Kısıtlayıcı sistem hala devam ediyor: Mescitsiz Bilgi Üniversitesi
Üniversitelere başörtüsünün gelmesiyle birlikte, Müslümanların inançları yaşayabilme özgürlüğü de sisteme kısmen dahil oldu. Artık üniversitelerde ibadet etmek serbestleştirilmiş, birçok üniversite kampüslerine mescitler inşa edilerek ibadetler özgürleştirildi. Ancak defalarca talep edilmesine rağmen böyle bir özgürlüğü kısıtlayan üniversiteler de yok değil.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-19 10:54:25
TİMETURK / HABER MERKEZİ
İstanbul Bilgi Üniversitesi de bu kısıtlayıcı sisteme kendisini dahil eden üniversitelerden biridir.
Geçmişten bu yana okuldaki ibadet eden Müslüman öğrenciler birleşerek birçok kez, okul yönetmeliğine mescit taleplerini göndermişler fakat yönetmelik tarafından talepleri sürekli askıya alınmakta. Görülen o ki iki kampüste de mescidin olması Müslüman öğrencilerin, azlığından veye suskunluğundan değil, okulun kampüslerine tamamen mescidi gerek duymamasından ibaret. Yönetmeliğin bahanesi ise artık klişeleşmiş bir gerekçe olarak camilerin kampüslere yakın olmasıdır.
Özellikle, santralistanbul'da ortalama günde üç öğün yemek yiyen öğrencilerin hizmeti için aralıklarla 6'şar kantin açık bulunmakta hatta yetersiz görülmekte iken günde 5 vakit ibadet etmek zorunda olan, Müslüman öğrencilerin bu gereksinimlerini göz ardı edilmekte..
Bilgi Üniversitesi diğer üniversitelerden farklı olarak ciddi anlamda öğrencilerinin taleplerini değerlendiren bir üniverite. Bu konuda birçok örnek verilebilir. Ancak 3 kampüsünden bir tanesine mescit açmıştır onu da kendi rızasıyla açmamış, geri çevrilmeyecek bir şikayetin dayatması sonucu açmıştır.
Okul yönetimi, kampüslere mescit açmamakla Müslüman öğrencilerine dersleri ile ibadetleri arasında tercih yaptırarak zulmetmekten çekinmiyor.
Üstelik Üniversite, 3 ay önce bir gazetede "Bilgi'nin mescid sorunu çözülüyor" adlı başlığıyla yayınladığı habere dair okulda herhangi bir çalışma hala yapılmamakta.. Ve okul idaresinin "basına" değil de öğrencilere verdiği cevaba göre mescit çalışması üniversitenin gündeminde olmayacak.
Türkiye'nin en liberal ve en özgürlükçü olduğunu iddia eden üniversite, ibadetlerini yerine getirmek isteyen Müslüman öğrencilerini umursamıyor. Ciddi bir kurum olan üniversite yönetiminin topluma ve öğrencilere ciddi ve doğru bir tavırla yaklaşması gerekirken, kendi çıkarlarına uyacak şekilde davranmaktan çekinmemekte!
Akıllarda şu soruyu geçirmemek elde değildir tabi. " Türkiye de 28 Şubat kısıtlamalarına öncülük etmiş üniversiteler bile şimdilerde sorgusuz-sualsiz, bahanesiz kampüslerine mescit açarlarken hatta mescitler üniversite sınırlarını aşıp liselere, orta okullarına açılmışken. Ne sebeple hala Bilgi Üniversitesi Kampüslerinin tümüne hakkaniyetli bir şekilde mescit açmıyor..Nasıl oluyor da hala kendisini 'özgürlükçü' kavramıyla çevresine tanıtıyor."
SON VİDEO HABER
Haber Ara