel", "su ver" gibi iki sözcüklü basit cümleler kurmaya başlamalıdır. 2 yaşındaki bir çocuğun en az 50 kelime kullanması ve konuşmasının aile tarafından yaklaşık %50 oranında anlaşılması beklenir.
- 2-3 Yaş Dönemi: Çocukların 3 kelimeli ve daha uzun cümleler kurmaya başladığı , kelime dağarcığının hızla genişlediği bir dönemdir. Basit "ne", "nerede" gibi soruları sormaya başlar. 3 yaşına gelen bir çocuğun konuşma anlaşılırlığının %75-90 seviyelerine ulaşması beklenir.
- 3-4 Yaş Dönemi: Cümleler 4 veya daha fazla kelimeden oluşmaya başlar, çocuk yaşadığı olayları ve deneyimlerini anlatabilir. Basit 5N1K (ne, nerede, ne zaman vb.) sorularını anlayabilir ve yanıtlayabilir. Konuşma anlaşılırlığı 4 yaş civarında %90-100 seviyesine ulaşmalıdır.
Dil gelişim basamaklarını bilmek, ebeveynlerin çocuklarının ilerleyişini sağlıklı bir şekilde gözlemlemesine ve bir gecikme şüphesi oluştuğunda hızlıca hareket etmesine olanak tanır. Ebeveynlerin bu süreçteki rolü sadece gözlemlemek değil, aynı zamanda aktif bir şekilde destekleyici olmaktır.
Ebeveynler Dil Gelişimini Desteklemek İçin Neler Yapabilir?
Çocuklar dili, çevrelerindeki dile maruz kalarak, yani ailelerini ve yakın çevrelerini dinleyerek ve taklit ederek öğrenirler. Bu nedenle ailenin çocukla kurduğu iletişimin kalitesi, dil edinim sürecini doğrudan etkiler. Ebeveynlerin yaratacağı zengin uyaran ortamı ve interaktif deneyimler, dil gelişimini hızlandıran en önemli faktörlerdir.
- Günlük Aktiviteler Üzerinden Konuşun: Yemek yaparken, banyo yaptırırken veya giydirirken ne yaptığınızı basit ve net cümlelerle anlatın. Bu, çocuğun gündelik hayatla kelimeler arasında bağ kurmasını sağlar.
- Kitap Okumayı Rutin Haline Getirin: Erken aylardan itibaren çocuğunuza resimli kitaplar okuyun. Resimleri işaret edin, nesneleri adlandırın ve okumayı interaktif bir hale getirin.
- Yüz Yüze İletişim Kurun: Çocuğunuzla konuşurken onunla aynı yüz hizasında olmaya ve göz teması kurmaya özen gösterin. Bu, ağız hareketlerinizi görmesini ve sesleri taklit etmesini kolaylaştırır.
- Oyunlarına Katılın ve Liderliği Ona Bırakın: Çocuğunuzun ilgisini takip ederek onun liderliğinde oyunlar oynayın. İlgilendiği nesneleri adlandırarak ("etiketleme") veya söylediği tek kelimeyi genişleterek ("Kamyon." -> "Evet, kırmızı kamyon.") model olun.
- Ekran Süresini Sınırlayın: Özellikle ilk yıllarda uzun süre ekran kullanımı (tablet, telefon) çocuğu pasif bir alıcı konumuna sokar. Dil gelişimi için gerekli olan karşılıklı etkileşim fırsatlarını azaltır.
- Konuşma Fırsatları Yaratın: Çocuğunuzun ne istediğini hemen anlamış olsanız bile, bunu ifade etmesi için ona fırsat verin. Sevdiği bir oyuncağı ulaşamayacağı bir yere koyarak sizden yardım istemesini (işaretle veya sözle) teşvik edin.
- Zorlamayın ve Sürekli Düzeltmeyin: Çocuğu konuşması için zorlamak ("hadi söyle") kaygı yaratabilir. Hatalı söylediği kelimeleri ("köpek" yerine "köpek") sürekli düzeltmek yerine, siz doğru modeli duyurarak ("Evet, bak köpek havlıyor.") iletişim motivasyonunu koruyun.
Ebeveynlerin sunduğu destekleyici, sabırlı ve zengin dil ortamı, çocuğun iletişim becerilerinin sağlıklı gelişimi için temel oluşturur. Tüm bu desteklere rağmen bazı durumlarda beklenen ilerleme gözlemlenmeyebilir ve bu durum bir uzmana başvurmayı gerektirebilir.
Hangi Durumlarda Dil ve Konuşma Terapistine Başvurmalısınız?
Ebeveynler için "erkek çocuklar geç konuşur" veya "zamanla düzelir" gibi yaygın inanışlar, profesyonel yardım almayı geciktirebilmektedir. Oysa dil ve konuşma bozukluklarında erken müdahale, çocuğun akranlarını yakalayabilmesi ve olası akademik veya sosyal zorlukların önüne geçilmesi için kritik öneme sahiptir. Çocuğunuzun gelişiminde belirli "kırmızı bayrakları" gözlemliyorsanız, bir dil ve konuşma terapistinden değerlendirme almanız en doğru yaklaşım olacaktır.
- 6-12 Aylık Dönemde: Çevresindeki seslere tepki vermiyorsa , babıldamaları (ba-ba, de-de) yoksa veya adıyla seslenildiğinde bakmıyorsa.
- 12-18 Aylık Dönemde: Basit jest ve mimikleri (bay-bay yapmak gibi) kullanmıyorsa veya 18 aylık olmasına rağmen çok az kelime (1-3 kelime) biliyorsa.
- 2 Yaş (24 Ay) Civarında: Çocuğunuzun kelime dağarcığı 50'den azsa , "anne gel" gibi iki kelimelik basit cümleler kuramıyorsa veya basit yönergeleri anlamıyor (örn: "topu ver") gibi görünüyorsa.
- 3 Yaş Civarında: Konuşması aile bireyleri dışında yabancılar tarafından anlaşılamıyorsa (anlaşılırlık %75'in altındaysa) , 3-4 kelimeli cümleler kuramıyorsa veya basit sorulara cevap veremiyorsa.
- Herhangi Bir Yaşta: Daha önce sahip olduğu dil becerilerinde (kelimeler, babıldamalar) bir gerileme veya kayıp gözlemliyorsanız.
- İletişim Niyetinde Eksiklik Varsa: Göz temasından kaçınıyorsa , ismine tepki vermiyorsa , çevresiyle ilgisizse veya iletişim kurmak için (işaret etme dahil) çaba göstermiyorsa.
- Beslenme ve Yutma Güçlükleri Varsa: Çocuğunuzun belirli gıdaları reddetme, çiğneme veya yutma güçlüğü , sık sık öksürme veya boğulma tehlikesi atlatma gibi beslenme sorunları varsa.
- Konuşma Akıcılığında Sorunlar Varsa: Konuşurken sesleri, heceleri veya kelimeleri tekrar ediyorsa, uzatıyorsa veya takılıp kalıyorsa (kekemelik belirtileri).
- Ses Üretiminde (Artikülasyon) Sorunlar Varsa: Yaşına uygun olarak çıkarması beklenen sesleri (örn: /k/ yerine /t/ kullanması "kapı" yerine "tapı" demesi) sürekli olarak yanlış üretiyorsa.
Bu belirtilerden bir veya birkaçını gözlemlemeniz durumunda bir uzmana başvurmak, çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu desteği almasını sağlayacaktır. Dil ve konuşma terapisi süreci, sadece çocuğa değil, aynı zamanda aileye de rehberlik eden kapsamlı bir programdır.
REKLAMDIR.
Yorum Yap