Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Salih Tuna: ‘Sen başbakan mısın?’

Salih Tuna, Ahmet Altan'ın hükümete ve Erdoğan'a yönelik yorumlarını sert bir dille eleştirdi..

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-25 05:12:43

Salih Tuna: ‘Sen başbakan mısın?’

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü "‘Sen başbakan mısın?’" başlıklı yazısında Ahmet Altan'ı topa tuttu. Tuna, Altan'ın paralel yapı, cemaat ve Mehmet Baransu üzerinden Erdoğan'a ve AK Parti yönelik eleştirilerini bazı medya organlarının da destekleyerek vermesine tepki gösterdi. Tuna, Mehmet Baransu davasını takip etmediğini, tutuklanmasına da üzüldüğünü söyledi..


İşte Salih Tuna'nın yazısından bir bölüm:

Ahmet Altan, Ergenekon ve Balyoz davalarını sürgit itibarsızlaştıran hatta cepheden karşı çıkan Cumhuriyet ve Hürriyet’te arzı endam etmişti.

Bu sefer de Ergenekon ve Balyoz davasının yılmaz savunucusu bir televizyon kanalında adeta coştu. (“Hocaefendinin bir gülüşüne servetim feda olsun” diyen patronun sahibi olduğu kanal işte.)

Muhteremin o günden bugüne katıldığım tek cümlesi, Mehmet Baransu’yu ziyaret edeceğini söylemiş olması.

Ziyaret etsin tabii, çok iyi eder. Hâlâ ziyaret etmediği kabahat. Onun “haberleri” üzerinden var olmuşlardı. Vefa diye bir şey var.
Doğrusunu isterseniz, Baransu neden içerde, bilmiyorum. Davasını takip etmiş değilim. (Siyasi çizgimiz çok farklı; Baransu ne kadar paralel yapıyı “destekliyorsa” ben de o kadar paralelcilere karşıyım ama yine de tutuklanmasına üzüldüm.)

Gerçekten de Baransu’ya isnat edilen suç nedir bilmiyorum.

Ahmet Altan’ın mahut televizyon kanalındaki ifadesine bakacak olursak, askeri casusluk gibi korkunç bir iddia söz konusu.
Diyor ki: “Genelkurmay farkında değil, Baransu’ya açtığı davayla kendileri hakkında korkunç bir dava açtılar. Biz Yunanistan’a karşı bir savaş planı yapmıştık, bunu kaybettik. Baransu’ya sen gördün mü, sen mi yok ettin diye soruyor. Sen nasıl bir ordusun ki savaş planlarının kaybolduğunu 5 yıl sonra fark ediyorsun? Sen ordu musun?..”

İmdi, Baransu’ya isnat edilen suçtan bağımsız olarak şu sorunun altını çizelim: “Sen ordu musun?”

Peki sen aydın mısın?

Aydın olmak her şeyden evvel asgari bir vicdan ve izan sahibi olmayı gerektirir.

Ordunun “kozmik odasına” yani tabiri caizse, “namahremine” olmadık kumpasla girildiğinde neden bu soruyu sormadın?
“Mahremine bile sahip çıkamıyor, basit bir kumpasa boyun eğiyorsun, sen ordu musun” diye neden sormadın? YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara