“CUMHURBAŞKANI HDP’NİN RAPORUNU TANIMIYOR”
Ağrı’ya bir heyet olarak gittiklerini ve oradaki görgü şahitleriyle kanaat önderleriyle görüşmeler yaptıklarını belirten Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığımız tespitlerde, Türk askerlerini provokasyon amacıyla köye giderek silah kullandığını öğrendik. Bunu bir rapor haline de getirdik, gerekli yerlere gönderdik. Bu rapora rağmen Sayın Cumhurbaşkanı, ‘biz HDP’nin yaptığı raporu tanımıyoruz’ dedi. O rapor, oradaki canlı şahitlerin ve kanaat önderlerinin bilgisi doğrusunda hazırlanan bir rapordur, siz bu raporu tanımayacaksınız da kimi dinleyeceksiniz peki? Biz bu süreçte analar ağlamasın diyorsak, elimizden geleni yapıyorsak, sizinde bunları dikkate almanız lazım”
“BARIŞI BU HALKLA YAPMAYACAKSANIZ KİMİNLE YAPACAKSIN?”
Barışın bu halkla yapılacağını ifade eden Buldan, şunları söyledi: “Soruyorum bunlara; barışı bu halkla yapmayacaksanız kiminle yapacaksınız? Peki, bu süreç niye başlatıldı. Bu süreç Kürtler ve Türkler asında yapıldı. Türkiye’deki bütün halkların sıkıntılarının giderilmesi için başlatılan bir süreçtir. Artık insanların kendi anadillerinde, kendi kültürü ile kendi kimliği ile yaşayabilmesi için başlatıldı. Fakat siz süreçle ilgili adım atmıyorsanız, bu provokasyonlara zemin hazırlıyor anlamına gelecektir.”
“BU SÜREÇ SEÇİM SÜRECİNE HEBA EDİLMEYECEK KADAR ÖNEMLİ BİR SÜREÇTİR”
Bu sürecin seçim sürecine heba edilmeyecek kadar önemli bir süreç olduğunu ifade eden Buldan, sözlerine şöyle devam etti: “Kürt hareketinin, baskı sonucu halkından oy istemeye ihtiyacı yoktur. Kürtler zaten Ağrı’da yüzde 70’lik bir oranla birincidir. Kimseye baskı yaparak oy istemiyoruz. Herkes gönlünden geldiği kadar, bu partiye inandığı kadar oy veriyor. Ama siz seçimleri bahane göstererek HDP’nin yükselişini gördüğünüz için bu tür provokasyonları yapıp, seçim sürecini de zarara sokacak şekilde ve HDP’nin oyların düşürmek amacıyla bu oyunları yapıyorsunuz. Canfeda’nın canı milletvekili koltuğundan önemli değildir. Canını biz milletvekili olalım diye değil, bir halkın kültürü, kimliği, dili için verdi. Biz süreci seçim sürecinden çok önemsiyoruz. Biz bu sürecin hiçbir şekilde kesintiye uğramadan, başta izleme kurulu olarak tüm mekanizmalarıyla devreye girerek, en sağlıklı şekilde başarıya uğrasın, barış süreci devreye girsin, bu ülkede huzur sağlansın istiyoruz. Ama hükümet bu konuda adım atmadıkça bu tür provokasyonlar gelişecektir.”