HDP barajı aşmaya kararlı
Son iki dönemdir bağımsız adaylarla seçimlere giren HDP, çözüm sürecinin geldiği kritik kavşakta önemli bir karar aldı. Yüzde 10 barajı değişmedi ama HDP seçimlere parti olarak girecek. Al Jazeera partinin önde gelen isimlerine bu kararı ve bundan sonra yapılacakları sordu.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-01-13 04:44:13
HEP-HADEP çizgisinin devamı niteliğindeki Demokratik Toplum Partisi (DTP), 2007 yılında yapılan genel seçimlere yüzde 10 barajını aşamama riski gördüğü için bağımsız adaylarla girdi. Gösterilen adaylar arasından seçilenler Meclis’e girdikten sonra DTP çatısı altında biraraya geldi ve grup oluşturuldu.
2011 seçimlerinde BDP de aynı yöntemi uyguladı, bu defa daha kalabalık bir kadroyla Meclis’te BDP grubu oluşturuldu. Ancak Kürt siyasi hareketinin devamı niteliğindeki HDP artık bu yöntemle Meclis’e girmeyecek. İmralı Cezaevi’nde HDP heyetinin görüştüğü Abdullah Öcalan, Aralık ayı başında parti olarak girilmesinden yana olduğu mesajını verdi.
HDP’nin bu konuda kararlı olduğu mesajını ise Eş Başkan Selahattin Demirtaş ısrarla tekrarladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Demirtaş’ın aldığı yüzde 9.78’lik oy oranı, bugüne kadar alınan en yüksek oy. Partinin yerel seçimlerde aldığı oy oranı ise yüzde 6-7 arasında değişiyor.
HDP’nin bu kararının, seçimlerden hangi sonuç çıkarsa çıksın, yani ister parti baraj altı kalsın ve Meclis’e giremesin ister barajı aşsın ve Meclis’e girsin, çok kritik sonuçları olacak. Al Jazeera HDP yönetiminde yer alan isimlere ve milletvekillerine bu kararı sordu.
Sakık: Artık zamanı geldi
HDP çizgisindeki siyasi hareketin en eski isimlerinden, bugün Ağrı Belediye Başkanlığı yapan Sırrı Sakık, aynı zamanda kendisi de daha önce milletvekili seçimlerine bağımsız olarak girmiş bir siyasetçi. Sakık, artık seçimlere parti olarak girmenin zamanının geldiği görüşünde.
“Bizim için artık sorun vekilliğin de ötesinde bir durum. Bu kaygılar artık bizim için mazi oldu. Biz artık Türkiye’nin dört bir tarafın ulaşmalıyız. Bundan sonra sorun bizim değil. Demokratik siyasetin önünü siz açmalısınız. Biz bu kadar inanarak süreci götürmeye çalışırken siz hâlâ demotratik siyasetin önüne set çekerek barışa hizmet edemezsiniz. Bu saatten sonra sorun bizi aşıyor. Eğer barajı aşamazsak da iktidar düşünsün. Fedakârlıkların tamamını bizim cephemizden beklemek olmaz. Biz de bıktık Parlamentodaki ayrımcılıktan. Biz Hazine yardımından tek 1 TL bile alamıyoruz. Bu hakkaniyetin neresine sığar? “Gelin” diyorlar geleceğiz, “gidin” diyorlar gideceğiz, bunu bekliyorlar. 20 milyon insanı siyaset dışında bırakıyorlar. Eskiden bu yolla Meclis’e girildi ama artık Kürt de eski Kürt değil Türk de eski Türk değil.”
“Tek bir itiraz yok”
2007 ve 2011 seçimlerinde milletvekili olan Hasip Kaplan da seçimlere parti olarak girilmesine tek bir itiraz dahi olmadığını söyledi. Kaplan’a göre, parti olarak girilmesi durumunda bir takım stratejik kararlar alınması gerekiyor.
“’Oyları artırmak için nasıl bir çaba harcanacak, adaylar nasıl tespit edilecek?’ bu konularda farklı görüşler olabilir. Genelde parti olarak girildiği zaman kurallar bellidir, tanınmış, kamuoyunca bilinen adaylar ile girilir. Bunların tartışılması, konuşulması lazım. İki dönem kuralı var ama heyette olan arkadaşlar var, Eş Başkanlar var. Bunlarla ilgili istisnalar gündeme gelebilir. Önemli olan şu an bir prensip kararı alınmıştır.”
MYK üyelerinden Meral Beştaş da Parti içinde tek bir itiraz dahi olmadığını, alınan kararın net ve kesin olduğunu söyledi. Beştaş’a göre partinin yüzde 10 barajını aşacak oyu var.
“Çalışmalara başlandı. Bu konuda bir tartışma söz konusu değil. Biz barajın altında kalma olasılığının olmadığı görüşündeyiz. Böyle bir tabloda sürekli bağımsız adaylarla seçimlere girmenin doğru olmadığı, oy potansiyelimizin bunun üzerinde olduğu konuda kararımızı aldık ve açıkladık. Ne Anayasa Mahkemesi’nin kararının ne de diğer tartışmaların bizim kararımızın üzerinde etkisi olmayacaktır.”
Boykot önerisi
Partinin Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da kararın arkasında olduğunu söylüyor. Hatta Tan, baraj kaldırılmadıkça bir adım ileri gidilmesini seçimlerin boykot edilmesini öneriyor:
“ Bugün Tayyip Erdoğan’ın tek adam olmasından herkes şikayetçi. İstediğini Meclis’e getiriyor, istediğini götürüyor. Anayasa Mahkemesi’nde de bir şey yapamıyorsun. O halde seçim barajını düşürmeyip kendi bildiğini yapmasına izin vermektense daha radikal bir şeye zorlamak lazım. Buyur al tek başına Meclis’te oturabiliyorsan otur demek lazım.”
Kaynak: Al Jazeera
SON VİDEO HABER
Haber Ara