Soma duruşmasında herkes ölen başmühendisi suçladı
301 madencinin hayatını kaybettiği Soma'daki kazanın dördüncü duruşmasında ifade veren herkes ölen başmühendis Mehmet Efe'yi hedef gösterdi.
10 Yıl Önce Güncellendi
2015-04-17 15:26:33
Soma'da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan facianın Akhisar'da görülen dördüncü duruşmasında, tutuklu sanıkların dilinde yine aynı isim vardı: Başmühendis Mehmet Efe. Mehmet Efe facia sırasında yaralı arkadaşlarına yardım ederken hayatını kaybetmişti. Bugün ifade veren tutuklu tekniker Mehmet Ali Günay Çelik de sık sık Mehmet Efe'yi suçlayarak atıfta bulununca salondan tepki sesleri yükseldi. Şehit yakınları "Mehmet Efe ölmeseydi ne yapacaktınız" diye bağırdı.
Emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, şunları söyledi:
"MEHMET EFE'NİN VERDİĞİ TALİMATLARI UYGULUYORDUM"
"Vahim olayda hayatını kaybeden 301 kişiye Allah’tan rahmet diliyorum. Ben 15 yıldır bu şirkette çalışıyorum ve emniyet teknikeriyim. Emniyet birimi Mehmet Efe’ye bağlı olarak 13 maden mühendisi ile 6 teknisyenden oluşur. Ayrıca 75 de usta vardır. Ocak genelinde Mehmet Efe’nin verdiği talimatları, emniyet kurallarını takip ederiz. Kül basma, ayak yapma, kül verme, baraj yapmak, havalandırma kapısı açmak, soğutma işlerini yaparız. Ayrıca yapılacak işin tarifini ve takibini de yine işçilerin yanında yaparım. Bütün işçi arkadaşlarımız nerede ne yapacaklarını bilen kişilerdi. Ocaklarda iki tür yangın vardır. Göçükten gelen yangın ve açık olan galerideki yangın. Bir yerde yangın tespit edildiğinde ilk olarak kül basılır. Ardından borulardan gelen sularla soğutma çalışmaları yapılır. Bir yangın çıktığında oradaki işçiler emniyetli bölgeye alınır. Kül basılır ve barajlama yapılır. Bu bazen 4 ay sürer. Ocağın o bölümü kapalı kalır. Ardından yangın sönünce de yeniden üretime geçilir."
"SENSÖR DEĞERLERİNİ MEHMET EFE DEĞERLENDİRİR"
Bu sırada mahkeme başkanı Aytaç Ballı’nın, sensörler ve sensör değerlerindeki farklarıyla ilgili sorusuna yanıt veren Mehmet Ali Günay Çelik, "Bilirkişinin bu yöndeki raporuna itiraz ediyorum. Kabul etmiyorum. Ekip olarak yangın konusunda çok hassastık" dedi. Hakimin defterler arasındaki uyumsuzlukla ilgili sorusuna ise Çelik, "S panosunun bulunduğu bölgede sabit emniyet vardiya amiri vardı. Vardiya amirleri tertip verir. Aynı bölgeye aynı kişiler gider. O gün vardiya amiri Hüseyin Demir vardı. Sensör değerlerini başmühendis Mehmet Efe değerlendirir. Ben bakmam. Ocak içerisindeki sensör değerlerini vardiya amirleri kendi defterlerinde kayıt altına alır. Benim üzerimde seyyar alet vardır. O sinyal verirse müdahale ederim. Ayrıca ocak içerisinde geçtiğim yerlerde sabit sensörlerle karşılaştırırım. Eğer fark varsa. O sensörün değiştirilmesini sağlarım. Ben defter ve sabit sensörlere arasındaki farklar için defterlere bakmadım" dedi.
"HER BARAJIN ÖNÜNDE SENSÖR VARDI"
"Sensör değerleri arasında fark olduğu zaman üretim durur muydu?" yönündeki soruya ise Çelik, şu yanıtı erdi: "Emniyet görevlisi kim ise o bölgede o karara verir. Sensör değerleri arasında saatlerce süren farkları ben görmedim. Mehmet Efe bunları görmezden gelmedi. Ama bana da bir şey söylemedi. 140 panosunda ise sürekli dinamit atımları vardı. Ayağın arkasında oluşan gazlar kömür alındığı sırada ocağa geliyordu. Problem oradan kaynaklanıyordu. Bununla ilgili değerlendirme yaptık. S panosunda değer yükselmesiyle ilgili değerlendirme yapılmadı. Sensör sayılarının eksik olduğu söyleniyor ama neden yetersiz olduğu belirtilmemiş. Her barajın önünde sensör var. İlerleme bacalarında da sensör var. Sensör kalibrasyonlarını ise Harun Yıldırım yapardı. Monoksit oksijen kalibrasyonunu bizi yapardık. Bir sonraki vardiyaya hazırlanırdı. S panosundaki sıcaklığın nedeni ise, orası dar biri alandı. Orada makinayla üretim yapılmıyordu. İşçi gücüylü üretim yapılıyordu. Burada hava sirkülasyonu onun için azdı. Ayrıca sıcaklıklar motorlardan dolayı fazlaydı. Ancak bu da oranın yer yapısından dolayı normal biri durumdu."
BEN YANGINI GÖRMEDİM
Hakiminin iki bilirkişi heyetinin de bu bölgede yangın olduğunu rapor ettiğini sorması üzerine, "Ben yangın görmedim. Ayrıca yangın çıkan alanda tavan çökmüştü ama yerlerde sorun yoktu. Bilirkişiler metan gazı yangınından dolayı gidememiş olabilirler. Çünkü başka bir gerekçe yoktu. Yangın o bölgede kalmamıştı" dedi.
Mehmet Ali Günay Çelik, ifadesinde sık sık aksaklıklardan sorumlu olduğunu söylediği Mehmet Efe’ye, giden hiçbir sorunun geri dönmediğini, eksikliklerini yapıldığını da anlattı. Bu sırada arkada oturan işçi yakınları, "Mehmet Efe ölmeseydi ne yapacaktınız?" dedi. Hakiminin dinamit patlatma kayıt defterinin olmadığı sorması üzerine ise, yine işçi yakınları, "Mehmet Efe’dedir o defter" dedi. Mahkeme başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya devam etmek üzere 10 dakika ara verdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara