Müslüman Alimler Birliği Sekreteri'nden sert çıkış!
Müslüman Alimleri Birliği Başkanı Genel Sekreteri Karadaği, Paris saldırısından sonra Batı’nın Müslümanlara topyekûn savaş açtığını belirterek, “Müslümanlara terörist damgası vuruyorlar. Siyasetçilerin çoğu kaostan yana. İslam dünyasının kaynaklarına hâkim olmak istiyorlar. Bu kargaşayı sonlandırmaya niyetleri yok” dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-01-20 04:59:42
Paris’te Charlie Hebdo ve market saldırılarının ardından Dünya Müslüman Alimleri Birliği’nden bu kanlı eylemi sert bir dille kınayan açıklama geldi. Genel Sekreter Dr. Ali Karadaği, Paris saldırısından sonra Batı’nın İslam dünyasına yönelik devreye soktuğu yeni stratejiyi “Kıblesi Washington olan bir İslam” şeklinde özetliyor. Iraklı bir Kürt olan ve kimi zaman rağbet gören kimi zaman da tepki çeken görüşleri ile tanınan Karadaği, Birlik içinde Yusuf el-Kardavi’den sonraki isim olarak biliniyor. Karadaği, Paris eylemlerini, faillerini ve Batı ile yaşanan krizi Yeni Şafak’a değerlendirdi.
Charlie Hebdo ve market saldırılarıyla Batı’ya verilmek istenen mesaj neydi?
Evvela Paris'teki bu saldırılar şeri olarak suçtur ve İslam’la örtüşmüyor. Çünkü, kötü bir şeyin karşılığı öldürmek olamaz. İslam diyalog dinidir, rahmet dinidir, merhamet dinidir. Müslümanların yapması gereken, bu derginin çalışanlarına Peygamber Efendimizin rahmet peygamberi olduğunu ispatlamaktır, bu şekilde saldırmak değil. Bu bir çözüm değildir.
TERÖRİST YAFTASI
Batı’ya gelecek olursak, yine batıdaki İslam karşıtı aşırı zihniyet için şunu söyleyebiliriz, onlar hakaret içerikli bu karikatürlerle birden fazla mesaj vermeye çalışıyorlar. Öncelikle, Batı’da yaşayan Müslümanlara bir mesaj veriyorlar, bu mesajda onlara adeta savaş açarak onları suçluyorlar. İkinci mesaj tüm Müslümanlara ve İslam’a. Bunda da şunu demek istiyorlar, siz teröristsiniz, sizin dininiz de terör dini.
Bence Batılı aydınların, bu noktada çok büyük rolü var. Onlar, ırkçılığı ve faşizmi, toplum içinde yok ederek, toplumsal çıkarları şahsi çıkarların önüne geçirmeliler. Bu anlamda biz hala ümitvarız. Ancak siyasetçilerin birçoğu, “sürekli kaynayan kaos” şeklinde isimlendirilen karmaşa ile İslam dünyasına ve İslam dünyasının kaynaklarına hakim olmak istiyorlar. Dolayısıyla bu kargaşayı sonlandırmaya niyetleri yok.
DİNLERARASI SAVAŞ YOK
Şu an yaşadıklarımız sanki dinler arası bir savaşmış gibi gösteriliyor. Müslümanlar bu riyakar savaştan kendilerini nasıl ayrıştırabilir?
Aslına bakarsanız, ilahi dinlerde ortak insani değerler var ve İslam da bu değer üzerine gelmiştir. Hakikatte bir çekişme veya savaş yok, dinler arasında ancak varmış gibi gösteriliyor ve bu sahte çekişmeden faydalanılmaya çalışıyor. Bunu yapanlar, Siyonist düşünce ve aşırı sağcı düşüncedir.
ORTADOĞU’YU KONTROL
Asıl çekişme ve savaş siyasette. Sonuç da gördüğümüz gibi, Irak İslam Şam Devleti (IŞİD) gibi bir sorun ortaya çıktı. İşin kötüsü, Amerika ve siyonizmin desteklediği bu örgütler, bazı Arap ülkeleri tarafından finanse ediliyor. Bu tür örgütleri destekleyen Batılı aktörlerin asıl amacı ise, bizim kaynaklarımıza tamamen hakim olmak ve Ortadoğu bölgesinde istedikleri gibi hükmedebilmektir. Bunu Batılı aydınların da anlamasını bekliyoruz.
İslam özgürlüğün yanında
Biz 12 Ocak Pazartesi günü, Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak, Batılı aydınlara, liderlere ve Batı halkının tamamına bir mesaj gönderdik: Biz Müslümanız ve dinimiz İslam özgürlüğün yanındadır. Ancak bu usturuplu, uygun bir özgürlüktür. Öyle ki, İslam’da Kuranı Kerim’de zikredilen “Dinde zorlama yoktur” esası benimsenmiştir. Özgürlük bütün insanlığındır. İsteyen iman eder, istemeyen etmez. Batılıların temel bir kuralı vardır: “Birinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerininki biter.” Peki bunu sonuna kadar savunan Batı, neden Peygamber Efendimiz (s.a.v) için bunu uygulamıyor? Bu hakaret içerikli karikatürler, hakkını savunabilecek birisi için yapılabilir miydi? Hayır. Peki o zaman, şuan hayatta olmayan ve kendisini savunamayacak durumda olan birine nasıl hakaret edilebilir? Sonuç olarak, tabii ki özgürlük olmalı, ancak bu kutsal değerlere (hangi din olursa olsun) saygı çerçevesinde olmalı.
Amerikan İslamının Kabesi
Bizim burada bilmemiz gereken, IŞİD’İN yolunun, usulünün doğru olmadığıdır. Bu hukuken kabul edilebilir bir şey değildir. Bunların amacı Müslümanlar üzerinden dünyada büyük bozgunculuk yapmak, karışıklık çıkartmaktır. Amerika kendi İslam’ını istiyor. İslam olsun, Müslüman ol, ama kıblen Kabe değil, Washington olsun istiyor. Hakiki ve razı olunan İslam’ı değil, ben inanıyorum ki İhvan tüm zulümlere ve ölümlere rağmen ilerleyecek. Kızları, Evlatları, arkadaşları, sevdikleri öldürüldü. Bunlara kim sabredebilir? Bu olanlar gösteriyor ki İhvan geri dönecek ve İslam dünyasını toparlayacak.
Nahda Mısır’dan ders çıkardı
Açık olarak görüyoruz ki, Nahda Mısır’da yaşananlardan ders çıkardı. Nahda kelimesin gerçek manası olan “diriliş” tam anlamı ile gerçekleşmemiş olsa da sağlam bir zemine oturtulan hareket ilerliyor. Biz Nahda’yı destekliyoruz. Burada önemli olan inşa ettikleri devrimi korumayı bilmeleri. Nahda’nın şimdilik siyasette kısmen geri çekilmesi ile Tunus halkı kazanacaktır.
Türk halkına tavsiye: Bölünmeyin!
Türk halkına ve Türk hükümetine teşekkür ediyorum. Batılı ülkeler demokrasi ve özgürlük diye sesleniyor fakat ortada demokrasi, özgürlük yok. Mısır’daki darbeye karşı Türkiye dünyada ilkeli duruş sergileyen ender ülkelerden biri oldu. İnanıyorum ki, ekonomik gelişmeler ile birlikte Türkiye daha büyük başarılar yakalayacak. Türk halkına tavsiyem, dünyada yaşananlara bakıp ayrışmaktan, bölünmekten uzak durmaları.
Yenişafak
SON VİDEO HABER
Haber Ara