Bisiklet Sürmeyi Öğrenmenin Yaşı Yok

Başkalarının 'yapamazsın' dediklerini aslında en iyi biz yaparız. Harekete geçmek için yaşadığımız bazı anlar vardır. Aslında hiçbir şeye geç kalmadığımızın en iyi örneği ünlü yazar Tolstoy'dur.
Hayatımızda birçok şeyi, geç kaldığımızı veya erken olduğunu düşünerek erteliyoruz.
Herkesin birbirinden farklı olduğu bu dünyada, amaçlarımız ve hedeflerimiz bizi diğerlerinden ayırır.
Ünlü Rus yazar Tolstoy'u etkileyici romanlarıyla tanıyoruz. 'Savaş ve Barış' ve Anna Karenina' adlı baş yapıtları ile roman severlerin hayranlık duyduğu yazarlardan sadece biri. Başka bir yönüyle tanıyacak olursak; o da 67 yaşında göstermiş olduğu azmi sayesinde bisiklet sürmesidir.
Tolstoy 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrendi ve ortaya 'Tolstoy'un bisikleti' kavramı çıktı.
Bize öğrenmenin yaşı olmadığını gösterek ilham olmuştur.
Hiçbir şey için geç değil.
7 yaşındaki oğlu Vanichka'yı kaybeden Tolstoy, acısıyla başa çıkmaya çalıştığı zamanlarda,
Moskova Bisiklet Sürmeyi Sevenler Derneği ünlü yazara bisiklet hediye etmiştir. Eşi Sonya'nın endişeli bakışlarıyla, düşe kalka bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy oğlunun
acısını böyle hafifletmiş.
Tolstoy artık her yere bisikleti ile gitmeye başlamış. Bu olay sonucu ise Tolstoy'un bisikleti kavramı
ortaya çıkmış. Yani Tolstoy'un bisikleti kavramı "hiçbir şey için geç olmadığı" anlamına gelir.


Yaşadığınız ve umudunuzun var olduğu sürece hiçbir şeye geç kalmadığınızı vurgulamak üzere ortaya
çıkan "Tolstoy'un bisikleti" insanları cesaretlendirmek adına metafor haline geldi.