AP, Türkiye’yi neden sürekli eleştiriyor?
Avrupa Parlamentosu’nda bir dönem lehine pankartlar açılan Türkiye, 14 Aralık operasyonu nedeniyle düzenlenen ve “gazetecilere sistematik baskı” boyutunu da içeren oturumda, siyasi eğilim farkı gözetmeksizin, üyeliğe karşı çıkanlar kadar destek olan parlamenterlerce de eleştirildi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-18 04:33:47
Hürriyet'in haberine göre; Parlamenterlerin eleştiri okları özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelirken “yaptırım uygulanması”, “toplumun hükümetten ayrı görülmesi” ve “Türkiye’nin yanlış yöne gittiği” vurguları öne çıktı. AP, ocaktaki oturumunda konuya ilişkin bir kararı kabul edecek. Oturumda öne çıkan bazı vurgular şunlar:
Marietje Schaake (Hollanda) : Rüya kabusa dönüştü. Türkiye’de hukukun üstünlüğüne yönelik sistematik saldırılar durmalı. Ak Parti ve Gülen Cemaati canavarı birlikte yarattı. AK Parti hükümeti Avrupa değerlerinin tersine hareket ediyor. Gazeteciler tutuklanırken katılım süreci bir şey olmamış gibi süremez. Kırılma noktasına ulaştık.
Gunnar Hökmark (İsveç): Erdoğan ülkesini yanlış yöne götürüyor. Sadece üyelikten değil sağlam, saygın ve açık toplumdan uzaklaştırıyor.
Ska Keller (Almanya): Gazeteciler absürt şeylerle suçlanıyor. Sanırım Erdoğan tüm eleştirilere son vermeye çalışıyor. AB ve üye ülkeler de hata yaptı. Başlıkları bloke ederek sivil topluma zarar veriyoruz.
Kati Piri (Türkiye raportörü): 14 Aralık olayları AB’de Türkiye’nin demokratik reformlar alanında ilerleme sağlama isteği konusunda ciddi endişe uyandırdı. Önümüzdeki haftalarda AB’ye ve değerlerine yaklaşma taahhüdüne bağlı olduğuna ikna etmesi gereken Ankara.
Artis Pabriks (Letonya): Türk devletine, hükümetine ve toplumuna ayrı ayrı bakmalıyız. Bizimle aynı değerleri paylaşan milyonlarca insan var. 23. ve 24. başlıkları bloke ederek etkileme şansımızı yitiriyoruz.
Cristian Dan Preda (Romanya): Türkiye’nin dostu olarak hem son olaylardan hem de medyaya yönelik genel yaklaşımdan endişeliyim. AB net sinyal göndermiyor.
Jeroen Lenaers (Hollanda): İlerleme sağlamayan ve sürekli geriye giden tek aday ülke Türkiye. Bu AB açısından yeni bir durum.
Renate Sommer (Almanya): Türkiye’de yaşananlar yeni bir şey değil. Susturulmak için bir karikatür bile yetiyor. Dramatik bir geriye gidiş söz konusu. Naifliği bir yana bırakıp devreye sokulabilecek yaptırımları ele almalıyız.
Mark Demesmaeker (Belçika): Devasa bir sorun yaşanıyor. Basın özgürlüğü sağlıklı bir toplumun bağışıklık sistemidir.
Edouard Ferrand (Fransa): Türkiye’nin demokratik bir ülke olmadığını bir polis devleti olduğunu bir kez daha görüyoruz. Hiçbir şey Erdoğan’ı durdurmuyor.
Kristina Winberg (İsveç): İfade özgürlüğü bir kez daha ayaklar altında.
SON VİDEO HABER
Haber Ara