İngilizler Atatürk'e neden fahri doktora vermemiş?
Derin Tarih Dergisi şubat sayısında Mustafa Armağan’ın kaleme aldığı “İngilizler Atatürk’e neden fahri doktora vermemiş” yazısıyla milli mücadele yıllarında Kemalistler ve İngilizlerin ilişkilerini deşifre etmeye devam ediyor.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-02-05 16:38:07
1938 yılında Ankara’daki İngi¬liz Büyükelçisi Sir Percy Loraine’in Londra’daki Dışişleri Bakanlığı’na çektiği ilginç telgrafta Atatürk’ün doktora alması için girişimlerde bulunuyor. Telgrafta Atatürk’ün niçin fahri doktora alması gerektiği konusunda verdiği örnekler ise gayet düşündürücü…
Bari “fahri doktora” payesi ayarlayın!
Lafın burasında daha ilginç bir şey söylüyor Büyükelçi Loraine, “En iyisi ona bir fahri doktora vermek” diyor. İyi de nasıl olacaktır bu? Bunun üzerine Londra’yı Atatürk’ün nitelikleri hususunda ikna etmeye çalışıyor.
1. Atatürk Ankara’da bir üniversite kurdu, Van’da ikincisini kuracak. En önemlisi de İngilizce öğretimini teşvik ediyor.
2. Latin alfabesini, miladi takvimi, uzunluk ölçüleri sistemi ile soyadı kanununu benimsedi.
3. Kadınları özgürlüğüne kavuş¬turdu.
4. Batılı medeni kanun ile ticaret ve ceza kanunlarını kabul etti.
5. Batılı adab-ı muaşereti ve giysileri benimsedi.
6. Müzeleri, resim galerilerini tesis
İngilizlerin Cevabı!
Nitekim iki yıl önce, daha 8 Mayıs 1936’da Loraine, Anthony Eden’a, bir Türk dostu Atatürk’e “Bakıyorum da İngiltere’yle giderek yakınlaşıyorsunuz” diye takılınca ona “Yakınlaşmak mı? Elimden gelse kendimi İngilizlerin kucağına atmak istiyorum” dediğini naklediyor. Bu hikaye doğru olmayabilir, diyor Loraine ve ekliyor: Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloyu gayet gerçekçi bir şekilde yansıtıyor! (Şimşir, age, s. 238.)
Londra’dan gelen cevapta ise şunlar yazılıdır:
“Atatürk’e fahri doktorluk verilmesi konusunda zorluk var: Oxford ve Cambridge üniversiteleri hiç kimseye gıyabında doktorluk payesi vermiyor. Çok istisnai bir fahri doktorluk payesi var, fakat Atatürk’ün buna layık olduğuna Üniversiteleri ikna etmek zor olur. Bir “diktatöre” fahri doktorluk vermeleri zor olur.”
Loraine direniyor, “Güçlüklerin farkındayım” diyor, “Ama hükümet isterse üniversiteleri ikna edebilir.” Sonra Atatürk’ün diktatör olup olmadığının analizine giriyor, fahri doktorayı fazlasıyla hak ettiğini üzerine basa basa söylüyor. Lakin kabul ettiremiyor bir türlü. Ve 10 Kasım 1938 günü bütün ümitleri suya düşüyor.
Böylece Atatürk’e Oxford ve Cambridge gibi üniversitelerden özel de olsa bir fahri doktora payesi ayarlanmasının “Diktatör” olduğu gerekçesiyle mümkün olamadığını İngiliz belgelerinden öğreniyoruz. Bir şeyi daha: Demek ki Dizbağı (Garter) Nişanı verilmesi dışında çabalar da olmuş. Ama hükümetin ödüllendirme arzusu muteber üniver¬sitelerin ilkelerini delip geçemediği için akim kalmış. Diktatörlere İngiliz üniversiteleri fahri doktora payesi vermiyor vesselam.
Kaynak:Derin Tarih
SON VİDEO HABER
Haber Ara