Dolardaki gelişmelerin etkisinin geçici olacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Büyük resme de ekonomide bakmak durumundayız. 2008-2009'a kadar dünya ekonomisi de Türkiye ekonomisi de başka bir fazdaydı. Türkiye gibi 8-9 ülke vardı. Brezilya, Meksika, Arjantin, Hindistan vs. gelişmekte olan ülkeler. Gelişme potansiyeli yüksek ama dışarıdan da kaynağa ihtiyacı olan ülkeler. Türkiye 2002'de AK Parti iktidarıyla öncelikli olarak finansal piyasalarda reformlarını gerçekleştirdi. BDDK, TMSF, SPK, Merkez Bankası ile" ifadelerini kullandı.
Eski Türkiye'nin en büyük kara deliği olan finansal piyasalarla ilgili düzenleme yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, bütçe disiplini ve makro dengelerin eş zamanlı gözetildiği politika izlenerek, başarının yakalandığını aktardı.
"Ülkemiz artık daha çok üreten bir ekonomi olma durumunda"
Kurtulmuş, 2005-2006'dan itibaren "Türkiye'nin faz değiştirmesi gerektiğini" ifade ettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Birileri yanlış anlamasın. Bu faz değişikliğinden kastımız Türkiye'nin mevcut uyguladığı ekonomi politikasını tamamen bir tarafa bıraksın, başka bir şey yapsın değil. Türkiye artık daha çok üreten bir ekonomi olmak durumunda. Bütün makro dengelerini tutarak, para politikalarında istikrarını sağlayarak, daha çok üretmek, ülke ekonomisinin yüzde 65'ini oluşturan KOBİ'lerini daha fazla desteklemek, yüksek teknoloji alanına yatırım yapmak, ekonominin büyük bir gücü olan eğitim alanında reformlarını gerçekleştirmek, uluslararası alanda rekabet edebilecek markalarını bütün küresel piyasalarda rekabet edebilir hale getirmek, onları desteklemek, alt gelir gruplarının alım gücünü artırmak mecburiyetindedir."
"En az yüzde 5 büyüme şart"
Türkiye'nin en az yılda ortalama yüzde 5 büyüme hızına ihtiyacı olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz günlerde, TÜSİAD'ın eski başkanlarından birisi, 'Türkiye'nin yüzde 7 büyümesi lazım' dedi. Yüzde 7 şu anda zor görünüyor ama Türkiye yüzde 5'i sağlamak zorunda... Bazıları piyasa dendiği zaman sadece finansal piyasaları anlıyor. Finansal piyasalar, önemli piyasalardır. Dünya ölçeğinde de Türkiye ölçeğinde de önemli piyasalardır. Ama piyasa dediğimiz sadece finansal piyasalardan ibaret değildir. Bir de çarşısı pazarı, OSTİM'i, organize sanayi bölgeleri, fabrikalarımız, KOBİ'lerimiz var. Elini taşın altına koyan insanlar var. Yurt dışından gelip yatırım yapanlar var. Yabancı sermaye var. Dolayısıyla bunlarla hep birlikte ayağa kalkmak durumundayız. Türkiye bu anlamda inşallah gerekli değişiklikleri de yapacak, yoluna devam edecektir."
"Yeni bir dostluk ortaya çıksın"
Türkiye'de "Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. Yıl Dönümünü Anma Törenleri ve Barış Zirvesi" yapılacağının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, organizasyonun, Birinci Dünya Savaşı'nın acılarının unutulması ve yeni dostlukların çıkarılması için planlanan etkinliklerden oluştuğunu anlattı.
Atalarımızın, Çanakkale'de çok zor şartlar altında, insanlık destanı yazdığını belirten Kurtulmuş, "Savaş meydanındaki düşmanına dahi insani nasıl davranılır, bunların örnekleri de ortaya konulmuştur. Şimdi istiyoruz ki bu savaşın 100'üncü yılında kötü tarafları unutulsun, bunların üzerinden yeni bir dostluk ortaya çıksın" değerlendirmesinde bulundu.