Dünya sahipsiz yetimlerle doldu
Yönetmen Tülay Gökçimen, Suriye'deki savaşın yaşamın kenarlarına sürüklediği çaresiz çocukları ele aldı...
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-03-07 21:43:16
Yönetmen Tülay Gökçimen, Suriye'de büyük yıkıntılara yol açarak devam eden savaşın gölgesinde ailelerini kaybeden çocukların dramını gözler önüne serdi. Gökçimen, yazısında BM'nin raporlarına atıfta bulunarak binlerce yetim çocuğun olduğuna dikkat çekerek, bütün ideolojilerin kenara bırakılarak, koşulsuz bu çaresizliğe el uzatmaları gerektiğini belirtti.
İşte Tülay Gökçimen'in o yazısı:
İnsanlık tarihinin her aşamasında, gördüğü baskı ve zulümler nedeniyle evini, yurdunu terk ederek farklı diyarlara göç etmek zorunda kalan ve ulaştıkları yerlerde yeni bir yaşam kurmaya çalışan insanlar hep olagelmiştir. Kimi zaman bireyler siyasi görüşleri veya mensup oldukları dinleri nedeniyle ülkelerini terk etmek durumunda kalmış, kimi zaman ise savaş, işgal ve doğal afetler göçlerin nedeni olmuştur.
İçinde bulunduğumuz uluslar arası konjonktür, kaçınılmaz olarak mülteci üretmektedir. Ancak, yaşadıkları yerleri terk eden ve zaten temel hakları garanti edilemeyen bu insanlar, statüleri nedeniyle bir kez daha mağdur edilmektedirler.
Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliğinin raporuna göre dünyada mülteci sayısı 50 milyonu aşarak 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış.
Sayının bu kadar artmasındaki en büyük sebep kuşkusuz Suriye’de yaşanan iç savaş. Suriye’de beşinci yılına giren iç savaş sebebiyle her 2 dakikada bir çocuk yetim kalıyor. 2014 verilerine göre 300 milyon olan kayıtlı yetim çocuk sayısı 2015’de 400 milyona ulaşabileceği belirtiliyor. Dünyadaki 3 milyar çocuk nüfusundan 400 milyon yetim çocuk bırakan savaşlar, işgaller, silahlı çatışmalar, doğal afetler, hastalıklar, yoksulluk ve diğer nedenler genel çocuk nüfusunun yaşam standartlarında da adaletsizliklere neden oluyor.
Geçtiğimiz hafta sonu Kadın ve Demokrasi Derneği Basın Komisyonu üyeleri İHH İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla Suriye’nin içindeki kamplara bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretin amacı hemen yanı başımızda yaşanan iç savaştan kaçan ve yaşanılanlardan en çok etkilenen kadın ve çocukların durumunu yerinde görmekti. Şemmarin, Siccu, Bab- el Nur, Bab- El İman, Bab- El Selam İHH İnsani Yardım Vakfı’nın kurduğu kamplardan en büyükleri…
En küçük kampta yaklaşık 500 yetim çocuk barınıyor. Bu kampta çocuklar anneleriyle birlikte kalıyor. Şemmarin kampı konteynerlerden oluşuyor ve kampta ayrıca çocukların eğitim aldıkları konteyner sınıflar da bulunuyor. Bir kamp düşünün karşınıza çıkan tüm çocuklar yetim, konuştuğunu tüm kadınlar anne ve yalnız başına çocuklarıyla ortada kalmışlar. Çadırlardan konteynerlara geçebilen anne ve çocuklar kamp sakinleri dışında birini görünce hemen koşuyorlar ve geleni karşılamak ve ona dokunmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Misafirin elini tutmak onu öpüp sarılmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Kadınlar ise kampa gelen bayan ziyaretçileri konteynerlerında ağırlamak ve biraz olsun dertlerini paylaşabilmek için sizleri umutla buyur ediyorlar. Hepsi yalnız ve hepsi bekliyor neyi beklediklerini bilmeden…
Siccu Kampı ise çadırlardan oluşuyor fakat geçtiğimiz ay açılışı yapılan Yeni Succi konteyner kentine taşınacak burada kalanlar. Kampın tamamı yine yetim çocuklar ve annelerinden veya büyük anne ve dedelerden oluşuyor.
