İstanbul'da Arap gençleri mezhep çatışmasını tartışıyor
İstanbul'da Arap gençleri Arap Baharı sonrası ortaya çıkan siyasi kargaşayı ve son durumu tartışıyor...
10 Yıl Önce Güncellendi
2015-04-18 21:20:23
Arap Baharı sonrası kurulan strateji platformu Al Sharq Forum 3. uluslararası konferansını İstanbul’da yapıyor. Arap gençleri buluşturan forumda başlıca konu Yemen ve bölgedeki mezhep çatışmaları.
Al Jazeera.com'un haberine göre; Arap dünyasının gelecekteki ihtiyaçları için strateji belirlemek, Ortadoğu bölgesinin sorunlarına yerel çözümler bulmak amacıyla yola çıkan Al Sharq Forum, Arap devrimlerinden sonra çalışmalara başladı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen gençlik konferasında Arap dünyasının farklı ülkelerinden öğrenciler, aktivistler ve internet gazetecileri buluştu.
Toplantının en çok konuşulan konusu bölgede gittikçe tırmanan mezhep gerginliği oldu. Dört gün sürecek olan konferasın ikinci gününde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın, Suudi Arabistan ve müttefiklerinin Yemen'de düzenlediği 'Kararlılık Fırtınası' adlı ortak askeri harekatı değerlendirdi. Dünya ülkelerinin çıkarlarını ittifaklar kurarak veya askeri güç kullanark koruduğunu söyleyen Kalın, Türkiye'nin Yemen'de askeri seçeneğin değerlendirilmiş olmasından üzüntü duyduğunu belirtti:
"Biz Türkiye olarak, bölge güçlerinin sorunlarını görüşmeler yoluyla çözmesinden yanayız. Yemen'de İran, Şii gruplara silah ve para yardımı yaparak ülkedeki güç dengelerini kendi çıkarları yönünde etkiliyor. Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri İran'ın bölgedeki bu tür girişimlerinden rahatsız. Buna karşılıkları askeri harekat oldu."
Krizin ciddiyetine karşın çözülmez olmadığını savunan Kalın, Türkiye'nin barışçıl çözüm için çaba harcadığını belirtti:
"Türkiye olarak, sorunun çözümü için sürdürülebilir ve adil bölgesel bir düzen sağlanması gerekir. Bu düzenin tüm taraflarca kabul edilir olması çözümün anahtarıdır. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son 3-4 haftadır İran ve Suudi Arabistan'a diplomatik ziyaretlerde bulunuyor. Sanıyorum bütün taraflar böyle bir savaştan kimsenin kazançlı çıkmayacağı konusunda hemfikir."
Hedef Yemen değil, Irak ve Suriye
Osmanlı’nın yıkılmasından sonra Ortadoğu coğrafyasında stratejik bir boşluk oluştuğunu söyleyen El Şark Forumu’nun başkanı Wadah Khanfar, bölgede yaşayan Arap, Türk, Fars ve Kürt halklarının bu boşluğu doldurma konusunda yıllarca bocaladığını söylüyor. Khanfar’a göre İran, bölgedeki stratejik boşluğu doldurmak için bütün gücüyle çalışırken Arap ülkeleri bunu dengeleyen bir pozisyon alamadı:
“Bugün bölgemiz çok şiddetli mezhep çatışmalarıyla bölünmüş durumda. En son çatışma alanı da Yemen. Ancak şunu belirtmek isterim ki İran, Yemen ile Arap milletinin dikkatini dağıtıyor. Irak Arap coğrafyasının kalkanı, Suriye beynidir. Bu ikisi kaybedilirse, bölgedeki stratejik dengelerde, yıllarca onarılmayacak bir hasar oluşur.”
2003-2011 yılları arasında Al Jazeera kanalının genel müdürlüğünü yapan deneyimli gazeteci Wadah Khanfar, mezhep ve güç savaşlarının Avrupa’da da yaşandığını, sonu olmayan bu çekişmelerden çıkmanın tek yolu olduğunu düşünüyor:
“Araplar, Türkler, Farslar ve Kürtler... Bizler bölgenin gerçek halkları olarak kendi kaderimizi belirlemeliyiz. Bu bir tarafın mağlup çıkacağı bir mücadele değil. Bu herkesin galip çıkacağı bir mücadele. Eğer dengeli ve gerçekçi ortak bir yaşam üzerinde anlaşırsak hepimiz karlı çıkarız. Avrupa 30 yıl, 100 yıl ve dünya savaşlarında akan onca kandan sonra dengeli, müşterek bir yaşamı seçti.”
Khanfar’a göre çatışma mezhepler arası olsa da Sünni cephe çözüm odaklı olmalı:
“Sünni ülkeler güçlerini birleştirip Yemen’e müdahale ediyor. Askeri müdahalenin yanında siyasi uzlaştırma çalışmaları da şart. Yemen’de adil ve gerçekçi bir çözüm için bütün tarafları bu uzlaşı çalışmalarının içine katılmalı. Yemen önemli ama orada çok fazla zaman kaybetmeye gelmez. Asıl cephe Irak ve Şam. Ortadoğu’da dengelerin bozulmaması için bu ülkelerin İran hegemonyasına girmemesi gerekiyor.”
Savaş Irak ve Suriye’de şiddetlenir, Lübnan’a sıçrar
Forum’da konuşan araştırmacı-yazar Dr. Beşir Nafi, Arap baharı ile yaşanan devrimlerin karşı devrimlerle söndüğünü düşünüyor:
“Halkın içinden doğan devrimleri, karşı devrimler izledi. Ancak karşı devrimler o toplumların içindeki dinamiklerle ortaya çıkmadı. İran ve Körfez ülkeleri gibi bölgesel güçlerin desteği ile yapıldı bunlar. Bu iki güç, aralarında bir koordinasyon olmadan farklı ülkelerdeki devrimlere karşı harekete geçti. Bugün Mısır, Suriye, Irak, Libya ve Yemen gibi ülkelerde bu yaşandı.”
Nafi, Sünni-Şii veya Körfez ülkeleri ve İran arasındaki çatışmanın Yemen’e yapılan askeri operasyon ile daha tehlikeli bir aşamaya geldiğini söylüyor:
“İran ve Körfez ülkelerinin Yemen’de doğrudan karşı karşıya gelmeleri Arap Baharı ve karşı devrimlerden sonra üçüncü aşamadır. Bu durum çok tehlikelidir ve çatışmanın ileride Irak, Suriye ve Lübnan’a da sıçraması gibi bir risk sözkonusudur.”
Dünyanın dört bir yanından medya, siyaset ve ekonomi alanından isimlerin katıldığı konferans iki gün daha devam edecek.
SON VİDEO HABER
Haber Ara