Yiğit'in bu projesi, sadece bir müzik albümü değil; adeta bir zaman yolculuğu sunarak, yaylalardan obalara, göç yollarından şenliklere uzanan Yörük kültürünün sesli bir hafızasını oluşturuyor. Albüm, binlerce yıllık birikimi barındıran halk ezgilerini geleceğe taşıma misyonuyla öne çıkıyor.
Yörüklerden Gönlümüze: "Yörenin Sesi"nin İçinden Ezgiler
Mehmet Yiğit'in "Yörenin Sesi" albümü, her biri ayrı bir hikaye anlatan, Anadolu'nun farklı köşelerinden titizlikle seçilmiş veya yöresel motiflerle yeniden işlenmiş 15 eşsiz esere ev sahipliği yapıyor. Bu türküler, Yörüklerin yaşam felsefesini, doğayla iç içe geçen pratiklerini, coşkularını ve hüzünlerini en samimi halleriyle dinleyiciye aktarıyor. İşte albümde yer alan ve kültürel birer değere dönüşen o eserler:
- Aysunu Büyütmüşler
- Savcı Bey
- Bizim Yaylalar Boz Kekikli
- Çeşme Başında Bakır & Gidiyon Gidemiyon
- Çiftetelli
- Evleri Var Üst Başta (Yörük Ali)
- Gazelliden Çıktı Tren Bozuldu
- Gülserenin Evleri Kahveye Yakın
- Hovardasın Fadime'm
- İslamoğlu Zeybeği (Simav)
- Kar mı Yağdı Kütahya'nın Dağına (Dağardı)
- Süpürgeyi Boyadım
- Tövbeler Olsun – Emre Dayıoğlu'nun emanet ettiği eser
- Yüce Dağ Başında Yağan Kar İdim
- Zalim Poyraz
Albümde, Türk halk müziğinin sevilen ismi Emre Dayıoğlu'nun Mehmet Yiğit'e emanet ettiği "Tövbeler Olsun" türküsü özel bir yere sahip. Yiğit, bu kıymetli eseri seslendirmenin hem büyük bir sorumluluk hem de onur olduğunu belirtirken, Dayıoğlu'nun halk müziğine yaptığı kalıcı katkıların altını çizdi.
Usta İsimlerin Dokunuşuyla Canlanan Sesler
"Yörenin Sesi" albümünün müzikal kalitesi, alanında tecrübeli sanatçıların uyumlu çalışmalarıyla zirveye ulaştı. Hakkı Günaydın, kabak kemanesinden çıkan derin ve duygu yüklü melodilerle her bir türkünün ruhuna işledi. Yasin Akkaya, sipsi ve kaval gibi Anadolu'ya özgü nefesli çalgılarla, türkülerin içine adeta dağların ve yaylaların serin nefesini taşıdı. İsmail Ateş Kaya'nın hassas düzenlemeleri ise, eserlerin özgün tınısını koruyarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak modern bir estetik kattı.
Sanatçı Mehmet Yiğit, albümle ilgili duygu ve düşüncelerini şu sözlerle aktardı: "Bu albüm, sadece kişisel bir müzik projesi değil; çocukluğumdan beri duyduğum, belleğimde yer eden ezgilerin ve halkımızın yaşattığı hikayelerin bir toplamıdır. 'Yörenin Sesi' ile dinleyiciler, Yörüklerin hayatına tanıklık edecek; bir zeybekle dağlarda yürüyecek, bir tren türküsünde hüzünlenecek.
Bu, kaybolmaya yüz tutmuş bir halkın iç sesidir ve ben bu sesi ölümsüzleştirmek istedim." Aynı zamanda bir müzik öğretmeni olan Yiğit, bu türküleri derslerinde öğrencilerine de öğreterek, halk müziğinin hem sahnelerde hem de eğitim kurumlarında yaşatılması gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşım, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarımında önemli bir köprü görevi görüyor.
"Yörenin Sesi": Kültürel Miras İçin Bir Köprü, Geleceğe Yönelik Umutlar
"Yörenin Sesi" albümü, hızla değişen dünyamızda geleneksel değerlerin ve kültürel kimliklerin korunması adına atılmış değerli bir adımdır. Mehmet Yiğit'in bu eseri, özellikle Yörük kültürü gibi kendine özgü bir yaşam biçimine sahip toplulukların sözlü ve müzikal miraslarının dijital platformlar aracılığıyla çok daha geniş kitlelere ulaşmasına olanak sağlıyor. 31 Temmuz 2025'teki çıkışıyla birlikte, albümün on binlerce dinleyiciye ulaşarak Anadolu'nun zengin kültürel dokusunun hem ulusal hem de uluslararası alanda tanıtılmasına önemli katkılar sağlaması bekleniyor.
Sanatçının aynı zamanda bir eğitimci kimliğiyle bu türküleri genç nesillere aktarması, gençlerin kendi kültürel kökleriyle güçlü bağlar kurmasına ve bu eşsiz zenginliğin yaşatılmasına yönelik somut bir çaba olarak öne çıkıyor. "Yörenin Sesi" gibi projeler, Anadolu'nun derinliklerindeki müzikal mirası korumak, araştırmak ve gelecek kuşaklara ilham vermek adına hayati bir rol üstlenmeye devam edecektir.
Albümü dinlemek için: Spotify Dinleme Linki
Sanatçıya ulaşım:
Instagram @simavlimehmetyigit
Facebook @ simavlimehmetyigit
Yorum Yap