İşte Gülen'in 28 Şubat'taki görevi

Hükümetin Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından cemaatlere yönelik alınan bazı kararlara örgüt kapsamında olan Gülen Cemaati'yle ilgili yeni bir iddia öne sürüldü. Dönemin Ankara Emniyet Müdürü, Gülen'i 28 Şubat'ın tebliğcisi olarak nitelendirdi.

Star'ın haberine göre; Gülen ve yapısı her dönem özel bir himaye gördü. Zaten 28 Şubat’ta da darbecilerin tebliğcisiydi” dedi. Paralel devlet yapılanmasını 1999’da ilk kez resmi kayıtlara geçiren dönemin Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, AK Parti’den aday adayı oldu.

Fethullah Gülen, Saral’ın 16 yıl önce hazırladığı bu rapor sonrasında ABD’ye gitmişti. Raporu hazırladıktan sonra hayatı kararan Cevdet Saral, uzun yıllar paralel yapının açtığı davalarla boğuştu. Saral, “Paralel yapı devlete zuhur etmiş çok önemli bir tehlikedir.

Ben bu tehlikeyi 16 yıl önce gördüm. Maalesef tehlikenin bu kadar vahim ve ciddi olduğunu o günkü siyasete anlatamadık” dedi.

28 Şubat’ın tebliğcisi
Cevdet Saral, 28 Şubat içerisinde cemaatin de görev aldığını belirterek “Bu süreçte cemaatin varlığını şöyle hissettim. 28 Şubat postmodern darbesinde siyasi iktidara gösterilen baskının tebliği edicisi Fethullah Gülen’dir. Necmettin Erbakan’a ‘Sen bu ülkeyi yönetemiyorsun, çek git, milleti rahatsız etme’ demiştir. Bu söylemleriyle 28 Şubat darbesini gerçekleştirenlerin o günkü iktidara yönelik tebliğci görevini üstlenmiştir” dedi.

Paralel yapının devlet içindeki yapılanmasını ve amaçlarını içeren raporu hazırladıktan sonra hayatı kararan Saral, bu süreçte paralel yapıyla ilgili özel ve kişisel bir tecrübesi olduğunu söyledi. Paralel yapıyla mücadeleyi siyasi iradenin yönetmesi gerektiğini kaydeden Saral, “Paralel yapıyla ilgili yürütülecek olan mücadelenin konseptini, biçimini şeklini ve seviyesini tayin edecek olan devletin kendisidir. Siyasi iradedir. Biz verilen görevi yerine getirmekle sorumluyuz” dedi.

İşte Gülen'in 28 Şubat'taki görevi

Paralel yapıyı 16 yıl önce görerek ilk kez resmi kayıtlara geçiren dönemin Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, “Tehlikenin ciddiyetini o günkü siyasete anlatamadık.