Bu ilaçları kullananlar dikkat!

Dernek adına yazılı açıklama yapan yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Sedef Şahin, hava sıcaklıklarının artmasıyla, özellikle ciltte oluşan lekelere karşı daha duyarlı olunması ve tedbir alınması gerektiğini belirtti.

Güneşin cilt lekelerinin oluşumunda en önemli etken olduğunun altını çizen Şahin, yüzde oluşan kahverengi geniş lekelerin (melazma), genellikle 30'lu yaşlardan sonra buğday ve esmer tenlilerde görüldüğünü, güneşin deride yılların biriktirdiği etkiyle ortaya çıkan ve lentigo olarak adlandırılan lekelerin ise 40'lı yaşlardan sonra ortaya çıktığını ifade etti. Şahin, lentigoda açık tenlilerin, melazmada ise buğday ve esmer tenlilerin etkilendiğini vurguladı.

Şahin, melazma tipi geniş lekelerin en çok yüzde, özellikle alın, yanaklar ve bıyık bölgesinde görüldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Daha çok 30'lu yaşlardan sonra ve kadınlarda ortaya çıkan bu lekeler eskiden daha çok doğum kontrol ilaçlarına bağlanırdı ama bu ilaçları kullanmayan kişilerde de ve yüzde 10 oranında erkeklerde de görülmesi, sadece östrojen hormonunun rol oynamadığını gösterdi. Böyle bir sorunu olan kişide hormonal bir bozukluk araştırılmasına gerek yok ancak bu sorunu bulunan kişinin mümkün olursa doğum kontrol hapı kullanmaması önerilmekte.

Arjantin'de yapılan bir araştırma, melazmaya, tiroid (guatr) sorunu olan kadınlarda daha sık rastlandığını ortaya koydu. Türkiye'de henüz bu konuda bir araştırma olmamakla birlikte tiroid hastalıklarının çok yüksek oranda görüldüğü bilinmektedir. Bu nedenle, bu konuda daha hassas olunması gerekmektedir."

Ciltte lekelenme

Kullanılan kimi ilaçların da ciltte leke oluşumunda etkili olduğunu vurgulayan Şahin, "Özellikle bazı kalp ilaçları, bazı antibiyotikler veya tansiyon ilaçları yine bazı kişilerde güneşe duyarlılık yaratma yoluyla ya da doğrudan lekeye neden olabilir. Bunu saptamak için dermatolog tarafından alınan öykü ve klinik muayenenin birleştirilmesi çok önem taşır" açıklamasında bulundu.

Solaryuma dikkat

Şahin, ciltteki lekelerin oluşmasında solaryumun tetikleyici bir faktör olduğunun altını çizerek, güneşin bu lekeleri ortaya çıkaran kilit faktör olduğunu belirtti. Güneş yanığının leke oluşumunu tetiklediğine işaret eden Şahin, "Bu yanıklara ait lekelerin kalıcı bir tedavisi olmamakla birlikte IPL lazer veya Q anahtarlı lazerler silgi gibi bunların silinmesini sağlar ama bir süre sonra yineleme olasılıkları yüksektir. Bazı doğumsal lekelerin; sütlü kahve lekeler veya ben şeklindeki lekelerin günümüzdeki yöntemlerle tedavisi yoktur ama belki gelecekte olabilir" bilgisini verdi.

Öte yandan Şahin, çillerin de lazer veya IPL ile tamamına yakınının geriletilebildiğine dikkati çekerek, ciltte leke oluşmaması için bahar ve yaz aylarında, karlı kış günlerinde yüz bölgesinin, etkin bir şekilde güneşten korunması, şapka ve güneşten koruma faktörü 30 ve üzerinde koruyucu krem kullanılması, özellikle bahar ve yaz aylarında yüz bölgesine ağda veya sir ağda, ip ile epilasyon veya kimyasal soyma (peeling) gibi işlemlerin uygulanmasından kaçınılması gerektiğini kaydetti. Şahin, internet sitelerinde lekeleri yok ettiği iddiasıyla reklamı yapılan uygulamalar ve ürünlere de itimat edilmemesi gerektiğini bildirdi.

Bu ilaçları kullananlar dikkat!

Türk Dermatoloji Derneği, bazı antibiyotikler ile kalp ya da tansiyon ilaçlarının ciltte doğrudan leke yapabildiği uyarısında bulundu.