Dolar

34,8810

Euro

36,6999

Altın

3.008,29

Bist

10.058,63

AYM'ye en fazla giden partiyi zora sokacak açıklama

AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Can, Zühtü Arslan ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı.

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-12 19:55:53

AYM'ye en fazla giden partiyi zora sokacak açıklama


Elif Çakır’ın sunduğu ÜLKE TV’de yayınlanan “Söz Bitmeden” programının konuğu Prof. Dr. Osman oldu.
Osman Can; “Zühtü Arslan, Haşim Kılıç gibi polemiğe girmez” dedi.

Osman Can programda önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yargıda yaşanan değişime getirdiği eleştirilere cevap verdi. Can; “1950’ye kadar yüksek yargının tüm üyelerini CHP’nin Adalet Bakanı atıyordu. 1950 Demokrat Parti iktidara gelince durum değişti. Şimdi bu 1950’ye kadar yargı da yaptıklarını konuşmayan CHP, şu an yargı organlarında demokratik yollarla seçimlerin yapıldığı sistemi eleştiriyor. Önce kendi dönemlerine baksınlar.” dedi.

‘AYM’NİN 50 YIL BOYUNCA DEMOKRASİYİ TANIMLAYAN BİR TEK KARARI YOKTUR’

Programda Anayasa Mahkemesi’nin mevcut yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Osman Can, 2010 yılından önceki Anayasa Mahkemesi ile şimdi ki mahkeme arasında çok büyük farklar olduğunu söyledi. Osman Can şunları kaydetti; “İsmail Rüştü Cirit akbil davasında Recep Tayyip Erdoğan’ın lehine karar vermiş diye eleştiriliyor. Kişiye yapılan haksızlığı görüp buna göre hakkı teslim etmiş olmak bir taraftarlık mıdır? Bunları bir kenara bırakalım artık. Türkiye gibi gergin olan bir ülkede elbette bu tür linçler oluyor. Zühtü Arslan da linç edilmeye çalışılıyor. Zühtü Arslan geçmişte Anayasa Mahkemesi’ni suçlamıştı. Peki!.. Neden suçlamıştı? Çünkü Haziran 2008 de Anayasa Değişikliği’ne ilişkin iptal kararına ‘bu bir darbedir’ dedi. 2010 yılındaki mahkeme ile şimdiki Anayasa Mahkemesi çok değişti. Anayasa Mahkemesi’nin 50 yıl boyunca demokrasiyi tanımladığına kadar tek bir kararı yoktur. 2010 yılından sonra Anayasa mahkemesi mahkeme oldu. Twitter ve HSYK kararlarında yanlış kararlar vermiş olabilir. Anayasa mahkemesi hatalar yapabilir. Avrupa’nın birçok ülkesinde anayasa mahkemeleri aldığı kararlar nedeniyle eleştirilir. Bu çok normaldir. Türkiye’de de aldığı kararlar eleştiriliyor. Hepsi budur.”

‘İLK DEFA OBJEKTİF BİR AYM BAŞKANIMIZ OLDU’

Önceki gün Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na seçilen Zühtü Arslan ile ilgili de çarpıcı bilgiler veren Prof. Dr. Osman Can, Arslan’ın eski başkan Haşim Kılıç gibi asla polemiğe girmeyeceğini söyledi. Can; ”Anayasa mahkemesi başkanları bir kadro grubu yoksa oradaki mevcut kadroları gönderebilir. Zühtü Arslan’ın genel sekreterini değiştirmesinde de hukuki açıdan bir sorun yoktur. Paralel yapıyla mücadele çerçevesinde atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir. Yargı paketi, MİT kanunu ve dershane düzenlemesine ilişkin iptal başvurularıyla ilgili dosyaların akıbeti Zühtü Arslan’ın AYM’nin başkanı seçilmiş olmasıyla değişecek değildir. Zühtü Arslan’ın sadece bir oy hakkı vardır. Her üye bağımsız iradesiyle oyunu kullanır. 3 kritik davanın raporları hazırlanmıştır. Zühtü Arslan sadece gündeme erken alabilir. Çok değerli bir arkadaşımızdır. Anayasa mahkemesi başkanı olmasıyla birlikte benim gönlüm artık çok rahattır. Kendisini tanırım. Zühtü Arslan eski başkan Haşim Kılıç gibi asla polemiğe giren bir insan değildir. Bugün ilk defa objektif bir Anayasa Mahkemesi başkanımız oldu.” şeklinde konuştu.

‘YARGIDA HERŞEY RAYINA GİRMEYE BAŞLADI’

Yargıdaki paralel yapılanmanın yavaş yavaş çözüldüğünü belirten Osman Can, her şeyin yavaş yavaş rayına girmeye başladığını dile getirdi. Can şu ifadeleri kullandı: “HSYK seçim sonuçlarıyla birlikte, Yargıyı kuşatmaya çalışan belli bir çetenin belli bir ideolojinin kumpası haline getirme çabalarına son verildi. Yargı yavaş yavaş rayına girmeye başladı. MİT TIR’larına el koymaya çalışan kişiler hakkında adım atmanız için politik saik olması gerekmiyor. Bir devleti koruyan kurallar vardır. HSYK’nın şu anki yapısı da kuralları uygulamaktadır. Geçmişte aynı torbadan çıkmış insanlardan oluşuyordu. Yargıtay’da da emir talimatla hareket eden bir yapı vardı. Fakat şimdi paralel yapının gücü kırıldı. Şu an Yargıtay’da sayı arttı. Tuhaf bir yapı haline gelen unsurlar ortadan kalktı. Aynı torbadan çıkmış insanların yargıçlık yapabilmesi mümkün değildir. Ancak avukatlık yapabilirsiniz. Yargıçlık yapamazsınız. Paralel yapının gücü Yargıtay’da kırılmıştır.“

‘YARGITAY’DA DEĞİL 516, EN FAZLA 100 ÜYE OLMASI GEREKİR’

Eski Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın, “Yargıtay'ın üye sayısının 516 değil, 1516'ya çıkarılması halinde bile sorunun çözülemeyecek” ifadelerine de cevap veren Osman Can, Yargıtay’ın maksimum 100 kişilik olması gerektiğini söyledi. Can Yargıtay’ın nasıl olması gerektiğini şöyle anlattı: “516 kişilik Yargıtay olmaz. 300 kişilik de olmaz. Maksimum 100 kişilik olması gerekir. 100 kişinin üzerinde ne varsa hepsi yanlıştır. Bunlar hepsi konjonktürel çözümlerdir. 2010 öncesi Yargıtay’ı hatırlayın. 301. Madde ve Hrant Dink kararları veren ve tüm sosyal hayatı kriminalinize eden bir Yargıtaydı. Bunu düzeltmek için Anayasa Değişikliği yapıldı. İdeolojik yapıları ortadan kaldırmak için iyi niyetle düzenleme yapıldı. Bu kez de paralel yapı militanları yerini aldı. Son HSYK seçimleriyle her görüşe mensup üyeler seçildi. İşler yavaş yavaş rayına girerken, şimdi Yargıtay’daki bu sayıyı azaltmanın yoluna bakmamız lazım. 516 üyelik bir Yargıtay olmaz. Yeni baştan bir yargı tasavvuru olması lazım... Yeni baştan kompak bir şekilde geliştirmeyle ilgili dönüşüm sağlamalıyız. Yargıtay, Danıştay, HSYK’nın seçim sisteminin değiştirilmesi gerekir. İnsanlar yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapıyor, bir kişi geliyor bunu engelliyor. Bunu bu şekilde devam ettiremezsiniz.“
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara