Milliyet'in haberine göre; Savcılık ve emniyet birimlerinin, kimliği tespit edilen canlı bombanın yanı sıra başka bir kadın canlı bomba olaslığı üzerinde hâlâ durdukları belirtildi. Soruşturma makamlarının canlı bombanın saldırının hedefi olan SGDF üyelerinin arasına karışarak Suruç'a girmiş olabileceği ihtimali üzerinde durdukları da öğrenildi. Soruşturmada tanınmayacak şekilde paramparça olan canlı bombanın kimliğinin hasar görmemesi ise kuşkulara neden oldu. Yetkililer kimliğin patlamadan sonra olay yerine bırakılıp bırakılmadığını araştırıyor. Milliyet, canlı bombanın saldırının hemen öncesinde kültür merkezinin bahçesine geldiğini gösteren bulgulara ulaştı.
Suruç'taki bombalı saldırıyla ilgili soruşturma Şanlıurfa Cumhuriyet Başsacclığı tarafından yürütülüyor. Soruşturmada savcılığın şu dört kritik noktaya odaklandığı öğrenildi:
KADIN CANLI BOMBA İHTİMALİ: Edinilen bilgiye göre, savcılık patlamanın erkek canlı bombadan kaynaklandığına ilişkin kesinleşen bilgilerin yanı sıra kadın canlı bomba ihtimali üzerinde de hâlâ duruyor. Patlamada hayatını kaybedenlerin kimliklerinin tespit edilmiş olmasına rağmen emniyet yetkililerinin, olayla ilgili tüm ihtimalleri değerlendirdikleri bu nedenle kadın canlı bomba ihtimalinin de zayıf olasılık olmasına rağmen araştırıldığı ifade edildi.
KİMLİK NEDEN SAĞLAM?: Patlamadan sonra canlı bombaya ait olduğu belirtilen bir nüfus cüzdanının görüntüsü basına yansımıştı. Yetkililer, nüfus cüzdanın canlı bombanın üzerinde olması halinde tanınmayacak şekilde zarar görmesi gerektiği görüşü üzerinde duruyor. Canlı bombaya ait kimliğin ise neredeyse hiç zarar görmemiş olması kuşkulara neden oldu. Yetkililer, kimliğin olay yerine patlamadan sonra başka birileri tarafından atılmış olabileceği ihtimali üzernide duruyor. Bu arada bir iddiaya göre, canlı bombanın nüfus cüzdanı Kobani'ye geçecek SGDF üyelerinin kimlikleriyle birlikte Kaymakamlığa gönderilmek üzere toplanan nüfus cüzdanları arasında yer aldı.
GÖRÜNTÜLER İZLENİYOR: Canlı bombanın bağlantılarının açığa çıkması için kritik önemde olan görüntüler emniyet birimleri tarafından inceleniyor. Polis, özellikle canlı bombanın saldırının gerçekleştiği kültür merkezine giriş anını tespit etmeye çalışıyor. Ayrıca ilçe merkezindeki MOBESE'lerden de canlı bombanın görüntüleri aranarak olası bağlantıları konusunda ipucu elde edilmeye çalışılıyor.
GRUPLA MI GELDİ?: Savcılık ve emniyet yetkililerinin üzerinde durduğu bir olasılıkta canlı bombanın çeşitli illerden gelen SGDF'li gruplardan birinin arasına karıştığı oldu. SGDF üyelerini taşıyan otobüslerin Suruç girişinde durdurularak kimlik kontrollerinin yapılması ve aranan iki kişinin gözaltına alınması da bu iddiayla ilgili kuşkuları artırdı. Emniyet yetkilileri, Suruç'a gelen grubun tamamının kontrolden geçirilmediğini belirterek, canlı bombanın bu gruplar arasında Suruç'a girmiş olabileceği ihtimalini de değerlendiriyor.
Önemli ipuçları
Savcılığın bu noktalara odaklanmasına karşılık önemli ipuçlarına ulaşıldı. Elde edilen bilgiler, canlı bombanın gençlerle birlikte Suruç'a geldiği iddiasını çürütecek yönde. Saldırı sırasında bahçede bulunan BEKSAV Koordinatörü Şahin Tümüklü, "Suruç'a farklı kentlerden gelenler bahçede toplandı ve kahvaltı yapıldı. Bu sırada bahçeye gelenlerden kimlikleri alındı. Otobüslerden inen herkes kimliklerini verdi. Kobani'ye geçmek için bunların fotokopilerinin çekilip kaymakamlığa verilmesi gerekiyordu. Son olarak İstanbul'dan biz geldik ve kimliklerimizin fotokopileri çekildi. Saldırıdan 1 saat önce tüm kimlikler geri dağıtıldı. Bu fotokopilerin bir örneği bizde. Bu fotokopilerde canlı bombanın kimliği yok" dedi. Bu durum, canlı bombanın saldırıdan 1 saat öncesine kadar kültür merkezine gelmediğini ve geldikten hemen sonra saldırıyı gerçekleştirdiğini ortaya koydu.
Vahşet tutanakta
Milliyet, 32 gencin öldüğü katliamın olay yeri tespit tutanağına ulaştı. Tutanakta, savcıların saat 14.00 sıralarında olay yerine geldikleri, yaklaşık bin metrekarelik olay yerinde 21 cesedin olduğu, kültür merkezinin camlarının kırıldığı, et ve doku parçalarının ortaya dağılmış olduğu, çevrede bomba taramasının yapıldığı vurgulandı. Vefat eden bahçedeki 21 gençten üzerlerinde kimlik bulunanların kimlik tespitlerinin yapıldığının belirtildiği tutanakta, bazı gençlerin kimliğinin deformasyon nedeniyle okunamaz halde olduğu kaydedildi. Bazı gençlerle ilgili tutanakta anlatılan tespitler ise vahşetin boyutlarını gösterdi.
