“Soğukkanlı bir şekilde otobüsü kenara yanaştırdım”
Olayın nasıl geliştiğini anlatan Kıran, “Bir anda bizim şoför camı, yani yan cam kırıldı. Silah olduğu aklımızın ucundan geçmedi. Ağzımdan kan gelmeye başladı. Boğulacak gibi oldum. Soğukkanlı bir şekilde otobüsü kenara yanaştırdım. Hem kendim, hem de arabadakiler uğruna son hamlemi yaptım ve otobüsü kenara yanaştırdım. O anda kan kaybediyordum. Otobüsten indikten sonra daha fazla kan kaybetmeye başladım. Otobüsten inip polis otosuna bindim. O anda şuurumu kaybetmişim. Sonraki gün uyandım” diye konuştu.
“Otobüsü durdurdum”
Program sunucusunun, “Otobüsü siz mi durdurdunuz, yoksa başkaları mı?” sorusunu yanıtlayan Kıran, “Otobüsü ben durdurdum. Kapıyı açarak aşağıya indim. Yürüyerek polis otosuna gittim. Yapmamız gerekeni yaptım. Yapabildiğimize şükürler olsun. Ne mutlu bana“ dedi.
“Olayı yapanı Allah’a havale ettim”
Olayı değerlendiren Ufuk Kıran, “Biz Türkiye’yiz, Karadenizliyiz. Doğusu, batısı, kuzeyive güneyi ile biriz. Rize ve Trabzon ayrı değiliz. Sürmene ile Rize ayrı bir yer değil ki. Hep kardeşiz. Aramızdan kendini bilmez biri çıktı. Onu Allah’a havale ettim. İnşallah yakalanır ve adalete teslim edilir. Sürmene’yi suçlamak doğru değil” dedi, çenesindeki ağrılar olduğunu belirterek telefonu kapattı.