Dolar

34,9575

Euro

36,6652

Altın

3.013,37

Bist

10.058,63

Şeyh Said hakkında ilk Osmanlıca belge

Geçen hafta hayatını kaybeden Şeyh Said’in en küçük oğlu Şeyh Ahmed Fırat’ın ölümünün ardından ilk kez Şeyh Said’e ait bir Osmanlıca belge ortaya çıktı.

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-23 15:19:47

Şeyh Said hakkında ilk Osmanlıca belge

Şeyh Said’in kardeşi Şeyh Bahâeddin Efendi için düzenlenen ve Sultan II. Abdülhamîd’e ait tuğranın yer aldığı resmi belgede “İsim ve Şöhreti” bölümüne “Şeyh Muhammed Saîd Efendi Biraderi Şeyh Bahâeddin Efendi” olarak geçiyor.


Şeyh Said’e dair ilk kez ortaya çıkan Osmanlı belgesi Şeyh Said’in Osmanlı dönemindeki konumuna ışık tutarken, toplum üzerindeki etkisine dair de önemli ipuçları veriyor.





Ömer Fırat (Foto:Ergülen Toprak)


Rûdaw'a konuşan Ömer Fırat, babasının amcası ve annesinin dayısı olan Şeyh Ahmed Efendi’nin son dönemlerini ve ölümünün ardından gelen taziyeler ve ortaya çıkan belgeleri anlattı.

Osmanlıca’dan çeviri

Aile bireylerinin taziye için yeniden bir araya gelmesiyle ilk kez ortaya çıkan Osmanlıca belgeyi Rudaw için tarihçi Müfid Yüksel’e çevirten Ömer Fırat, şunları söyledi:

“Belge Şeyh Said Efendi’nin kardeşi Şeyh Bahâeddin Efendi’ye ait Osmanlı devletinden kalma ailemizin arşivlerinde ender belgelerden biridir. Babamın amcası Şeyh Ahmet'in vefatı dolayısıyla Hınıs'ta taziyemiz oldu o sırada Şeyh Bahâeddin torunlarından rahmetli Hınıs-Kartal eski Müftüsü Bahattin Fırat amcamın evinde buldum.

Bu belge, Miladi takvimine göre 28 Kasım 1905 yılında (Ramazan Bayramı birinci günü) alınmış. İsim ve şöhreti kısmına ‘Şeyh Muhammed Said Efendi biraderi’ olarak geçiyor. Osmanlı evraklarında şöhreti kısmına nadiren biraderin ismi kullanılıyor. Bu demek oluyor ki, Osmanlı döneminde şöhreti duyulan bir şahsiyetmiş.”

Aile büyüklerine göre belgenin Hacca gitmek veya memuriyet için alınmış olabileceğini ifade eden Fırat, “Şeyh Bahâeddin Efendi 25 Aralık 1912'de vekâleten Hınıs Müftüsü oluyor. Şeyh Said Efendi yakalandıktan sonra devletin tuttuğu suikastçılar tarafından 1925 yılında evinde Kur'an-ı Kerim'i okurken vurularak şehit oluyor” diye konuştu.

Şeyh Ahmed sürgün günlerini sayıklıyordu

Şeyh Ahmed’in bir süredir rahatsız olduğunu ve hastalığı ağırlaşınca hastaneye kaldırdıklarını anlatan Fırat, kendisini en son hastanedeyken gördüğünü belirtti. Şeyh Ahmed’in son günlerinde Trakya'daki sürgünde yaşadıkları sıkıntıları sanki yeniden yaşıyormuş gibi sayıkladığını anlatan Fırat, şöyle konuştu:

“Kırklareli'nin Vize ilçesinin Sergen köyünde 13 yıllık sürgün hayatlarında o zaman ailenin geçimini sağlamak için öküz arabalarıyla ormanlıklardan ödün toplayarak geçimini sağlıyorlardı. Sayıklamalarında bir tanesi bu olay üzerineydi. Odun toplamaya giderken amcası Şeyh Bahâeddin Efendi’nin kızı Fevziye Hanım arkasında geliyormuş onu kaybetmiş gibi ismini yüksek sesle sayıklayarak ‘Nerdesin, kaybolacaksın! diye sesleniyordu. Sanki olayı tekrar yaşıyormuş gibi anlatıyordu. Son zamanlarında aile büyüklerinin, ağabeylerinin, amca çocuklarının isimlerini de sık sık sayıklıyordu.”

Şeyh Said’in görüntülü çekimleri

Aile olarak mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde taleplerini dile getiren Fırat, “Şeyh Said Ailesi olarak isteğimiz dedemizin mezarının ve de İstiklal Mahkemeleri’nin arşivlerinin açıklanması... Bu insani isteklerimizi bile karşılamaktan çekiniyor Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Şeyh Said Efendi'nin kıyamı diğer isyanlar gibi asayiş ve benzeri dolayısıyla çıkan bir isyan değildir” dedi.

İstiklal Mahkemeleri arşivinde mahkemeyi çeken Fransız ve Rus ajansların sesli görüntülü çekimlerinin bulunduğuna dair kendilerine duyumları geldiğini ifade eden Fırat, “Bu görüntüler iyileştirmeye alınmış diye iletmişler. Hükümetin, bu isteklerimizi yakın bir zamanda karşılamalarını diliyorum” dedi.




Şeyh Ahmet Fırat (Foto:Ergülen Toprak)


Taziye için arayanlar

Şeyh Ahmed Fırat’ın 92 yasında hayatını kaybetmesinin ardından ailelerine her taraftan taziye için yoğun ilgi olduğunu anlatan Fırat, Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ve Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu adına temcilerin taziyeleri ilettiğini, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise ikişer defa telefonla arayarak başsağlığı dileğinde bulunduğunu söyledi.

DBP adına ise birçok bölge teşkilatları ile birlikte Fırat Anlı, Hınıs'a gelerek taziyelerini iletti. Hüda-Par ve Saadet Partisi temsilcileri de taziye evine gitti.

Kemal Burkay, Bayram Bozyel gibi Kürt siyasetçiler de arayanlar arasındaydı.

İktidar partisinden ise Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, hastaneye giderek cenazeyi uğurladı.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ da Hasan Basri Fırat’ı telefonla arayarak taziyelerini iletti. AK Parti Erzurum milletvekillerinden Cengiz Yavıoğlu ve Adnan Yılmaz Hınıs'a giderek taziyelerini iletti.

KDP'nin Türkiye temsilcisi Ömer Mirani de rahmetli Abdülmelik Fırat’ın oğlu Mahmut Fevzi’yi arayarak Barzani ailesi adına taziyelerini iletti.

KDP Rojava temsilcilerinde Müslim Muhammed de arayanlar arasındaydı.



Ergülen Toprak / RUDAW
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara