Türkiye'nin Ege Denizi'ndeki Kardak Kayalıkları ile kurduğu güçlü tarihî bağ gibi, Kore halkının Dokdo'ya duyduğu sahiplik hissi de geçmişte yaşanan işgal ve baskılara karşı millî bir hafızanın ürünüdür.
Tarihî ve Coğrafi Arka Plan
Dokdo, Ulleungdo'ya 87,4 km, Japonya'nın Oki Adaları'na 157 km uzaklıkta bulunur. Volkanik oluşumlu bu adalar, Dongdo (Doğu Ada) ve Seodo (Batı Ada) olmak üzere iki büyük kaya kütlesinden oluşur ve toplam 187.554 m²'lik bir alana sahiptir. Dokdo, Kore tarihinde 512 yılında Shilla Krallığı döneminde Usan-guk'un bir parçası olarak belgelenmiş ve 15. yüzyıldan itibaren Kore haritalarında düzenli olarak yer almıştır.
Ayrıca hem tarihî belgelerde hem de eski Kore haritalarında “Ulleungdo ve Dokdo'nun birlikte gösterilmesi”, Kore'nin bu adaya yönelik egemenlik bilincinin yüzyıllar öncesine dayandığını kanıtlar niteliktedir.
Görünüşte yalnızca küçük bir kaya parçası gibi durmasına rağmen, Dokdo aslında deniz yüzeyinin altında gizlenen dev bir volkanik yapının zirvesidir. Yapılan araştırmalar, adanın yaklaşık 2.000 metre derinlikten yükseldiğini ve kayaçlarının büyük ölçüde trakit ve alkali bazalt gibi volkanik taşlardan oluştuğunu ortaya koymaktadır. Bu benzersiz jeolojik oluşum, yalnızca adanın varlığını sürdürmesini değil; aynı zamanda çevresindeki gıda zincirini destekleyen zengin deniz ekosisteminin oluşmasını da sağlamaktadır.
Bununla birlikte Dokdo, ekolojik açıdan da benzersizdir. Adanın kayalık yapısında yalnızca burada yayılış gösteren deniz kasımpatığı bulunur. Gökyüzünde ise adanın simgesi hâline gelmiş kara martılar çiftler hâlinde yuvalanır. Tarihsel kayıtlara göre bölgede bir zamanlar Kore deniz aslanı sürüler hâlinde yaşamış, günümüzde ise nesli tehlike altında olsa da hâlâ Dokdo'nun doğal mirasının bir parçası olarak hatırlanmaktadır.
Japonya'nın Emperyalist İşgali ve Dokdo
1904–1905 Rus–Japon Savaşı sırasında Japonya, Kore üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla Dokdo'yu yasa dışı yollarla kendi topraklarına katmıştır. Japonya İçişleri Bakanlığı adayı Kore toprağı olarak tanırken, Dışişleri Bakanlığı askeri amaçlarla kendi topraklarına dâhil etme fikrini hızla yaymıştır.
Kore merkezi hükûmeti 1906 yılında durumu fark etmiş ve Dokdo'nun Uldo Vilayeti'nin yetki alanında olduğunu resmî olarak rapor etmiştir. Dokdo, Kore'nin rızası olmadan egemenliğin zorla el değiştirdiği döneme dâhil edilmiştir.
Ancak 1945'te II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Japonya işgalden çekilmiş ve Kore bağımsızlığını kazanmıştır. 1951 yılında imzalanan San Francisco Barış Antlaşması, Japonya'nın savaş sonrası topraklarını düzenlemiş, Kore ise ulusal egemenliğini yeniden tesis etmiştir.
Uluslararası Hukuk ve Güncel Durum
Kore Cumhuriyeti hükûmetine göre Dokdo, tarihî, coğrafi ve hukuki açıdan tartışmasız bir Kore toprağıdır. Bu görüş, tarihî belgeler, eski haritalar ve uluslararası hukuk çerçevesinde desteklenmektedir.
Kore, adada fiilî kontrolü sürdürmekte; düzenli olarak gözetleme, bakım ve koruma faaliyetleri gerçekleştirmekte, ayrıca adanın çevresindeki deniz ve ekosistemi muhafaza etmektedir. Dokdo, Kore–Japon ilişkilerinde hassas bir konu olmasının yanı sıra, Doğu Asya bölgesinde barışın ve istikrarın korunmasında da sembolik bir öneme sahiptir.
Kore, geçmişe dayalı tarihî gerçekleri vurgulayarak adanın korunmasını ve egemenliğinin tanınmasını uluslararası toplumla paylaşmayı hedeflemektedir.
Kültürel ve Evrensel Bağ
Günümüzde Kore; K-pop, sinema, diziler ve teknoloji alanındaki küresel etkisiyle dünya çapında dikkat çekmektedir. Bu kültürel yükseliş, tarihî ve diplomatik bilinci güçlendirmek için de bir fırsat sunmaktadır.
Dokdo'nun tarihî ve stratejik önemini öğrenen kişiler, Kore'nin kültürel cazibesini ve tarihî mirasına verdiği önemi daha iyi anlayabilir. Ada, yalnızca ulusal bir simge değil; aynı zamanda doğa, tarih ve kültürün birleştiği bir mekân olarak evrensel değer taşımaktadır.
Kore'nin Dokdo'ya sahip çıkışı, yalnızca egemenlik meselesi değil; aynı zamanda gelecek kuşaklara barış, adalet ve tarihî hafızanın önemini aktarma çabasıdır.
Sonuç
Türkiye'nin Kardak Kayalıkları gibi alanlarla kurduğu tarihî bağ ve bölgesel hassasiyetleri hatırladığımızda, Dokdo'nun Kore için taşıdığı anlam daha iyi anlaşılır. Her iki ada da ulusal kimliği pekiştiren, geçmişin izlerini canlı tutan ve uluslararası ilişkilerde hassasiyet ile anlayışı öne çıkaran mekânlardır.
Bu bağlamda Kore'nin Dokdo'ya sahip çıkışı yalnızca bir egemenlik meselesi değil; aynı zamanda bölgesel barışın korunması, tarihî değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve kültürel bilincin güçlendirilmesi açısından da hayati bir adımdır.
Dokdo'nun korunması, Kore halkının tarihî sorumluluk bilinci ve ulusal kimliğe bağlılığının bir göstergesidir. Türkiye ile Kore'nin tarihî deneyimleri arasında kurulan paralellik, bizlere geçmişin zorluklarından alınan derslerin bugünün barış ve iş birliği çabalarında ne kadar belirleyici olduğunu da hatırlatır.
Bu yüzden Dokdo'ya uzanan her bakış, yalnızca bir kaya parçasına değil; adalete, hafızaya, kültüre ve barışa uzanan bir bakıştır.
F.Kevser Bayraktar