Kabahat düzende mi, Müslümanlarda mı?

Vahdet gazetesi yazarı Mehmet Şevket Eygi bugünkü köşe yazısında her konunun laik düzene bağlanmasına tepki gösterdi ve sordu: Her şeyi devletten bekliyoruz. Biz bostan korkuluğu muyuz?

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-05 10:13:37

Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı şöyle;

Sözde laik düzen, sözde demokrasi, sözde insan haklarına saygılı sistem Hilafetin ihyasına, Şeriatın yüzde yüz tatbikine izin vermez ama karışmadığı, yasaklamadığı dinî konular da vardır. Mesela, Müslümanların yüzde doksan beşinin namaz kılmasına karışmaz.

Ezan okunuyor… Yüzde doksan beş içine dahil Müslüman abdest alıp namaz kılmak konusunda serbesttir. Kılmıyorsa kendisi sorumludur.

Laik düzen Müslümanlara ille de gıybet edeceksiniz, birbirinizle çekişeceksiniz demiyor. Peki, Müslümanlar niçin bu kadar çok gıybet ediyor ve birbirleriyle çekişiyor?

Laik düzen eskiden Osmanlıca öğretilmesini yasaklamıştı. Şimdi o yasak kalktı, devlet (MEB) bedava Osmanlıca kursları açtı. Müslümanlar niçin akın akın o kurslara gidip de bin yıllık dinî ve millî yazılarını öğrenmiyor?

Yakın zamana kadar Müslümanların gerçek din mektepleri açması yasaktı. Şimdi o konuda da, yüzde yüz olmasa bile hayli hürriyet var. Müslümanlar bu hürriyeti ganimet bilip, bütün öğrencilerinin cemaatle beş vakit namaz kıldığı, sağlam din kültürü verilen okulları niçin açamıyor?

Dilekçe verme hürriyeti var ama niçin en az on milyon Müslüman, kanunlara uygun şekilde ayrı ayrı dilekçeler vererek Ayasofya'nın tekrar cami yapılmasını yazılı olarak istemiyor, yapılmadığı takdirde iktidarı cezalandıracaklarını bildirmiyor?

İngiltere'de, (sadece özel hukuk sahasında hüküm verebilen) 85 Şeriat mahkemesi açıldı da, Türkiye'de Müslümanlar böyle mahkemeler açılmasını niçin talep etmiyor?

Hürriyet olduğu halde, Müslümanlar niçin Şeriata uygun tesettür kıyafeti, erkekler için istanbulin'e benzer elbiseler, zarif serpuşlar konusunda bir faaliyet göstermiyor?

Müslümanlar kendi aralarında, Cuma ezanı okununca dükkanların kapatılıp, ticarete ara verilip akın akın camilere gidilip ibadet edilmesi konusunda niçin faaliyet göstermiyor?

Müslümanlar iş, ticaret, iktisat, sanayi hayatını tanzim için niçin Fütüvvet Ahlakı konusunda çalışmıyor?

Her şeyi devletten bekliyoruz. Biz bostan korkuluğu muyuz?

Devlet bir İslam devleti değil ki, yapılması gereken her işi yapsın.

Niçin gayretli Müslümanlar kolları sıvayıp, himmet kuşağını kuşanıp hayırlı işleri bizzat yapmak için er meydanına inmiyor?

Anıtkabirli bir sistemde, hiç çalışmadan, baskı yapmadan Ayasofya'nın açılmasını beklemek ahmaklık ve eblehlik olmaz mı?

Zinayı suç olmaktan çıkartan İslamcı zihniyete ne diyoruz? Light ve ılımlı İslam ile dinimizin içini boşaltmak isteyenlerle aramız nasıl?

Önemli soru: İslam'ın, yapılması yasak olmayan, serbest olan emirlerini yapıyor muyuz?

Eskiden TCK 163'üncü madde vardı, İslamî sistem isteyenlerin canına okuyorlardı. Şimdi bu madde yok. Bu hürriyetten yararlanıyor muyuz?

Ağır konuşacağım: Vaktiyle bu düzen bozuktur diyen bazı sahte mücahidler, şimdi müteahhit kesildiler ve bozuk düzen ve sistemin haram rahtlarına aç kurtlar gibi saldırdılar.

Birtakım gafiller ise yan gelip yatıyor.

Bütün kabahat bozuk düzendeymiş… Ya öyle mi?.. Asıl kabahat ve hıyanet vazifelerini yapmayan gayretsiz Müslümanlardadır.

fatih şamil

Şimdi biz çocuklarımızı onların okullarına gönderiyoruz onların sistemlerine entegre ediyoruz sonra bu çocuktan büyüyünce özgürlüklerden yararlanıp bilinçli bir Müslüman olmasını bekliyoruz. Kusura bakmayın ama onun da bu özgürlüklerden yararlanması ancak nefsi yönünde olur. Arapça değil İngilizce öğretiyoruz İngiliz gibi giydiriyoruz İngiliz gibi okutuyoruz sonra diyoruz ki bu çocuk niçin namaz kılmaz niçin bu Müslümanlar bu hale gelmiştir? Çünkü İngilizlerde namaz kılmaz. Peki bugün medreseler ne halde? Onlarda Hani özgürlük? >

mehmet yılmaz

Bu bahsettiğiniz bozuk düzeni bizlere şeriat devleti diye yutturmaya çalışıyorlar.tembellik ve hantallık birazda ondan kaynaklanıyor. ak parti cenahı ve tebaası bu ülkede diyanet işleri başkanının mersedesini eleştirdik diye başbakan tarafından kafir ilan edilmediğimiz kaldı. dediğiniz gibi dilekçe vermek ve ayasofyayı açmaktırmak için uğraşmak, devleti ali osmana savaş ilan etmektir. o dediklerinize en başta eski mücahit yeni mütahitler engel oluyor. sonra tarikat çevreleri sonrada nur tebaası mani oluyor. yani iş artık ampul ile çalışan lobilerin kontrolüne geçmiş durumda.

fatih şamil

Bu yazı kısmen doğru olduğu gibi kısmen de yanlış. Zira Allah kuranda bir takım suçlara bir takım cezalar vermiştir. Bu cezalar sadece bir cezadan çok caydırıcı cezalardır. Ama bu cezalar kaldırıldığı zaman caydırıcılık da kalkar ve doğal olarak günahlar artar. Bugün sapık hocalarda çoğalıp insanları sapıtabiliyor çünkü önceden İslam devletinin bu gibi adamlara verdiği çok ağır cezalar verdi. Devamı diğer mesajımda >

fatih şamil

Çünkü onlara da resmiyet verirlerse o zaman Müslümanlar toparlanmaya başlar ve devlet de bunu istemez. Onlar şunu ister bizim zihniyetimizde olsun da ne yaparsa yapsın. Zaten bu zihniyette Müslümanlar da onun istemediğini yapmaz. Denklem bu kadar basit.