Ali Uğur Aktepe ile Türkiye'de Güvenlik Teknolojilerine Yapay Zeka Dokunuşu
Güvenlik teknolojileri her geçen gün daha da akıllanıyor. Özellikle yapay zekâ (YZ) destekli sistemlerin gelişmesiyle birlikte, güvenlik alanında yaşanan dönüşüm, sadece bireylerin değil, kurumların ve hatta şehirlerin güvenliğini yeniden tanımlıyor.

Oluşturma Tarihi: 2025-04-26 16:30:52

Güncelleme Tarihi: 2025-04-26 16:32:44

Bu dönüşümün Türkiye'deki öncülerinden biri ise güvenlik teknolojileri uzmanı Ali Uğur Aktepe. Aktepe, yapay zekâ ile entegre edilen yeni nesil güvenlik sistemlerinin sadece caydırıcı değil, aynı zamanda proaktif bir yapıya sahip olduğunu vurguluyor.

Yapay Zeka: Güvenlikte Yeni Dönemin Anahtarı

“Yapay zekâ, sadece bir teknolojik gelişme değil, güvenlik anlayışının yeniden inşasıdır,” diyen Ali Uğur Aktepe, klasik güvenlik sistemlerinin artık yeterli olmadığını, bu sistemlerin analiz, öngörü ve anlık müdahale kabiliyetine sahip hale gelmesi gerektiğini söylüyor. Aktepe'ye göre yapay zekâ destekli sistemler, görüntü analizlerinden şüpheli davranış algılamalarına kadar pek çok işlevi bir arada sunarak, güvenlik kameralarına gerçek bir zeka kazandırıyor.

“Bugün güvenlik kamerası görüntüsünü sadece izleyen değil, analiz eden ve gerektiğinde karar alabilen sistemler geliştiriyoruz. Bu sistemler, insan hatasını minimize ediyor ve olaylara anında tepki verilmesini sağlıyor,” diyen Ali Uğur Aktepe, bu teknolojilerin sadece özel sektörde değil, kamu kurumlarında, belediyelerde, okul ve hastane gibi kritik alanlarda da aktif olarak kullanıldığını belirtiyor.

Türkiye, Yapay Zeka Destekli Güvenlikte Yeni Bir Güç Olabilir

Türkiye'nin teknoloji ve yazılım altyapısının bu dönüşüm için büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Ali Uğur Aktepe, “Türkiye'de yerli üretim gücü ve mühendislik kapasitesi, bu alanda dünyayla yarışabilecek düzeyde. Yapay zekâ tabanlı güvenlik sistemleri, yerli yazılımlarla daha etkili hale getirilebilir,” ifadelerini kullanıyor.

Aktepe'ye göre, yerli teknoloji şirketlerinin desteklenmesi, Türkiye'nin sadece ithalatçı değil, ihracatçı bir ülke konumuna gelmesinde büyük rol oynayabilir. Bu bağlamda kamu ve özel sektör iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguluyor.

Suç Öncesi Tespitte Devrim

Yapay zekâ destekli sistemlerin en büyük avantajlarından biri de suç oluşmadan önce potansiyel tehditleri analiz edebilmesi. Bu sistemlerin hareket analizleri, yüz tanıma ve davranış örüntüsü takibi sayesinde olası tehditleri önceden algılayabildiğini belirten Ali Uğur Aktepe, “Artık yalnızca olanı kaydetmiyoruz; olacakları öngörmeye çalışıyoruz,” diyor.

Özellikle kalabalık alanlarda yapılan analizlerin suç önleme konusunda büyük rol oynadığını vurgulayan Aktepe, bu sistemlerin polis teşkilatlarıyla entegre çalışarak müdahale süresini minimuma indirebildiğini ifade ediyor.

Entegre Sistemler ile Akıllı Şehirler Mümkün

Ali Uğur Aktepe, güvenlik teknolojilerinin sadece bina veya işletme güvenliğiyle sınırlı kalmadığını, bu sistemlerin şehirlerin geneline yayılabileceğini söylüyor. Akıllı şehir konseptinin merkezinde yer alan entegre güvenlik sistemleri sayesinde; trafik kazaları, toplu taşımada yaşanan olaylar ve kamu düzeni tehditleri gerçek zamanlı olarak izlenip analiz edilebiliyor.
“Akıllı şehirler, güvenliksiz düşünülemez. Her kameranın bir veri noktası olduğu bu yapıda, tüm sistemler yapay zekâ ile entegre çalışmalı,” diyen Aktepe, altyapıların bu vizyona göre şekillendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Siber Güvenlik İle Fiziksel Güvenliğin Kesişimi

Geleneksel güvenlik sistemleri ile dijital güvenlik artık iç içe geçmiş durumda. Yapay zekâ destekli sistemler, siber tehditleri de analiz edebilecek kapasiteye sahip. Ali Uğur Aktepe, bu yeni dönemi “hibrit güvenlik çağı” olarak tanımlıyor. “Bir saldırgan sadece fiziksel olarak değil, dijital olarak da zarar verebilir. Bu yüzden siber güvenlik ile fiziksel güvenlik birlikte düşünülmeli,” diyor.

Aktepe, güvenlik sistemlerinin uzaktan erişim, bulut teknolojileri ve veri şifreleme ile desteklenmesinin bu noktada kritik önem taşıdığını da ekliyor.

Eğitim ve Bilinçlendirme En Az Teknoloji Kadar Önemli

Yapay zekâ teknolojilerinin başarılı olabilmesi için insan kaynağının da bu dönüşüme ayak uydurması gerektiğini belirten Ali Uğur Aktepe, bu alanda çalışan teknik personelin sürekli eğitimden geçirilmesinin zorunlu olduğunu söylüyor. Ayrıca toplumda güvenlik bilincinin artması gerektiğini de ifade ediyor:

“Teknoloji tek başına yeterli değil. Bu sistemleri doğru kullanan, anlamlandıran ve yorumlayan insanlara ihtiyaç var. Ayrıca vatandaşlarımızın da bu sistemlerin nasıl çalıştığını, neye hizmet ettiğini bilmesi gerekiyor.”

Geleceğin Projeksiyonu: Ali Uğur Aktepe'nin Yol Haritası

Peki, önümüzdeki yıllarda bizi ne bekliyor? Ali Uğur Aktepe'ye göre güvenlik teknolojileri daha da kişiselleşecek. “Kişiye özel güvenlik sistemleri, davranışa ve mekâna göre şekillenen yapılar göreceğiz. Biyometrik veriler, giyilebilir teknolojiler, mobil entegrasyonlar yaygınlaşacak,” diyen Aktepe, gelecekte güvenliğin yalnızca kamera ve alarm sistemlerinden ibaret olmayacağını söylüyor.

Ayrıca, yapay zekânın sadece güvenlikte değil, afet yönetimi, sağlıkta acil müdahale ve ulaşımda kriz anlarında da kullanılabileceğine dikkat çekiyor.

Ali Uğur Aktepe ile Türkiye'nin Güvenlikteki Dönüşümü

Ali Uğur Aktepe, yapay zekânın sunduğu olanakları yerli üretim gücüyle birleştirerek, Türkiye'nin güvenlik teknolojilerinde söz sahibi olabileceğini gösteriyor. Geliştirdiği çözümler ve çizdiği vizyonla, sadece sektöre değil, topluma da katkı sağlayan Aktepe, Türkiye'yi yapay zekâ ile donanmış bir güvenlik altyapısına taşıyor.

Bugün Türkiye'de güvenliğin yeniden tanımlanmasında Ali Uğur Aktepe ismi, bir mühendislik vizyonunun çok daha ötesinde; bir dönüşümün ve bilinçli teknolojik gelişimin simgesi olarak öne çıkıyor.