Şiddet, cinayet ve katliam sarmalı bir vasatta söze nereden başlanır bilemiyorum. Deve misali toplumun hangi tarafı düz ki eğrisini sorgulayalım? Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Özgecan cinayeti aslında toplumun yaşadığı gençlik travmasını, tatminsiz ve sinirleri alınmış bir geçliğin geldiği son noktayı açık bir şekilde gözler önüne bir kez daha serdi. Bir kez daha diyorum çünkü benzer olaylarda hep aynı filmin tekrarı yaşanıyor.
Tv ekranlarında cinayetle ilgili herkes bir yorum yapıyor, kimi uzmanlar olayın pedagojik derinliğine iniyor, kimi sekülerler “mahalle baskısı” ve “mini etek” demogojisi yapıyor, kimi siyasi ve ideolojik tandanslı kişiler de her olaydan hükümete pay çıkartarak hükümeti topa tutuyor. Ama kimse de olaya “İslami” gözlükle bakmıyor, bakan varsa da sessiz modda konuşuyor.
Şu bir gerçek ki, bir toplumda eğer evlat annesini, koca eşini boğazlıyorsa, tecavüz, uyuşturucu ve ahlaksızlığın en dip noktası yaşanıyorsa, burada bahsedilecek bir konu varsa o da maneviyatsızlıktır ve dinsizliktir.
Neden mi? Buyurun bakalım;
Bugün eğer;
-Okullarda asli anlamda din eğitimi yoksa, çocukların beyni vesayet dönemi yönetmeliklerle hala Atatürk ilke ve inkılapları, sekülarizm ve laiklik ile yıkanarak yetiştiriliyorsa,
-İlkokulda dahi kız-erkek çocuklar birbirleriyle dans ettirilip “gangam style” larla hoplatılıp zıplatılarak körpe beyinleri bin bir türlü rezillikle tahrip ediliyorsa,
-Dindar ebeveynler dahi, iyi bir kariyer uğruna sabahın köründe üşenmeden evlatlarını uyandırıyor ama iyi bir Müslüman olması için namaza uyandırılmıyorsa,
-Okullarda kızlı erkekli karma eğitim devam ediyor ve bu karma eğitimde kızlarda ve erkeklerde doğal olarak karşılıklı haya duygusu ve sınır kalmıyorsa,
-Aile kurumunu varlığını sorgulatan, kadın-erkek mahremiyetini yok eden, kadına sadece kullanılan bir eşya rolü verilerek değersizleştirilen rezil ensest diziler normalmiş gibi yayınlanıyor ve izleniyorsa
Allah aşkına siz hangi nesilden bahsedeceksiniz bana?
Böyle bir nesil “dindar nesil” mi “kindar nesil” mi?
Birileri bunlardan korkacağına dinden korkuyor ve böyle bir toplum tasavvur ediyorsa o zaman cinayetlere, kafa kesmelere, tecavüzlere, uyuşturucuya ve beyni sadece belaltı çalışan bir nesle kısacası “kindar bir nesle” hazırlıklı olsun, şikayet etmesin, ağlamasın ve dizine vurmasın!
Evet sayın Cumhurbaşkanımızın “Dindar nesil” isteğinin ne kadar haklı bir talep olduğunu umarım birileri şimdilerde daha iyi anlıyordur. Bu talep ülkemiz için toplumumuz için elzemdir ve bana göre yeni anayasada özellikle de eğitim alanının bir an önce bu yönde kodifiye edilmesi gerekir.
“Dindar nesil” yetişmezse “kindar nesil” yetişir! Bu kadar basit!
Dinden bahsedilince, tüyleri diken diken olanlara sesleniyorum!
Prototip aldığınız batılı ülkeler, kendi dinlerini olabildiğince hem sosyal hem de kamusal alanda yaşıyor ve yaşatıyorlar. Size ne oluyor da “İslam” denilince cin çarpmışa dönüyorsunuz?
Dilinize doladığınız demokrasi mefhumu size tahammülsüzlüğü mü öğretiyor?
Neden tahammülsüzsünüz?
Evet daha dün okullarda Siyer ve Kur’an dersinin “seçmeli” sine dahi tahammül etmediniz, “şeriat geliyor” diyerek dindarlara kendi özelliğiniz olan “gericilik” ve “yobazlık” iftiraları attınız!
Başörtüsü özgürlüğüne karşı gerçek mahalle baskısını asıl siz yaptınız!
Cumhurbaşkanı “dindar nesil istiyorum” dediğinde, Nişantaşı elitleri, gezi medyası, ve “gezizakalı seküler merkez ve çevresini”oluşturan sizler, Erdoğan’ı linç ederek, asıl ifade özgürlüğüne siz engel oldunuz, asıl despotluğu ve tiranlığı siz yaptınız!
Dindar nesli istemeyen, Atatürkçülük retoriği yaparak rantlarını ve saltanatlarını sürdüren, ezan sesi duyunca cin çarpmışa dönenve dindarlara öcü gözüyle bakan sizler, bu ülkede sadece bir azınlıksınız. Ama sadece sesi çok çıkan, medya gücü olan, gündem oluşturabilen ve haksızlığını dahi haklı gösterme imkanı bulan bir azınlık. Bu da sadece sesinizi gür çıkarıyor ama haklı olduğunuzu kanıtlamıyor bunu bilin.
Bu ülkedeki çoğunluk manevi değerlere saygılı ve dindar bir halktır. Ama maalesef sessiz, mazlumiyetini dillendirmek, gündem oluşturmak ve haklılığını dahi ifade etmek için medya gücü olmayan bir çoğunluk. Bu çoğunluk, bu uyuyan dev eğer uyanırsa sanmayın ki size sizin onlara yaptığınızı yapacak.Tam aksine size adaletle davranacak, yaşam hakkı tanıyacak, birlikte yaşam kültürünü öğreterek size insanlık dersi verecek.
Kendinize gelin ve şunu bilin ki;
İslam, kadının “insan”lığının tartışıldığı, diri diri toprağa gömüldüğü ve bir meta olarak kullanıldığı bir pozisyondan; cenneti ayağının altına sererek ona hak ettiği yeri ve değeri vermiş ve toplumu dönüştürmüş bir dindir.
“Her türlü soruna İslami bir çözüm, her türlü çözüme de İslami bir yorum vardır”
Twitter: @hamityaz