Dolar

42,5291

Euro

49,5628

Altın

5.744,63

Bist

11.007,37

Salih Tuna: O salladığın parmağı kırarız

Salih Tuna, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan dünkü intihar saldırısını değerlendirdi...

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-21 06:20:08

Salih Tuna: O salladığın parmağı kırarız

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü "O salladığın parmağı kırarız" başlıklı yazısında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Kobani'ye gitmek üzere olan gruba yönelik gerçekleştirilen intihar saldırısını ele aldı. Büyük resmi gözden kaçırmayalım, Suruç katliamı, Batılı işgalcilerin Türkiye'ye parmak sallaması mesabesindedir, ifadesine yer veren Tuna, "Ayakta durmak, ayakta kalmak için Alevi - Sünni, Kürt- Türk birbirimizin sırtına yaslanmak zorundayız," dedi.

İşte Salih Tuna'nın o yazısından bir bölüm:

Suruç katliamında olağan şüpheli DEAŞ veya IŞİD denilen o taşeron örgüttür. Kaldı ki, örgüt adı değişse de durum değişmez.
Durum dediğim, (Kürt – Türk, Arap – Acem, Şii- Sünni) Müslümanı Müslümana kırdırmak; hedeflenen budur.

Kissinger'in 11 Eylül saldırılarının hemen ardından, “Bundan sonra çatışma Müslümanların arasında olmalıdır” şeklinde belirlediği hedef maalesef gerçekleşmektedir.

Oyun gayet nettir!

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov birkaç yıl öncesinden bu oyunu görmüş, şöyle demiştir: “Batı İslam dünyasını bölmeye çalışmamalı. Müslümanları birbirine kırdırmaktan vazgeçmeli…”

Vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler!

Nihai amaçlarını da Doğu'nun yaşayan en büyük bilgesi Sezai Karakoç üstadımız, İran, Suriye, Türkiye çatışmasının tuzak olduğunu belirttiği 2011'deki konuşmasında şöyle dile getirmiştir: “Batı nihai işgali, son işgali yapmak peşindedir. Öyle bir işgal ki, bir daha İslam'ın dirilişi vaki olmasın, İslam haritadan silinsin. Hadise budur. Tehdit hatta tehditten de öte içinde yaşadığımız gerçek budur…”

Sezai Karakoç, Batı'nın bu işgalinin, Moğol ve Haçlı istilasından daha korkunç olacağını söylemişti.

Hülasa, işgalcilerimiz geri dönmüştür.

Türkiye işte bu işgale direnmektedir.

Büyük resmi gözden kaçırmayalım, Suruç katliamı, Batılı işgalcilerin Türkiye'ye parmak sallaması mesabesindedir.

Korkunç bir tehdittir.

Ya diz çökeceğiz; manda olacağız, işgalcilerimizin postallarını yalayacağız ya da boyun eğmeyip dimdik ayakta duracağız.

Şayet boyun eğmeyeceksek lagalugayla, amayla mamayla nefes tüketmemeliyiz.

Tek yürek olmak zorundayız.

Ayakta durmak, ayakta kalmak için Alevi - Sünni, Kürt- Türk birbirimizin sırtına yaslanmak zorundayız.

“Biz hep birlikte Türkiye'yiz” diye haykırdık mı bu iş tamamdır.

Çünkü bu tavır müstevlilere, “o salladığın parmağı kırarız” demektir.

Yazık ki yazık, HDP Eşbaşkanı Demirtaş Suruç katliamı ardından, 50 vatandaşımızın can verdiği 6 – 7 Ekim olaylarına neden olan o çağrısına benzer şekilde bir açıklama yapmıştır: “En önemli konu, artık halkımız kendi güvenliğini almak durumunda. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımız kendi güvenlik tedbirlerini almalıdırlar…”

Halbuki daha geçen gün baskılara dayanamamış, “Buradan çağrı yapıyorum PKK kesinlikle Türkiye'ye karşı silah bırakmalıdır…” deyivermiş, haliyle hepimizi sevindirmişti.

Ne ki, çok geçmeden Kandil'den, Cemil Bayık'ın ağzından, Kürtlere silahlanma çağrısı yapıldı.

HDP Eşbaşkanı maalesef o çizgiye geldi. Hangi çizgiye bağlı çalıştığını da ortaya koymuş oldu.

KCK da (Suruç'ta gencecik kardeşlerimizin cesetleri daha soğumadan) “kuklacıların” sözcülüğüne soyunmuş gibi bir açıklama yaptı: “Bu gençlerin katili doğrudan AK Parti Hükümetidir. AKP'nin Kürt düşmanlığı ve Kürt düşmanlığı temelinde IŞİD'le kurduğu ilişkiler ve ittifak bu katliamı ortaya çıkarmıştır…”

mustafa polat
o tek türkiye ütopyası çoktan çatırdadı ve çöktü.aşağıdaki bir çok yorumdan bunu açıkça anlayabilirsiniz. artık saflar mümin ve kafir olmak üzere ayrılıyor. mümin ve kafir her yerde olabilir, her ırktan olabilir, hatta komşu bile olabilirler. ama kürt de olsa türk de olsa alevi de olsa kafir olan komşum benim kardeşim değildir; bilakis Çinde bile olsa mümin olan benim kardeşimdir.
ibrahim akıncı
Aklımızla alay etmeyin rumuzuyla yazan arkadaş gerçekten aklımızla alay etme. Bu terörist eylemin mit e ve emniyet e dolayısıyla hükümete ne faydası var. Bu eylemden kim fayda sağlıyor kim zarar görüyor. hükümetin zarar gördügü kesinde kim/kimlerin fayda sağladığı sizin değerli aklınıza kalmış.
mehmet fatih barış
İsterdim biz bütün kürtler birer Selahaddin eyubi olalım ve hem kendi derdimize hemde islam aleminin derdine çare olalım.rahmetli Ali haydar bengi bir seferinde demişti ki'gazzelileri en iyi biz kürtler anlarız,çünkü bombalar bizim de üzerimizde yağıyor'
Aklimizla alay etmeyin
Ha o parmagi kirmadan once secimden once HDP buroarina yapilan 170 saldiri ve diyarbakir secim meydanindaki katliamin faillerini ve dun suructa yapilan katliamin faillerini bulun once.butun bu katliamlari batililar mi yapti.dis mihraklar deyip isin icinden siyrilmak ne kadar kolay.oysa butun bu katliamlarin emniyet ve mitten habersiz yapilmadigini herkes biliyor kimi kandiriyorsunuz.
hakan yılmaz
salih tuna gibi boş boş konoşanlara ne yazsanda boşdur.çünkü bunlarda ne din vardır nede iman.
mehmet fatih barış
Ben bir müslüman kürt olarak türklere güvenmek isterdim!!!!Ama kürtler batının gözünde hepsi Selahaddin eyubidirler, onun için bize acımazlar ve biz ne yapsak da onların düşmanıyız.Çünkü sultan selahaddin 1193 te vefat ediyor, ingiliz komutan 1908 te mezarına tekme atıyor.bu namuzsuzlar unutmuyorlar ve kürtlere rahat da vermiyorlar.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara