Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İşte İstanbul'dan yayın yapan 'İhvan' medya

İhvan-ı Müslimin Hareketi Mısır'da yasaklanmasının ardından basın - yayın faaliyetlerini Mısır dışına taşıdı. İşte İhvan'ın İstanbul'daki medya merkezi:

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-03 08:54:34

İşte İstanbul'dan yayın yapan 'İhvan' medya


İstanbul’dan yayın yapan 4 televizyon kanalı olduğunu söyleyen Al Araki, Rabia TV’nin şiddet yanlısı yayın yaptığı yönündeki iddiaları reddederek, “Bizim Müslüman Kardeşler’le koordineli bir çalışmamız yok” dedi. İstanbul’dan Mısır’a yayın yapan söz konusu televizyonlardan bazıları Kahire’deki asker ve polislerin öldürüleceğini duyururken, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi, Müslüman Kardeşleri suçlamış ve örgüte destek veren ülkelerin "İhvancı liderleri" olduğunu söylemişti.   12 saat Arapça   Mısır’daki askeri darbenin ardından İstanbul’da açılan kanallardan ilki olan ve Aralık 2013’ten itibaren Bağcılar’da Basın Ekspres Yolu üzerindeki bir plazadan yayın hayatına başlayan Rabia TV, kapılarını ilk kez açtı. Rabia TV’nin Sözcüsü Samir Al Araki, herhangi bir oluşuma veya bir camiaya bağlı olmadıklarını belirterek, “Bizim Müslüman Kardeşler’le koordineli bir çalışmamız yok. Kendine ait bir ümmeti var ve herhangi bir dış ülke tarafından yönetilmiyor” diyerek, şiddet yanlısı yayın yaptıkları yönündeki iddiaları reddetti. Müslüman Kardeşler’in iktidara gelişinin sembolü olan 25 Ocak’tan sonra düzenlenen gösterilere Mısır medyasının yer vermemesi, gözleri Türkiye’den yayın yapan kanallara çevirmişti. Uydu üzerinden, günde 12 saat, sadece Arapça olarak yayın yapan kanalın sözcüsü Al Araki, kanalın yayın politikasını, kuruluş amacını ve misyonunu 4 başlık altında toplayarak şunları anlattı:   "Misyonumuz devrim"   “Rabia TV’nin hedefi, Mısır’a hürriyet ve demokrasinin kazandırılması. Bizim, devrim çalışmalarının ve halk hareketlerinin medya aracılığıyla desteklenmesi gibi bir misyonumuz var. Rabia, kendi içinde birtakım prensipleri ve politikası olan bir kanal. Bu çerçevede olaylar karşısında halkın sesi konumunda. Bırakın şiddet çağrısı yapmayı, halkı kışkırtıcı veya hükümet yanlılarına karşı şiddetin de karşısında. Hükümet yanlısı basında bu tür iddialara yer verip, bu yönde program yaptığımızı söylüyorlar. Bizim esas hedefimiz, Mısır’ı kapsayan hürriyetin sesi olabilmek. Gücünü ve sesini çıkaramayan yığınların sesi olarak, bunun mücadalesini veren bir kanal. Biz, şiddet yanlısı açıklama yapanların da karşısındayız. Müslümanlar olarak, sahip olduğumuz İslam hukuku zaten bu şekilde şiddet çağrısı açıklama yapmaya müsaade etmez. Evrensel insan hakları açısından da baktığımızda böyle bir açıklama yapmayı ne biz ne de arkadaşlarımız düşünür.   Sisi, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, kendilerine karşı yapılan şiddet saldırılarına göz yummayacaklarını, terörist grupları, İhvan’la birlikte diğer Müslüman camialara karşı kapsamlı bir operasyon gerçekleştireceklerini, bu önlemler dahilinde gerekirse ölümlerin de yaşanacağını söyledi.   "Karalama haberler"   Mısır’ın resmi kanallarında, programlarda bizim yayınlarımızdan cımbızla alıntı yaparak, terörist çağrılarda bulunduğumuza dair defalarca yayın yapıldı. Hatta geçenlerde Rabia TV’de var olan bir açıklamayı, hükümet kanalı, Mısır içinde birtakım eylemlere girişileceğine dair karalama haberleri yaptı. Rabia TV, mazlumların, zarar gören Mısır halkının sesi. Mücadelemiz, halka hürriyet çağrısı yapmak, halkın bilinçlenmesini sağlamak, Mısır halkına yanlış yansıtılan bilgilerin düzeltilmesi ve demokrasinin bölgede hakim kılınması adına.”   Türkiye'ye mahçubuz"   Samir Al Araki, Mısır’ın Türkiye’den yayın yapan Müslüman Kardeşler yanlısı televizyonlara tepkisini ve Batı medyasında Türkiye’nin dolaylı olarak teröre destek verdiği yolundaki iddiaları da şöyle değerlendirdi:   “Türkiye, misafirlerini çok iyi bir şekilde ağırlayan, misafirperverlik duyguları yüksek olan bir ülke. Bize karşı sundukları imkanların karşısında mahcup durumdayız. Türkiye son 15 yıldır tarihi bağları dolayısıyla Arap ülkeleriyle ciddi ilişkiler içine girdi. Türkiye, bulunduğu coğrafyada bir güç olarak, sadece Mısır’a değil, bütün Arap ülkelerine sahip çıktı. Türkiye, Ortadoğu ve bölgesindeki ülkeler özelinde, tüm dünyada bütün mazlumların sesi olmaya adamış bir hükümete sahip. Bölgedeki, özellikle Mısır’daki halk hareketinin bir askeri darbeye dönüşmemesi için halkıyla bütün olarak gösterdiği gayret, takdire şayan. Mısır’daki halk hareketinin askeri darbeyle yıkılması, askeri bir darbeye dönüşmesi noktasında kaygıları Türkiye elinden geldiğince engellemeye çalıştı. Türkiye, bölgenin gücü olarak halkların yanında bulunan bir ülke olarak, dünya basınındaki haberleri hak etmedi.”

Kaynak: Hürriyet

Haberin tamamını okumak için Tıklayınız 

Haber Ara