Müslüman Peygamber : Hz İsa
Huffington Post UK siyaset yönetmeni,Ed Miliband'ın biyografi yazarı ve El Cezire sunucusu Mehdi Hasan'ın kaleminden İslam'da ve Hristiyanlık'ta İsa...
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-29 13:37:18
TIMETURK / HABER MERKEZİ
Hristiyanlık temelinde İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğu inancı yatıyor, peki İslam'ın Mesih versiyonu bir gerginlik sebebi mi yoksa dünyanın en büyük iki dini arasında köprü kurmanın bir yolu mu?
Hristiyanlar belkide kendilerini Hristiyan olarak adlandırdıklarından ve Hristiyanlığa inandıklarından dolayı Mesih hakkında hak sahibi olmak istiyorlar. Ama İslam peygamberi zamanında Müslümanlar tarafından İsa'ya hürmet başladı. Hz. Muhammed'in zaferle Mekke'ye girmesi, kutsal putların tapınaklarını temizlemek için Kabe seferine devam etmesi en klasik biyografilerinde anlatılıyor. Etrafta yürürken pagan tanrıların resim ve heykellerinin imha edilmesini istiyordu, duvarda Meryem ve çocuk tasvir edilmiş bir resim ile karşılaştı. Üstündeki elbise ile onu dikkatlice örttü ve bunun dışında diğerlerinin hepsinin yok edilmesini istedi.
İsa,Tanrı'nın Oğlu'ndan ziyade İslam'da müslüman bir peygamber olarak kabul edilir. Kur'an'da 25 farklı ayette ismen geçer ve altı kezde Mesih ismiyle geçer. Bir ''elçi'' yada bir ''peygamber'' olarak biliniyor ama her şeyden öte ''Tanrı'nın ruhu'' olarak biliniyor. Kur'an'da başka hiçbir peygamber hatta Muhammed bile böyle onurlandırılmamıştır. İslam tarafından kabul edilen 124.000 peygamber arasında İsa, Muhammed'den sonra ikinci kabul edilir ve İslam Peygamberi öncüsü olduğuna inanılıyor. Arapça ve İslam çalışmaları eski Cambridge profesörü Tarif Halid ''Müslüman İsa'' kitabında 303 hikaye ile geniş bir yelpaze kaynağından Müslüman edebiyatında bulunabilen İsa'nın sözleri ve gelenekleri İslam tarihinin en eski gelenekleri olduğunu vurguluyor. Buda İncil'in Mesih'inden farklı olmayan bir Mesih tasvir ediyor. Müslüman İsa riyazetin koruyucu azizi,doğanın efendisi,mucize işçisi,bir şifacı,bir ahlak,manevi ve sosyal rol modeldir.
''İsa ağaçların yapraklarını yerdi, kıl gömlek giyerdi ve gece bulduğu yerde uyurdu.'' Ölebilecek bir çocuğu,yıkılabilecek bir evi yoktu ve öğle yemeğini akşama, akşam yemeğini de öğlene kaldırmazdı. ''Hergün kendi rızkını getirir,'' derdi.
İslam teolojisine göre Mesih yeni bir yasa yada reform getirmiyor, Allah aşkına dayalı yeni bir yol sunuyor. Belkide bu yüzden İslam'ın sufileri,mistikleri tarafından kabul görüyor. Tasavvuf filozofu Gazali, İsa'yı ''Ruhun Peygamberi'' olarak ve Sufi İbn Arabî "azizlerin mühürü" olarak tasrif ediyor. İslam Tasavvuf'unda İsa İncil'in İsa'sından ''ayırt edilemez.''
Halid'i böyle provokatif bir kitap yazmaya teşvik eden şey neydi? Farklı bir hikaye ile anlatılan tarihi hatırlamamız gerekir: ''İslam, kanun bilgisi ve ruhu arasında mücadelenin bağımsız kahramanı olarak kendi maneviyatı içinde İsa'yı seçti. Birçok yönden dini karşılaşmada başka bir dinin ana maneviyatını benimseyerek ve önemseyerek kendi dindarlığını güçlendirmek dikkat çekici bir hikaye,'' dedi.
İslam, İsa ve annesine saygı duyuyor. Kabul edilmiş İncil'in aksine Kur'an O'nun tutkusunu ilerletmek yerine mucizevi doğumunu geriye yatırır. Bu yüzden sıklıkla 'Meryem'in oğlu' olarak anılır ve bu sebeple annesi ile birlikte görülür. Kur'an'da yer alan bakire Meryem müslümanlarca, kadınlar arasında en yüce manevi konumda tutuyor. İslam'ın kutsal kitabında adı geçen tek kadındır ve Kur'an'ın bir bölümü O'nun adını almıştır. Muhammed insanlık tarihinin dört mükemmel kadınlardan biri olarak Meryem'i gösteriyor.
Gerçekte İslam O'nu bakire olarak düşünüyor ve Hristiyanlıkta yer alan bakire doğum konseptini onaylıyor. İngiltere Müslüman Konseyi imam ve genel sekreter yardımcısı olan İbrahim Moğra: ''O seçilmiş bir kadındı,kocası olmadan İsa'yı dünyaya getirmek için seçilmişti,'' dedi. Bu ortodoks İslam konumudur ve paradoksal olarak Seyid Hüseyin Nasır'ın ''İslam'ın Kalbi'' notlarında bu öğretiler için bugün müslümanlar arasında saygının,Hıristiyanlar ile dinlerarası diyaloğun çok güç olduğunu...Müslümanlar çoğu zaman savunulan gelenekleri bırakıyor..Hıristiyanlık ve İslam'ın karışık bağlantısı Avrupa çapında Müslüman topluluklar için mantıklı olabilir. İslam ve hristiyanlık bu kadar içi içe geçmişken avrupadaki taciz edilen, yılgın ve çoğu zaman saldırı altında olan Müslüman toplulukların islam ve hristiyanlık arasındaki bu ortak noktaların ve özellikle iki dinde de var olan Hz. İsa ve Meryem sevgisi üzerinde durmaları mantıklı olacaktır. Peygamber hayatından bunun için bir ünlü tarihsel örnek vardır. MÖ 616 yılında Mekke'de görevinin altıncı yılında Muhammed, Kureyş pagan kabilelerinden gelen zülme maruz kalan taraftarlarına sığınmak için daha güvenli bir yer bulmaya karar verdi. Hristiyan Habeş kralından onları kabul etmelerini istedi. O'da kabul etti ve 80 den fazla müslüman aileleri ile birlikte Mekke'yi terk etti. Habeşistan'da dostça karşılanmaları Kureyş kabilesini alarma geçirdi ve yurt dışında daha fazla ittifak kazanmalarından endişelenmeye başladılar. Habeşistan hükümdarı mahkemesine Mekke'ye geri dönmelerini ikna etmesi için iki delege gönderdiler. Müslüman mülteciler Kureyşlilerin kafir ve kaçak olduğunu söyledi. Habeşistan hükümdarı, suçlamalara cevap vermesi için Muhammed'in kuzeni ve müslüman topluluğun lideri olan Cafer'i davet etti. Cafer, Muhammed'in, İsa'nın anlattığı Allah'ın peygamberi olduğunu açıkladı ve Kur'an'a göre bakire Meryem ana karnındaki Mesih anlayışını yüksek sesle okudu.
'' (Ey Muhammed!) Kitapta (Kur'an'da) Meryem'i de an.Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.Meryem, "Senden, Rahmân'a sığınırım. Eğer Allah'tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)" dedi.Cebrail, "Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim" dedi. Meryem, "Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde, benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi.Cebrail, "Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir" dedi. '' Kuran :19: 16-21
Karen Armstrong Muhammed'in biyografisinde Cafer'in okumayı bıraktıktan sonra Habeşistan hükümdarının ağladığını hatta sakallarının bile ıslak olduğunu ayrıca piskoposlar ve danışmanların yanaklarından da yaşlar süzüldüğünü yazmıştır. Müslümanlar,Habeş Hükümdarı koruması altında Habeşistan'da kaldı ve dinlerini özgürce yaşayabildiler.
Müslümanlar için İsa'nın kutsallığı sadece bakireden doğmasından kaynaklı değil, bir peygamber ve mesih olarak eşsiz bir öneme sahip. Baba,oğul,kutsal ruh İslam tarafından kabul edilmez.Ortak teolojik zemin bu noktada daralıyor. Ekklesia'nın beyin takımı başı olan Jonathan Bartley: ''her iki tarafında yüzleşmek istemediği dinlerarası diyalog temelinde bir gerginlik var. Ortadoks Hristiyanlarına göre müslümanların İsa'yı görüşü bir küfür ve ortadoks müslümanlara göre hristiyanların İsa'yı görme şekli bir küfürdür,'' dedi. Kur'an Hristiyanlıktaki 3 kutsal ruhu teke indirir:
Ey kitab ehli! Dîniniz hakkında haddi aşmayın! Allah'a karşı haktan (doğrudan, gerçekten) başka bir şey söylemeyin. Mesih İsa, Meryem'in oğludur ve sadece Allah'ın Resûl'ü ve O'nun kelimesidir. (Ruh'ûl Kudüs) Onu Meryem'e ilka etti ve o, Kendisinden (Ruh'ûl Kudüs'den) bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve O’nun resûllerine îmân edin! Ve “Üçtür.” demeyin (baba Allah, oğul Allah ve Ruh'ûl Kudüs diye üç Allah vardır demeyin), vazgeçin, sizin için hayırlıdır. Allah sadece tek ilâhtır. O’nu, “çocuk sahibi olmaktan” tenzih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey) O'nundur. Ve vekil olarak Allah yeter. Kur'an: 4:171
Burada hristiyanlığı, İsa ve Meryem'e ibadet şeklinden ötürü kınıyor.
Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, «Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin. Kur'an: 5:116
Halid'in de işaret ettiği gibi İsa, "tartışmalı bir peygamberdir. Kur'an'ın topluluğunun O'nu tutmak için sahip olduğu doktrinlerden uzaklaştıran tek peygamberdir.'' Örneğin müslümanlar İsa'nın çarmıha gerilmediğini Allah tarafından ruhunun göğe yükseltildiğine inanır.
Ama çoğu müslüman alim İsa'nın İslam anlayışının geçmişteki Ebionites ve Nasıralılar gibi Yahudi-Hıristiyan mezheplerinin bazı inançları ve öğretileri ile uyumlu olduğunu söylüyor. İsa ve mesihe inanıyorlar ancak kutsal ruh kavramına inanmıyorlardı. Müslümanlar, müslüman İsa'nın tarihsel olduğuna inanıyor.
Wilson on yıl önce Daily Express'te : ''İslam, Hristiyanlığın mitolojik bagaj ipoteği olmadan Allah'ın varlığını fikri ve ahlaki kabul etmektir... Bu sebeple hristiyanlık sonraki yıllarda azalacak ve insan kalbindeki dini açlığa Haç değil Hilal cevap verecektir, '' yazmıştı. Büyük doktrinsel farklılıklara rağmen önemli örtüşme alanları kalıyor, tıpkı İsa'nın tekrar gelmesi gibi. Hem müslümanlar hemde hristiyanlar İsa'nın deccali yenmek için döneceğine inanıyor.
Hangi doktrinde olursa olsun müslüman İsa fikri Yahudi-Hıristiyan medeniyetinin dışlayıcı kavramını yeniden formüle etmek ihtiyacı duyan alimlerin azmini güçlendirmek için yardımcı olabilir ve yerini Yahudi-Hıristiyan-Müslüman medeniyetine bırakır. Bu özellikle ABD'de İslamı ''şeytan'' olarak gören Franklin Graham gibi popülist vaizlerin evanjelik Hristiyanların aforoz olmasına neden olabilir. Halid; Yahudi geleneğinin İsa'yı reddettiklerine ama İslam geleneği, özellikle Sufi veya mistik İslam geleneğinin ibadet merkezinde onun için bir yer oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Yinede İsa, İslam'ın inanç ve uygulamasında ezoterik bir parça olmaya devam etmektedir. Mesela İslam'da Noel'in karşılığı nedir? Neden müslümanlar Hz. Muhammed'in doğum gününü kutluyor ama Hz. İsa'nın kutlamıyor? Moğra: ''Kendimize ait yol ile İsa'nın doğum gününü kutlamalıyız, bizim için çok önemli biri...Ama ben, her dini cemaatin ayrı kutlamaları olduğunu düşünüyorum, bu sebeple hristiyanlar farklı müslümanlar farklı kutlayacaktır.''
Moğra ; müslümanları İsa için dışa doğru ve toplu kutlama yapmaya teşvik etme konusunda oldukça cesur. Müslümanların İslam'ın içinde İsa'nın önemini yeniden kurmaya çalışması bir tehlike oluşturur mu? Onlar yanlışlıkla sözde yeniden dirilen bir kampanyanın parçası olabilir mi ve batı dünyasında hristiyanlıkta görünen düşüş ile İsa'ya sahip çıkabilir mi? Bu durum dinlerarası ilişkiler için verimsiz olabilir mi? Neyseki klise liderleri bunlara katılmıyor.
York'ta Başpiskopos olan Dr. John Sentamu :'' Bizimle çok ortak noktası olan müslüman arkadaşlarımla vakit geçirmeyi hep sevmişimdir. Bir camiye girdiğim zaman Allah ve peygamberi Muhammed (s.a.v) adına hoş karşılanmak çok güzel bende İsa Mesih'in adıyla cevap veriyorum '' dedi.
Hıristiyan ve İslam arasındaki gerginlikler İsa konusunda birleşiyor ve buda dünyanın en büyük iki dini arasında oluşan uçurumun kapanmasına yardımcı olabilir. Moğra: İsa üzerinden kavga etmemize gerek yok.O Hıristiyanlar ve Müslümanlar için özel. O'nu paylaşabiliriz,'' dedi.
İslam konusunda uzman olan rahip David Marshall, Hıristiyan ve Müslüman alimler için yapılan bir seminerde Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams'dan gelen yorumlara değindi.Marshall sözlerine: ''Anlaşmazlığımızın kalitesi'' tarafından teşvik edildiğini söyledi. ''Hıristiyanlar ve Müslümanlar birçok noktada ayrılıyor ama hemfikir olmamamız önceden kararlaştırılmış bir şey değil. Müslümanlara Kur'anda ; Kitap ehlinden zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin (Kur'an 29:46) diye emrediliyor ve Hristiyanlar, 'nezaket ve saygıyla' umut vermeye teşvik ediliyor (1 Peter 3:15) Eğer bunu başarabilirsek korkmamız için hiçbir neden yok,'' diye ekledi.
BU MAKALE AYŞE AYDIN TARAFINDAN TİMETURK İÇİN TERCÜME EDİLMİŞTİR
Haber Ara