Üç aylık bir çalışmanın sonucunda işitme engelli öğrencilerin oldukça başarılı bir performans ortaya koyduğunu ifade eden Önsever, “İki soytarının mutsuz ve renksiz bir dünyada mutluluğu arayışlarını ve bunu çizgiler üzerinden buluşup daha sonra başka bir insanla, yani paylaşımla olabileceği noktasına ulaşarak son buluyor. Bu oyuna biraz farklı şeyler kattım. Oyuncu sayısını arttırmak adına sekiz başka engelli çocuğumuzla ritm cumhuru oluşturduk. Burada işitme engelli olan çocuklarımızın ritim çalabiliyor olması, büyük bir olanak ve başarıdır. Bunu sağladık. Sekiz çocuğumuz oyunumuzda ritim grubu oluşturarak ritim yapıyorlar, iki oyuncu arkadaşımız da soytarı olarak ana oyunu oynuyorlar” dedi.
"EN DOĞRU YOLU SANAT"
Daha önce işitme dilini bilmediği için provalarda zorlandığını belirten Önsever, “Okul öğretmenlerimiz bana asistanlık yaparak, beni yönlendirerek, beni tercüme ederek ve çocuklarla aramda köprü oluşturarak iletişim kurmamı sağladılar. Bende bu süreçte gerek çocuklardan gerekse hocalarından olsun işaret dilini biraz geliştirdim. Şimdi artık onlarla rahat bir şekilde iletişim kurabiliyorum. Rehabilitenin en doğru yolu sanattır, tiyatro ise sanatın içinde total bir sanattır, yani bütün sanatları buluşturan, birleştiren yegane bir sanattır. Bunun çocukların üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. Başta onlar için sportif faaliyetler, okul bünyesinde daha olumlu olarak görüldüğü için onlarda pek bir şeyi bilmeden, anlamadan dahil oldular. Ama zamanla çalışmanın, tiyatronun onlara kattığı şeyleri görerek, bilgilerinin geliştiğini, hayal dünyalarının geliştiğini, yaratıcılıklarının geliştiğini bizde fark ettik, onlarda fark ettiler. Nihayetinde tiyatroda kostümleri, dekolteyi, ışığı görünce çok başka bir noktaya ulaştı proje ve şu an hepsi çok mutlular” şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN ARTIŞI SAĞLANDI"
İşitme engelli çocukların çok istekli olması nedeniyle çalışmaların çok zevkli geçtiğini belirten okul öğretmenlerinden Elif Çakır ise, “Çocuklar zaten bize açık geldikleri için biz ne verdiysek onlarda aldılar. Bu anlamda çalışma sürecimiz çok keyifli geçti. Arkadaşlarımızla beraber çok keyifli bir süreç geçirdik” dedi.
İki kurumun bir ekip halinde çalışmasının ortaya çıkardığı güzel bir etkinlik olduğunu dile getiren okul öğretmenlerinden Aydın Çelikol da, “Birinci dönemde de zaten Dünya Engelliler Günü’nde de skeç tarzında onları çıkartıyorduk ama bu oyunumuz kadar profesyonel değildi. Zaten tiyatro sahnesinde o dekorun, ışığın karşısında çocuklarda bir özgüven artışı sağlandı” diye konuştu.
İşitme engelli öğrenciler ise işaret diliyle oyunun güzel olup olmadığını izledikten sonra herkesin karar vereceğini ifade ettiler.