En kötü durumda olan kamplar Bab- el Nur, Bab- el İman ve Bab- el Selam. Çünkü toprak zemin kış aylarında yağmur suyuyla temas edince yumuşayarak derin bir çamur halini alıyor. Toprağın cinsinin de yumuşak olması sebebiyle alt yapı çalışmalarına olanak vermeyen bu kamplar çalışmaları devam eden yeni yerlere taşınmaya hazırlanıyor. Çamurdan ve çamura bulanmış çadır ve çocuklardan başka bir şey göremeyeceğiniz bu kamplarda değil yürümek yaşamak bile imkansız görünüyor ama onlar yaşadıkları bu kampı artık benimsemiş görünüyorlar. Çünkü yapabilecekleri başka bir şey yok. Eşlerini bu savaşa kurban vermiş kadınlar çocuklarıyla günlerce yürüyerek bu kamplara sığınmışlar. Kimi bir torbaya doldurmuş alabildiği eşyalarını kimi ise hiçbir şey alamadan kaçmak zorunda kalmış başlarının üzerinden gezen uçaklardan, zulümden, tecavüzden, ölümden…
Kamplarda şahit olduğumuz durumların en acısı da eşleri ölen kadınlardan bazılarının çocuklarını bırakarak aileleri tarafından tekrar evlendirilmeleri. Kampta neneleri veya dedeleriyle kalan pek çok bebek var. Kimisi yeni doğmuş ve anne sütü alamadığı için durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Kimi bebek ise giyecek bir şey bulamadığı için beş altı yaş çocuk kıyafeti ile sarılmış.
Kamplara sığınan insan sayısı çok fazla ama yapılan yardımlar aynı orantıda olmadığı için temel ihtiyaçlar noktasında çok fazla sıkıntı yaşanıyor. Kadınlar yorgun ve bıkkınlar. Çocuklar ise sevgiye muhtaç kendilerine uzanan bir eli hiç bırakmak istemiyorlar. Onlara yardım getiren insani yardım görevlilerinin şefkati dikkatlerden kaçmıyor.
Görüştüğümüz ve büyük şehire göç eden mültecilerin en çok duydukları soru “neden buraya geldiniz neden kamplarda kalmıyorsunuz?” sorusuymuş. Kampların halini görünce neden şehirlere sığındıklarını anlayabiliyor insan.
Birkaç yıl önce yaşam şartları olarak bizlerden hiçbir farkları olmayan hatta çoğunun yaşam standardı yüksek olan bu insanlar şimdi yaşadıkları bu felaketle hem kaybettikleri yakınlarına üzülüyorlar hem de içinde bulundukları duruma sabretmeye çalışıyorlar. Eskiden evimin prensesiydim diye söze başlayan Suriyeli bir hanım şimdi içinde bulunduğu duruma değil kaybettiği yakınlarına ağlıyor.
Suriye savaşı 98 bin çocuğu yetim bıraktı. İnsan kaçakçıları, fuhuş ve organ mafyaları, misyonerler bu çocukların peşinde. Ayrıca salgın hastalıklar, yetersiz beslenme ve kötü hava şartları sebebiyle çocuk ölüm sayıları her geçen gün artmakta.
Tüm ideolojileri, siyasi düşünceleri bir kenara bırakarak bu yetimlere sahip çıkmak elimizde. Varil bombalarına engel olmamız imkansız fakat bu çocukların şartlarını iyileştirebilir, onların yetersiz yardımlar sebebiyle hayatlarını kaybetmelerini önleyebiliriz. Bunun için de Suriye içinde tüm yardımları organize eden İHH İnsani Yardım Vakfı’nı aracı kılabiliriz…Bu savaş bitene ve onlar evlerine güvenle dönene kadar…
SON VİDEO HABER
Haber Ara