Mesleğinde 22 yılı geride bırakan 40 yaşındaki Manolya Diken'in bisiklet sevgisi, ailesinin teşvikiyle çocukluk çağında başladı. Henüz yürümeye başladığı dönemlerde babasının bisikletinin önünde kent turları atan Diken, 7 yaşında bisiklet kullanmayı öğrendi.
Ağabeylerinden kalan bisikleti sürmekten büyük keyif alan Diken, lise yıllarında gazete kuponu biriktirerek kendisine ait bir bisiklete sahip olmanın mutluluğunu yaşadı.
O dönemden bu yana kent için ulaşımda bisikleti kullanan Manolya öğretmen, evden okula gidiş geliş 40 kilometrelik yolculuğunda bisikleti tercih ediyor.
Yolculuğu sırasında demir yolundan ve çevre yolundan geçen Diken, güzergahındaki sokak hayvanlarını beslemeyi ihmal etmiyor.
Manolya Diken, öğrencilerine bisiklet kullanmayı teşvik etmek için okulda şenlikler düzenleyip, küçük kent turları organize ediyor.
Cemalettin Gökay Anaokulunda görevli Manolya Diken, AA muhabirine, çocukluk yıllarında adeta bisikletin üzerinde büyüdüğünü söyledi.
Diken, 7-8 yaşlarında desteksiz olarak bisiklet kullanmaya başladığını dile getirerek, "İlk kullandığım bisiklet, yurt dışından gelen kontra pedal bir bisikletti. Ağabeylerimden kalmaydı. Bizde bisiklet nesilden nesle aktarılıyordu. Kendime ait bisikletime de lise yıllarımda sahip oldum. Bir gazetenin kampanyasında kupon biriktirerek bisiklet aldım." dedi.
Lisede okula bisikletle gidip geldiğini belirten Diken, bisiklete binmesi konusunda ailesinin kendisini her zaman teşvik ettiğini anlattı.
Kadın sürücülerin ve bisikletlilerin trafikte var olması gerektiğine inandığını vurgulayan Diken, "Bu yüzden okuldan eve, evden okula yolculuklarımı bisikletle yapıyorum. Öğrencilerime ve ailelerine örnek olmasını amaçlıyorum. Evden okula 20 dakikalık bisiklet yolculuğu yaparak geliyorum. Trafik ve hava koşullarına bağlı olarak da 20 dakikada eve dönüyorum." diye konuştu.
"Güvenli sürüş çok önemli"
Diken, okula bisikletle ulaşım sağladığını gören öğrencilerinin şaşırarak yanına geldiğini belirtti.
Öğrencileriyle bisiklet hakkında sohbetler ettiğini aktaran Diken, şunları kaydetti:
"Öğrencilerimiz ve ailelerini bisiklete teşvik etmek amacıyla her yıl haziran ayında okulumuzda 'Bisiklet Şenliği' düzenliyoruz. Şenlikte okula çocuklar bisikletleriyle geliyor ve belirlediğimiz güzergahta keyifli bir sürüş yapıyoruz. Bu konuda Eskişehir Bisiklet Derneği bize destek veriyor. Bisikleti olmayan öğrencilere arkadaşlarımız yardımcı oluyor. Çocuklarımıza bisiklet edindiriyoruz. Bisikleti olup da güvenlik ekipmanı bulunmayan çocuklarımıza da yardımcı oluyoruz. Bizim için güvenli sürüş çok önemli. Çocuklara erken yaşlarda kask kullanmanın önemini anlatıyoruz. Şenlikteki bisiklet turlarımıza gerekli güvenlik önlemlerini alarak çıkıyoruz."
Diken, bisiklet yolculukları sırasında çeşitli zorluklarla da karşılaştığına değindi.
Bazı araç sürücülerinin kendilerine güçlük yaşattığını anlatan Diken, "Bisiklet yollarının yetersiz olması bisiklet yolculuğunu olumsuz etkiliyor. Sürücülerden trafikte bisikletlilere karşı daha saygılı olmalarını istiyorum. Trafikte bizi araç olarak görmüyorlar." ifadelerini kullandı.
Küresel iklim değişikliklerinin üzücü etkilerinin görünmeye başlandığı bu dönemde bisiklet kullanılarak karbon salınımının azaltılacağına dikkati çeken Diken, "Kimse 'Ben ne yapabilirim ki?' diye düşünmesin. Bisiklete binmek hem dünya ekonomisine hem de ev ekonomimize önemli katkı sağlar. Sürdürülebilir bir hayat bisikletle mümkün." değerlendirmesinde bulundu.
