İsrail, Gazze'yi abluka altında tutmaya, Filistinli gençleri sokak ortasında öldürmeye, Müslüman liderleri hukuksuzca tutuklamaya, Mescid-i Aksa'yı taciz etmeye devam ediyor. İHH İnsani Yardım Vakfı da Mavi Marmara gemisinin de aralarında bulunduğu Özgürlük Filosuna yapılan saldırının 10. yılında, yeniden Kudüs davasını unutmadığını haykıracak. Daha önceki yıllarda kitlesel yürüyüşle gerçekleşen anma programları, bu yıl Koronavirüs nedeniyle yapılamayacak. Anma programları sanal ortam üzerinden gerçekleşecek. Yapılacak programla İsrail'in yaptığı zulümler hatırlatılacak.
Mavi Marmara saldırısının yıldönümü olan 31 Mayıs Pazar günü (Yarın) saat 20:00 Mavi Marmara Özel Yayınında buluşulacak. Sosyal medya üzerinden gerçekleşecek yayın akabinde 10. yıla özel hazırlanan “Sinyal” filminin gösterimi saat 22:00'de yayında olacak. Mavi Marmara katılımcısı Ümit Sönmez'in sunacağı programa; İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Gazeteci - Yazar Abdurrahman Dilipak, Sosyal Doku Onursal Başkanı Nureddin Yıldız, Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı HalidMeşal ve Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa konuk olacak.
“Sinyal” izleyici ile buluşacak
Sosyal medya canlı yayınında Mavi Marmara Gemisi'nde gece yaşananların canlandırılmasıyla 10. yıla özel olarak çekilen Sinyal filmi de izleyici ile ilk defa buluşacak. Filmle birlikte gemide yaşananlar bir kez daha hatırlatılacak ve Filistin duyarlılığının artırılması hedeflenecek. Film, gemide bulunan ikinci bir uydu vasıtasıyla canlı yayın sinyalinin nasıl kesilmediğini ve hangi zorluklarla baskının naklen yayınlanabildiği mücadelesini konu alıyor. Sinyal Film Yönetmeni Recep Köse, filme dair ipuçlarını şöyle özetliyor:
“31 Mayıs gecesinin ilerleyen saatlerinde gemideki küçük reji odasında önceki saatlerde 3-4 defa gidip gelen yayın sinyali artık öncekilerin aksine hala gelmemiştir. İsrail ordusu tarafından çökertilen yayının stresi, Mavi Marmara'nın etrafını saran zodyak ve helikopterlerin korkusu, yaralanan ve şehit düşen insanların üzüntüsü reji odasını adeta zindana çevirmiştir. Yayın ekibi için bu baskıyı kırmanın tek yolu giden yayına bir an önce çözüm bulmaktır. Giden ana frekansın ardından yedek frekansı devreye alırlar ama artık Türkiye'den hiçbir kanalı izleyememektedirler ve bu yayının dünyaya ulaşıp ulaşmadığı ile ilgili kimse bir fikir sahibi değildir. Acaba İsrail'in yaptığı bu baskını ve katliamı dünya duyabiliyor mudur? Gecenin sabaha ulaşan saatlerinde gemiler İsrail'in kontrolüne geçmiş ve askerler reji odasının da kapısına dayanmışlardı. Koçbaşı ile odanın kapısını kıran askerler kapının kırılma şiddeti ile pencereden düşen perdeyle odaya giren güneşin gözlerini almasıyla adeta köre dönmüş, kendilerine geldiklerinde ise kendilerini yayın ekranlarında görmenin şokuyla tüm ekranları taramaya başlamışlarıdır. Yer yer kanla kaplı oda zemininde ise içeri atılan gaz bombalarının etkisi ile baygın halde dağınık şekilde yatan reji ekibi bulunmaktadır.”
Mavi Marmara Katliamı
Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara, Sfendoni, Challenger I, EleftheriMesogios, Gazze I ve Defne Y gemilerinden oluşan Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 günü İsrail askeri güçlerinin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 56'sı ağır yaralandı. Filo katılımcıları hiçbir yasal dayanak olmaksızın hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı, bazı yaralılar günlerce hücrelerde alıkonuldu ve kendilerine işkence ve kötü muamelede bulunuldu. Filo katılımcılarının tamamı kötü muameleye maruz bırakıldı, hapsedildi, şahsi eşyalarına el konuldu ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilmek suretiyle birçok haksız fiil işlendi.