Hanefi Avcı'dan yeni 'Paralel' iddiası

Sivas Kongresi'nin 96. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Sivas 4. Kitap Günleri kapsamında Buruciye Medresesi'nde gerçekleştirilen "Devlet Güvenliğini Tehdit Eden Yapılar" konulu söyleşiye katılan Avcı, ülkenin en temel meselesinin iç güvenlik olduğunu anlattı.
İç güvenliğin her zaman birinci mesele haline geldiğini ve diğer sorunların çözümüne de engel olduğunu aktaran Avcı, güçlü ve büyük devletlerin iç sorunu bulunmayan devletler olduğuna dikkati çekti.

Ülkede son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle vatandaşlardan umutsuzluğa kapılmamalarını isteyen Avcı, "Bu devlet birçok şeyi yapacak güç ve kabiliyete sahiptir. Asla ufak tahriklere kapılarak, 'Aşırı tepki gösteriyorum' diye ülkeye, topluma fayda yerine zararlı hareket etmemek gerekir. Bilinçli hareket en büyük tavırdır, bunu aşan, daha ileri giden, olaylara müdahale etmeye kalkan ise asıl büyük anarşiyi doğurur ve belki de ülkenin en ciddi güvenliğini sarsar" diye konuştu.

MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN HAYATINI KAYBETMESİ

Söyleşinin ardından soruları yanıtlayan Avcı, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yacızıoğlu'nun helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin soru üzerine, Yazıcıoğlu'nun ölmeden önce cesaretle ortaya çıkıp konuşabildiğini dile getirdi.
Yazıcıoğlu'nun ölümünü kaza olarak gördüğünü savunan Avcı, "Eğer bir olay tabii seyrinde gidiyorsa sorun yok, aksini iddia ediyorsak elimizde ciddi delillerin olması gerekir. Muhsin Yazıcıoğlu'nun olayında kaza değil de cinayet olduğuna dair elde hiçbir ciddi emare, delil yoktur" diye konuştu.

PARALEL YAPIYLA MÜCADELE

Paralel Devlet Yapılanması'yla mücadeleye de değinen Avcı, bu tür yapılarla mücadelenin zorluğuna işaret etti.

Avcı, şunları kaydetti:
"Paralel Yapı'yla mücadele etmek, iç güvenliği tehdit eden örgütlerle mücadeleden daha da zor. TİKKO ile savaşırsınız, PKK ile mücadele edersiniz çünkü devletin dışında, gayrimeşru ve stratejisi belli ama Paralel Yapı, devletin içinde ve devletle iç içe geçmişler, bunlarla mücadele etmek daha zor. Bir dönem öncesi yapılan hatalar nedeniyle devletin soruşturma ve güvenlik makamları, Paralel Yapı'nın elemanları tarafından işgal edildi. Devletin tüm kilit kurumları onların denetiminde ve kontrolündeydi.

Oraların boşaltılıp yeniden bir sistemin kurulması, yeniden bir mücadele yapmak çok kolay değil."
Paralel Devlet Yapılanması'nın bütün faaliyetleri koordine ettiğini vurgulayan Avcı, şimdi onların çekildiğini ve yeni kadroların geldiğini, bu kadroların da koordine sorunu bulunduğunu savundu.

Avcı, "İki kaçak savcı yurtdışına gitti, bunların gideceğini herkes de biliyordu. İşlemi yapan adli teşkilat, yaptıklarından, neticenin ne olabileceğini devletin güvenlik makamına aktarmadığı, bir makam koordine etmediği için kimse onları takip etmedi" ifadesini kullandı.
"Paralel Yapı elemanları farklı kişilik ve kimliktedir"

Halen devletin içinde Paralel Yapı'nın elemanları olduğunu savunan Avcı, "Paralel Yapı elemanlarının bir kısmı bellidir, bir kısmı ise farklı kişilik ve kimliklerdedir, onların yarattığı tahribat da vardır. Bugün devlet çok önemli bir mesafe aldı. En önemli mesafe bu kişilerin yaptığının yanlış olduğunun görünmesi ve bunun teşhir edilmesiydi" değerlendirmesinde bulundu.

Paralel Devlet Yapılanması'yla mücadelenin zaman alacağını aktaran Avcı, yapılanma nedeniyle zararın azının fark edildiğini, bunun gelecekte daha ağır yaşanacağını söyledi.