Son yıllarda popülerliği hızla artan DHI saç ekimi yöntemi nasıl yapılır sorusu, bu yola çıkmayı düşünenler için önemli bir merak konusu haline geldi. Bu teknik, geleneksel yöntemlere göre bazı avantajlar sunması ve daha hassas bir uygulama sağlamasıyla dikkat çekiyor..
DHI Nedir ve Diğer Yöntemlerden Farkı
DHI, Direct Hair Implantation yani Doğrudan Saç Ekimi anlamına gelir. Bu yöntemin en belirgin özelliği, saç foliküllerinin özel bir kalem yardımıyla doğrudan saç derisine yerleştirilmesidir. Geleneksel FUE yönteminde önce kanallar açılıp sonra foliküller yerleştirilirken, DHI'da bu iki işlem aynı anda gerçekleşir. Bu durum, foliküllerin dış ortamda bekleme süresini minimuma indirir ve canlılık oranını artırır.
Choi implanter pen adı verilen özel kalem, DHI tekniğinin temel aracıdır. Bu kalem, saç folikülünü içine alır, saç derisine belirli bir açı ve derinlikte yerleştirir. Doktor, her bir folikülün yönünü, açısını ve derinliğini milimetrik hassasiyetle kontrol edebilir. Bu kontrol, son derece doğal görünen bir sonuç elde edilmesini sağlar. Özellikle ön saç çizgisi gibi kritik bölgelerde bu hassasiyet büyük önem taşır.
Tedavi Öncesi Hazırlık Aşaması
DHI işlemi için klinike gelmeden önce bazı hazırlıklar yapmanız gerekir. İşlemden bir hafta önce kan sulandırıcı ilaçlar, aspirin ve antiinflamatuar ilaçların kullanımı durdurulmalıdır. Alkol ve sigara kullanımı da kan dolaşımını ve iyileşme sürecini etkileyebileceği için birkaç gün öncesinden kesilmelidir. Doktorunuz size detaylı bir hazırlık listesi sunacaktır.
İşlem günü saçlarınızı normal şampuanınızla yıkamanız yeterlidir. Saç spreyi, jöle veya herhangi bir şekillendirici ürün kullanmamalısınız. Rahat kıyafetler tercih etmeniz önerilir çünkü işlem birkaç saat sürebilir. Önden düğmeli bir gömlek veya kazak giymek, işlem sonrası üstünüzü değiştirirken saçlarınıza zarar vermemek için idealdir. Ayrıca hafif bir öğün yemeniz, işlem sırasında kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Donör Bölgenin Hazırlanması
İşlemin ilk aşaması, donör bölgenin belirlenmesi ve hazırlanmasıdır. Genellikle ensede ve kulakların arkasındaki bölge donör alan olarak kullanılır çünkü bu bölgedeki saçlar genetik olarak dökülmeye karşı dirençlidir. Doktor, saç yoğunluğunu inceleyerek ne kadar folikül alınabileceğini hesaplar. Her hastanın donör bölge kapasitesi farklıdır ve bu kapasite, ekime uygun toplam folikül sayısını belirler.
Donör bölge belirlendikten sonra, bu alan lokal anestezi ile uyuşturulur. Anestezi enjeksiyonları sırasında hafif bir rahatsızlık hissedilebilir ancak bu çok kısa sürer. Uyuşma etkisi başladıktan sonra, işlem boyunca hiçbir ağrı veya acı hissedilmez. Donör bölgedeki saçlar kısa kesilir, ancak tamamen traş etmek her zaman gerekli değildir. Bazı kliniklerde kısmi traş veya traşsız teknikler de uygulanabilir.
Folikül Toplama İşlemi
Donör bölge hazırlandıktan sonra, mikromotor veya manuel punch aletleri kullanılarak saç foliküllerinin tek tek çıkarılması işlemine başlanır. Her folikül birimi dikkatle çıkarılır ve hemen özel bir solüsyonda muhafaza edilir. Bu solüsyon, foliküllerin canlılığını korur ve doku hasarını önler. Folikül toplama işlemi sırasında doku bütünlüğüne zarar vermemek için son derece hassas çalışılır.
