Seçim barajının kalkmasını kim istemiyor?
Malumunuz ülkemizde bir seçim barajı var. Herhangi bir siyasi partinin oyları tüm oyların yüzde onunu aşmazsa o parti meclise giremiyor. Seçim barajı tabir ettiğimiz % 10, küçük bir rakam değil.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-03-10 12:04:02
TİMETURK | ADİL GÜLMEZ
Her şeyden önce böyle bir set oluşturarak yüzbinlerce insanın oyunu yok saymak kesinlikle bir antidemokratik kuraldır. Bir ülke demokrasi ile yönetiliyorsa o ülkede antidemokratik kuralların vücut bulması açıklanabilir bir durum değildir. Meclis tüm yurttaşların meclisi ise bütün reyler o mecliste olmalıdır. Ya demokrasi vardır ya da demokrasi yoktur. Bir şey hem var hem de yok olmaz.
Ülkemizde secim barajiyla birlikte partilerin ittifak yaparak secimlere katilmasi da bir donem yasakti. Birden fazla secime kendi adiyla katilmayan parti kapatilirdi. Secim baraji ve ittifakların engellenmesi, demokratik bir meclisin kurulmasını engelleyen etkenlerdi. Ancak sonradan bakıldı ki secim baraji bu konuda tek basına yeterli oluyor; ittifaklar önündeki engeller kaldırıldı.
Avrupa'da yıllardan beri bircok ülke koalisyonlarla yonetilmektedir. Demokratik olarak gerekli acılımları yapmis bu ülkelerde koalisyonlar da gayet uyumlu bir sekilde isleyebilmektedir. Oysa ülkemizde koalisyon dendiği zaman akla hemen istikrarsızlık, çıkar çatışmaları ve akabinde sürekli dağılıp yenisi kurulan hükumetler gelmektedir. Parti ici demokrasilerin olmadığı ortamlarda partiler de mecliste demokratik olarak var olamamaktadırlar. son chp secimlerinde de görüldüğü gibi genel baskan adaylığı icin bile delegelerin %20'sinin imzasının istendiği partilerin mecliste de demokratik bir yönetim anlayışını benimsemeleri beklenemez.
%10 barajı neye göre konulmuş, o da belli degil. Niye bu oran %5 degil? Halkın yarısından fazlasının kendisini temsil etmesi icin sectiği milletvekillerinin meclise girmesini engellemekse eger istikrar, o zaman baraji %20 yapalım da bu istikrar saglansın!
Barajı ikame edenler avutucu bir bahane bulmuşlar: İstikrarı sağlamak için.
Neyin istikrarıdır bu sözü edilen istikrar? Kim istikrardan yana? Kimler istikrar için gereksiz hatta tehlikeli?
Bu soruların elbette mantıklı bir cevabı yok. Bozulacağından endişe edilen şey istikrardan ziyade “kafa konforu” olmasın. İnisiyatifi elinde tutan konforlu azınlık yetkiyi elden bırakmak istemiyor. Her ne yapılacaksa-iyi veya kötü fark etmez- illa onlar yapacak. Bu ülkeye komünizm bile gelecekse onlar eliyle gelecek. Her bir şey kontrollerinde olacak. Kontrol edemedikleri şey istikrarı bozucu şeylerdir. İşte her şeyi tekellerinde tutmayı dolayısı ile ülkenin hangi tür rantı varsa onu inhisarı altında bulundurmanın adı istikrarı sağlamaktır. Mevcut rejim kime rant takdim ediyorsa o istikrarı koruyorum adına kirli rejimin savunucusu haline geliyor. İşte bundan dolayı ülkede temiz siyaset isteyenlerin barajla işi olmaz. Eleştirdiğimiz yapının nimetlerinden yararlanma yerine temizleme gayreti içinde olmayı daha onurlu bir davranış olarak görmek mecburiyetindeyiz.
Şimdi bu tenkitlerden yola çıkarak bizim de istikrar bozguncusu ilan edilmemiz olasıdır. Ne var ki böyle bir yargı haksızlık olacaktır. Herkes biliyor ki bu ülkede seçim barajının kalkmasını istemeyen muhalefettir. Bu iddiamda ısrarcıyım. Bakmayın siz tüm söylemlerinde seçim barajı bir adaletsizlik örneğidir diye nutuk atanlara. Zamanında kendilerine teklif edilen 0 baraj önerisini niçin kabul etmediler? İzah edebilirler mi?
Ben açıklayayım: Seçimlerde barajın sıfırlanması pkk uzantısı partiye yaramaz. Baraj olmazsa Hüda Par, Hak Par gibi partiler de meclise girer. Böylece ağaların tekelleri kaybolur, kayıplar arka arkaya gelir. Siz aynı şeyi MHP ve CHP gibi partiler içinde söyleyebilirsiniz.
Son söz: Seçimlerde baraj uygulamak bir antidemokratik uygulamadır. Ve sanıldığının aksine seçim barajının kalkmasını muhalefet istemiyor.
Haber Ara