'Evdeki kadın dışarıdaki kadından çok çalışıyor'
AK Parti milletvekili adayı Lütfiye Selva Çam, 'Evinde çalışan kadınlar var. Ev hanımı ifadesini doğru bulmuyorum. Hanım dediğiniz evinde oturur ama evdeki kadınlar, dışarıdaki kadınlardan çok daha fazla çalışıyor' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-04-15 17:01:28
AK Parti Ankara 2. Bölge 3. sıra milletvekili adayı Çam, AA muhabirinin milletvekili adaylığına ilişkin sorularını yanıtladı. Kadın istihdamının artırılması ve fırsat eşitliği sağlanması konusunda çalışmaları bulunan Çam, evinde çalışan kadınların da çalışma şartlarının ağır olduğuna dikkati çekti.
Evinde çalışan kadınların çocuklarının eğitimiyle ilgilendiklerini ve bakıcılık görevi üstlendiklerini vurgulayan Çam, "Sonuçta siz çalıştığınız zaman bir bakıcı tutmak zorundasınız. Annenin evde çocuklarına bakması bir katma değerdir. Temizlik için farklı bir kadın tutuyorsunuz. Bunu da evdeki kadın yapıyor. Dolayısıyla bu da ekonomiye katkıdır. Asgari ücretle dışarıda çalışan kadına 'ekonomiye katkıda bulunuyor' gözüyle bakılırken, evinde yemeğini yapan, çocuğuna bakan, dikişini diken, salçasını, konservesini, reçelini yapan, erişte kesen kadına 'ekonomiye katkısı olmuyor' gözüyle bakılmasını doğru bulmuyorum" değerlendirmesini yaptı.
Sivil toplum çalışmalarında da aktif olarak rol alan Çam, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğindeki (MÜSİAD) görevi sırasında, sadece iş hayatındaki kadınların sorunlarıyla değil aynı zamanda kadınların hem ekonomik hem sosyal hayata daha etkin katılmaları üzerine çalışmalar yürüttüğünü kaydetti.
Seçilmesi durumunda TBMM'de genelde ekonomi, özelde ise kadınların istihdamı konusunda çalışmalara imza atacağını anlatan Çam, "Kadınların girişimciliğe yönlendirilmesi konusundaki teşvikleri çok önemli görüyorum. Kadınları daha çok teşvik etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kadınları ne kadar güçlendirirseniz toplumu o kadar güçlendirmiş oluyorsunuz" ifadesini kullandı.
"Kadınlar tüm alanlarda varlık göstermeli"
Çam, toplumun ilerleyebilmesi için kadınların siyaset, ekonomi ve eğitim alanları dahil olmak üzere tüm alanlarda varlık göstermesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek istiyorsanız, kadınlarınızın iyi bir şekilde yetiştirilmesi gerekiyor. İyi bir aile ve okul eğitimi almış bir kadın, kendi açısından topluma katma değer üretmesinin yanı sıra çocuklarını da yetiştiriyor. Eşinin yanında en önemli destekçisi oluyor. Kadının olgunluğu ve bilgi birikiminin artırılması demek, aslında bütün toplumun tekrardan inşası anlamına geliyor. Biz bir anlamda da sadece kadınların değil toplumu oluşturan tüm bireylerin parlamentodaki sesi olacağız. Korunması gereken en önemli değerimiz olan aile, aslında milletimizi oluşturan en önemli müessesemizdir. Kadın-erkek diye bir ayrım yapmaksızın, toplumun tümünü kuşatan bir gayretle bu konulara kafa yoracağız."
"Başörtülü-başı açık ayrımı literatürümüzden çıkmalı"
Başörtülü olarak TBMM'ye girmeye hazırlanan Çam, başörtüsünden dolayı üniversite yıllarında yaşadığı zorlukları şöyle dile getirdi:
"1987 yılında üniversiteye girdim. Başarılı bir öğrenciydim, ideallerim vardı, üniversitede kalmak istiyordum. İyi bir üniversitede, saf ve temiz bir gençlik hayali ile 17 yaşında kimya mühendisliği bölümüne, gayet bilinçli bir tercih yaparak başlamıştım. Akademik olarak ilerlemeyi ve bir buluş yapmayı bile hayal ediyordum. Nasip değilmiş. Üniversitede başörtülü bir öğrenci olarak işin içine girdikçe her şeyin hayallerimden çok daha farklı olduğunu gördüm. Rahmetli Özal döneminde başörtüsünün serbest olduğuna dair pek çok genelge yayınlanmış olsa da kıyafetlere karışmak isteyen hocalarımız pekala karışıyor ve derslere girmemizi engelleyebiliyorlardı. Üniversiteye adım attığım andan itibaren bu devasa sorunlarla karşılaşmaya başlamıştım ama bugüne geldiğimizde artık her şeyin normalleştiğini görüyoruz. Farklı dünya görüşlerinden evlatlarımız hepsi bir arada, rahatça derslere girebiliyor, birbirlerinden de bir farklılığın olmadığına şahit oluyorlar. Yani kıyamet kopmuyormuş."
Çam, başörtüsü konusunun özgürlüklerle alakalı bir mesele olduğuna vurgu yaparak, "Bireylerin kişisel tercihlerinin ötesinde bir anlam yüklemeden yaklaşmanın sonucudur. İnanç özgürlüğü, ülkemiz adına da çevremizdeki ülkeler adına da çok önemli. Artık bir ayrım olmaması gerektiğini düşünüyorum. Başörtülü-başı açık ayrımının tamamıyla literatürümüzden de çıkması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Milletvekilliği adaylığı, aile meclisinin kararı
AK Parti'den milletvekili adayı olması kararının aile meclisinde aldıklarının altını çizen Çam, "Aile olarak en ufak konularda dahi ortak karar verebilmek için aile meclisimizi toplarız. Küçük kızımız bile iki yaşından itibaren bu meclisin doğal üyesidir. Dolayısıyla bir karar verilecekse ailemizle yapmış olduğumuz istişareler neticesinde olur. Bu konu da ailemizin ortak vermiş olduğu bir karar oldu" ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara