DHA'nın haberine göre, Mustafa Hoş, ifadesinde kitabı Erdoğan'ın geçmişiyle alakalı yazdığını, kitabın, Erdoğan'ın kendisine ve makamına yönelik hakaret içermediğini söyledi.
Bu sabah saatlerinde Avukatı Efkan Bolaç ile birlikte adliyeye gelen Mustafa Hoş, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu Savcısı Umut Tepe'ye ifade verdi. Mustafa Hoş ifadesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından şikayet edilen kitabında Erdoğan'a yönelik küçük düşürücü herhangi bir söyleminin bulunmadığını belirtti.
'KİTABI BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA YAZDIM'
Kitabının genel itibari ile Erdoğan'ın geçmişi ile alakalı bilgi, belge ve yoruma dayandığını kaydeden Hoş, “Kesinlikle Erdoğan'ın kendisine ve Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik herhangi bir hakaret bulunmamaktadır. Ben gazeteciyim, basın özgürlüğü kapsamında bu kitabı yazdım. Kimseye hakaret etmek gibi bir niyetim yoktur. Kamuoyunda var olmuş bir kişinin eleştiri konusunda tahammül sınırı diğer kişilere oranla daha üst seviyede olmak zorundadır. AİHM kararları bu yöndedir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Müvekkilinin savunmasına katıldığını beyan eden Avukat Efkan Bolaç, “Dünyadaki demokratik ülkelerde ne hükümete ne de Cumhurbaşkanı'na hakaret gibi bir suç tipi bulunmamaktadır" dedi.
ERDOĞAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Ahmet Özel, 9 Mart 2015 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'na verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Mustafa Hoş tarafından yazılan 'Big Boss' isimli kitapta müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddia etmişti.
Kitapta yer alan bazı ibarelerin müvekkilini kamu önünde küçük düşürdüğünü savunan Avukat Özel, “Kitapta müvekkilimin aile geçmişi, eğitim seviyesi, sağlık durumu, karakteri, siyasi becerisinin mevcut siyasi konumu için yetersiz olduğu temelsiz ve uydurma iddialara dayandırılarak vurgulanmıştır. Şüpheli, toplumu bilgilendirme saikini aşarak adeta müvekkilimi halkın hakaret ve husumetine maruz kılan, gerçek dışı, açıkçası saygınlığını rencide edecek nitelikte somut fiil ve yakıştırmalar yapmak suretiyle hedef göstererek, basın ve yayın yoluyla müvekkilime karşı hakarette bulunmuştur" dedi.
Avukat Özel, Mustafa Hoş'un kitabında TCK 299. madde kapsamında düzenlenen Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu işlediğini savunarak hakkında soruşturma başlatılmasını istemişti.
KİTAP NEDENİYLE BİR DAVA AÇILDI
Kitapta Erdoğan'ın arkadaşı olarak gösterilen Hasan Yeşildağ'ın şikayeti üzerine ise Mustafa Hoş hakkında hakaret suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
İddianamede, Mustafa Hoş'un 'Big Boss' isimli kitabında Hasan Yeşildağ'ın 1979 yılında Ülkücü Gençlik Derneği Üsküdar Şubesi'nin kurucusu olduğu bilgisine yer verildiği belirtilerek, Hasan Yeşildağ'ın Fahrettin Yılmaz isimli bir kişiyi öldürdüğü, bazı soygunlar yaparak cezaevinde yatan ülkücülere yardım ettiği yönünde bilgilerin yer aldığı belirtildi.
İddianamede, kitapta Hasan Yeşildağ'ın Marsilya'daki Ermeni anıtına Molotof atan kişi olduğu, Abdi İpekçi cinayetine karıştığı, sonraki süreçte Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştığı, ona olan yakınlığını kullanarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden maddi menfaat temin ettiği bilgilerinin yer aldığı belirtildi. İddianamede, Mustafa Hoş'un bu şekilde Hasan Yeşildağ'a hakaret ettiği belirtilerek 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanması istendi.