Toplanan foliküller, içerdikleri saç teli sayısına göre sınıflandırılır. Tek telli, iki telli ve üç telli folikül grupları ayrı ayrı değerlendirilir. Ön saç çizgisi için genellikle tek telli foliküller tercih edilir çünkü daha doğal bir görünüm sağlar. Orta ve arka kısımlar için ise iki ve üç telli foliküller kullanılarak daha yoğun bir sonuç elde edilir. Bu stratejik dağılım, sonucun estetik olarak mükemmel görünmesini sağlar.
Choi Kalem ile Ekim Aşaması
DHI yönteminin en kritik ve ayırt edici aşaması, Choi implanter pen kullanılarak yapılan ekim işlemidir. Her folikül, steril bir Choi kaleminin içine yerleştirilir. Doktor, kalemi saç derisine belirli bir açı ve derinlikte yerleştirir ve kaleme hafif bir baskı uygulayarak folikülü yerleştirir. Bu işlem, her bir folikül için tekrarlanır ve binlerce kez yapılabilir.
Choi kalem kullanımı büyük bir beceri ve deneyim gerektirir. Doktorun eli çok stabil olmalı ve her hareketi hassas bir şekilde kontrol etmelidir. Kalemi tutma açısı, saçın çıkış yönünü belirler. Yanlış açıda yerleştirilen bir folikül, istenmeyen bir görünüm yaratabilir. Bu nedenle DHI uygulayan doktorların özel eğitim alması ve deneyimli olması son derece önemlidir.
Ekim işlemi sırasında ekip çalışması çok önemlidir. Genellikle bir veya birkaç asistan, folikülleri hazırlar ve doktora sunar. Doktor ise kesintisiz bir şekilde ekim işlemine devam eder. Bu koordinasyon, foliküllerin dış ortamda bekleme süresini minimuma indirir ve canlılık oranını maksimum seviyede tutar. İşlem boyunca steriliteye azami dikkat gösterilir.
Saç Çizgisi Tasarımı ve Estetik Kaygılar
DHI yönteminin en büyük avantajlarından biri, saç çizgisi tasarımında sunduğu hassasiyettir. Ön saç çizgisi, yüzün çerçevesini oluşturduğu için son derece önemlidir. Doktor, hastanın yüz şekline, yaşına ve beklentilerine göre en uygun saç çizgisini tasarlar. Doğal bir saç çizgisi asla düz bir çizgi şeklinde olmaz, hafif dalgalıdır ve düzensizlik gösterir.
Saçların çıkış açısı da doğallık için kritiktir. Alın bölgesindeki saçlar genellikle düşük bir açıyla, neredeyse yatay olarak çıkar. Tepedeki saçlar ise daha dik bir açıdadır. DHI tekniğindeki kontrol, her bölgeye uygun açıda ekim yapılmasına imkan tanır. Bu detay, sonucun yapay değil tamamen doğal görünmesini sağlar. Deneyimli bir doktor, her bir folikülü sanki doğal saç gibi yerleştirir.
İşlem Süresi ve Hasta Konforu
DHI işleminin süresi, ekilecek folikül sayısına göre değişir ancak genellikle altı ila sekiz saat arasında sürer. Bu süre uzun gibi görünse de, işlem boyunca hasta rahat bir pozisyonda oturur veya yatar. Aralar verilir, hastalar tuvalete gidebilir, yemek yiyebilir ve dinlenebilir. Lokal anestezi sayesinde ağrı hissedilmez, sadece dokunma hissi kalır.
Bazı hastalar işlem sırasında müzik dinlemeyi, film izlemeyi veya uyumayı tercih eder. Klinik genellikle bu konuda hastaya kolaylık sağlar. İşlem sırasında ekip sürekli hastanın konforunu kontrol eder. Eğer herhangi bir rahatsızlık hissedilirse, hemen müdahale edilir. İşlem sonunda hasta ayağa kalkar ve normal aktivitelerine dönebilir. Ancak ertesi gün dinlenme önerilir.
İşlem Sonrası İlk Günler
DHI sonrası ilk 24 saat çok kritiktir. Bu süre zarfında ekili bölgeye hiçbir şekilde dokunulmamalı, kaşınmamalı ve ovulmamalıdır. Yatarken baş kısmını yüksek tutmak, ödem oluşumunu azaltır. Klinik tarafından verilen talimatlar harfiyen uygulanmalıdır. İlk gece biraz rahatsız edici olabilir ancak dikkatli davranarak bu geçici zorluğun üstesinden gelinir.
İkinci veya üçüncü gün klinik kontrolü yapılır ve ilk yıkama işlemi gerçekleştirilir. Bu yıkama genellikle klinkte, uzman gözetiminde yapılır. Özel bir şampuan ve yumuşak hareketlerle saç derisi temizlenir. Bu işlem, kabukların yumuşamasını ve kademeli olarak dökülmesini sağlar. Evde yapılacak yıkamalar için de detaylı talimatlar verilir. On beş gün boyunca çok nazik davranmak gerekir.
İyileşme Süreci ve Zaman Çizelgesi
İlk on gün içinde ekili bölgede kabuklanma ve hafif kızarıklık normaldir. Bu kabuklar kendiliğinden dökülür ve zorlanmamalıdır. İki hafta sonra çoğu kabuk temizlenir ve kızarıklık azalır. Bu aşamadan sonra günlük yaşama normal şekilde devam edilebilir. Ancak yoğun fiziksel aktivitelerden ve saunadan birkaç hafta daha kaçınmak gerekir.
İkinci ve üçüncü aylar arasında şok dökülme yaşanır. Bu durum tamamen normaldir ve endişelenilmemesi gereken bir evredir. Ekilen saçların çoğu geçici olarak dökülür ancak saç kökleri yerinde kalır. Üçüncü aydan itibaren yeni saçlar çıkmaya başlar. Altıncı ayda belirgin bir değişim gözlemlenir. Dokuzuncu ayda saçlar daha da yoğunlaşır ve kalınlaşır. Nihai sonuç on ikinci ila on sekizinci aylar arasında ortaya çıkar.
DHI'ın Avantajları ve Dezavantajları
DHI yönteminin en büyük avantajı, foliküllerin dış ortamda minimal süre beklemesidir. Bu durum, folikül canlılığını artırır ve tutma oranını yükseltir. Ayrıca kanama daha az olur çünkü kanal açma ve yerleştirme işlemi eş zamanlı yapılır. İyileşme süreci de geleneksel yöntemlere göre biraz daha hızlıdır. Saç yoğunluğu daha fazla sağlanabilir çünkü foliküller birbirine daha yakın yerleştirilebilir.
Ancak DHI'ın bazı dezavantajları da vardır. Öncelikle, işlem daha fazla zaman alır çünkü her folikül tek tek elle yerleştirilir. Bu da maliyeti artırabilir. Ayrıca Choi kalem kullanımı büyük deneyim gerektirir, yeterince deneyimli olmayan ellerde istenilen sonuç alınamayabilir. Her klinik DHI konusunda yeterli donanıma sahip olmayabilir. Bu nedenle klinik seçimi çok önemlidir ve araştırma yapmak gerekir.
Kimler İçin Uygun Bir Yöntemdir?
DHI, özellikle geniş olmayan alanlara ekim yapılacaksa veya saç çizgisi gibi hassas bölgelerde çalışılacaksa idealdir. Ayrıca mevcut saçların arasına yoğunlaştırma yapılacaksa, DHI büyük avantaj sağlar çünkü mevcut saçlara zarar verme riski minimumdur. Traş etmeden ekim yapılabilmesi, uzun saçlı kadınlar veya traş olmak istemeyen erkekler için çekici bir özelliktir.
Ancak çok geniş alanlarda ekim gerekiyorsa, DHI çok uzun sürebilir ve yorucu olabilir. Bu durumlarda FUE gibi diğer yöntemler daha pratik olabilir. Ayrıca donör bölge yoğunluğu yeterli değilse, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın sonuç sınırlı olacaktır. Doktorunuz, sizin özel durumunuza göre hangi yöntemin en uygun olduğunu değerlendirecektir. Gerçekçi beklentiler oluşturmak ve doktorunuzla açık iletişim kurmak çok önemlidir.
İLANDIR
Yorum Yap