Araştırma kapsamında Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne ait araştırma gemisiyle deniz tabanına yerleştirilen hidrofonlar yardımıyla, liman, balık çiftliği ve açık deniz bölgelerinde su altı ses titreşimleri kaydedilmeye başlandı. Prof. Dr. Karakoç, “Düzenli olarak her iki ayda bir seçtiğimiz alanlarda ölçümler yapacağız,” diyerek çalışmanın periyodik bir şekilde süreceğini bildirdi.
Projenin Doğu Karadeniz kıyılarında bugüne kadar yapılmış ilk kapsamlı su altı gürültü ölçümü olduğunu belirten Karakoç, “İnsan faaliyeti yoğun olan ve daha sakin alanlar arasında farkları ortaya koymak istiyoruz,” dedi. Gürültü seviyesinin 60 desibelin üzerinde olduğu belirtilirken, farklı bölgelerdeki ses yoğunluğu ve frekans dağılımı kıyaslanacak.
Ölçüm yapılan üç alandan biri Trabzon Limanı, diğeri yoğun balıkçılık yapılan balık çiftliği bölgesi, üçüncüsü ise Karadeniz'in 6 mil açığı, yani insan etkisinden görece uzak bir alan. Karakoç, “Bu alanlarda canlıların çıkardığı doğal sesleri de analiz etmeye çalışıyoruz,” açıklamasında bulundu.
Su altındaki ses kirliliğinin yalnızca davranışsal değil, fizyolojik ve genetik düzeyde de etkileri bulunduğuna dikkat çeken Karakoç, “Araştırmalar, ses kirliliğinin hayvanların DNA düzeyinde bozulmalara yol açtığını kanıtladı,” dedi. Gürültü, özellikle canlıların üreme, yön bulma ve beslenme davranışlarını olumsuz etkileyerek ekosistem dengesini bozuyor.
Karakoç, liman içindeki ölçümlerin daha sık yapıldığını belirtti. Gün içinde 15 dakikalık aralıklarla yapılan ölçümlerle, sürekli ses frekanslarının tespiti hedefleniyor. Bu yöntemle liman içinde oluşan yüksek ses frekanslarının sürekliliği ve yoğunluğu ortaya konacak.
AA