Zaman Gazetesi yazarı Mehmet Kamış, bugünkü "Öcalan ile başkanlık anlaşması" başlıklı yazısında İmralı'da tutuklu olan PKK lideri Abdullah Öcalan ile AK Parti hükümeti arasında başlatılan 'çözüm süreci' görüşmelerindeki 'başkanlık' kilidini değerlendirdi. İmralı tutanaklarında söylenenlere bakacağız. Ve bu ilkesiz, çıkarcı siyaseti olanca gücümüzle millete anlatacağız, ifadesini kullanan Kamış, "Abdullah Öcalan'ın söylediklerini yeniden okuduğunuzda AKP trolleri ve yazarlarının söylemleriyle ne kadar da çok örtüştüğünü görürsünüz. Aynı yerden, aynı kaynaktan beslenmiş, fikir birliği etmiş sözler… Ya ikisini de aynı yer enforme ediyor ya da aynı söz üzerine ittifak etmiş gibiler," dedi.
İşte Mehmet Kamış'ın yazısından bir bölüm:
Hatırlayacaksınız; 23 Şubat 2013'te yapılan Hükümet-Öcalan görüşmeleri, beş gün sonra Milliyet Gazetesi'nde Namık Durukan imzasıyla yayımlanmıştı. Bu haberin tam metnini arşivden çıkartıp bir kere daha okumakta fayda var. Abdullah Öcalan'ın ağzından çıkan sözlerin bugün yaşadığımız birçok olaya da ışık tutacağını düşünüyorum.
Öcalan orada, AKP'yi 10 senedir iktidarda tutanın kendisi olduğunu söylüyor. 2011'de PKK'yı bitirme hamlesine girişildiğini, 10 kişinin KCK operasyonlarıyla içeriye alındığını, aynı gücün MİT'e de darbe planladığını anlatıyor. Kendisinin hemen devreye girdiğini ve bunun bir darbe olduğunu söylediğini belirtiyor. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasının da bu darbe çerçevesinde olduğunu dillendiriyor. Şu ifadeleri kullanıyor: “O güce Cevat Öneş de darbe, dedi. Bu yüzden ben devreye girdim, yardımcı olayım, dedim. MİT'i düşürseydiler Türkiye'de tüm kaleler düşmüş olacaktı… Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu…”
Abdullah Öcalan'ın söylediklerini yeniden okuduğunuzda AKP trolleri ve yazarlarının söylemleriyle ne kadar da çok örtüştüğünü görürsünüz. Aynı yerden, aynı kaynaktan beslenmiş, fikir birliği etmiş sözler… Ya ikisini de aynı yer enforme ediyor ya da aynı söz üzerine ittifak etmiş gibiler.
Çok değil daha iki sene önceki olayda, heyette bulunan dönemin BDP milletvekili (Halen HDP milletvekili) Sırrı Süreyya Önder, Öcalan'a “Bir de başkanlık meselesi var. Kamuoyu bu konuda çok hassas.” diyor. Bunun üzerine Öcalan, “Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz, Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız başkanlık ABD'deki gibi olmalı, devlet meclisi gibi senato, ikincisi bir de halklar meclisi. Bunun adı demokratik meclis de olabilir.” karşılığını veriyor. Sırrı Süreyya da soruyor; “Sizin konumunuz ne olacak?” Öcalan soruyu gülerek cevaplıyor: “Ne ev hapsi ne de af, bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız.”