Almanya'da NSU davasında yeni gelişme

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde görülen 172. davada daha önce Anayasayı Koruma Dairesi'ne muhbirlikte bulunmuş bir aşırı sağcının sahibi olduğu ve aşırı sağ propagandası yapan gazete ile 23 Haziran 1999'da Türk lokaline yönelik saldırı görüşüldü.

"BENİ DİNLESELERDİ, CİNAYETLER ENGELLENEBİLİRDİ"
Gazetenin yayın politikasının, devlete karşı illegal bir mücadele içerisinde bulunduğu ve "gazetenin hedefinde, tek amaçlarının mutlak iktidarı ele geçirmek" olduğu belirtildi.

''Tarif'' kod adlı gazete sahibinin aynı zamanda muhbirlik yaptığı ve geçmişte istihbarat birimlerinin kendini dinlemesi halinde cinayetlerin engellenmiş olabileceğini savundu.

İddialarda sözkonusu muhbir, NSU örgütü üyesi olan Uwe Mudlos'u da tanıdığı ifade edildi.

"EL FENERİNİN BOMBA OLDUĞUNU SONRADAN ANLADIM"
Öte yandan NSU terör örgütü üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt'ın cinayetlerin işlenmeye başladığı 2000 yılından önce 23 Haziran 1999'da bir Türk lokalinin tuvaletine bomba koydukları iddiasıyla ilgili olarak bir bomba uzmanı polis dinlenildi.

Uzman polis ifadesinde bombanın öldürme gücü olan güçlü bir bomba olduğunu ve temizlik görevlisinin sadece yara alarak olaydan kurtulmasını şans olarak niteledi.

Davanın diğer bir sanığı Carsten S’nin daha önceki ifadesinde “Bana, Uwe'ler 'bir el feneri bıraktık’ dediler. Bunun bir bomba olduğunu sonradan anladım” demişti.

Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos tarafından lokalin arka tarafına bırakıldığı iddia edilen boru türündeki bombayı bulan temizlik görevlisi Serkan Y. adlı gencin boruyu el feneri sanıp düğmeye basmasıyla infilak ettiği ifade edilmişti. Olayda Serkan Y. el ve yüzünden yaralanmış ancak o dönem polis olayda aşırı sağ motif bulunmadığını açıklamıştı.

Müdahil avukatlar ise Carsten S'nin açıklamalarının önemli olduğunu ve bazı NSU ile ilgilendirilmeyen olayların bu şekilde netlik kazandığını ifade ettiler.

Geçen haftaki davada tutuklu yargılanan Ralf Wohlleben'in yaptığı tutuksuz yargılanma talebine başsavcılık karşı çıktı. Savcılık mahkemeye sanığın kaçma tehlikesi bulunduğunu ve tehlike arz ettiğini belirterek tutukluluk halinin devamını istedi.

NSU davasına gelecek yıl 15 Ocak'ta devam edilecek.

- NSU olayı

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesinde ve çok sayıda soygunda,NSU örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin kullandığı hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.

NSU davası ise 6 Mayıs 2013'te Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde başlamıştı. NSU örgütünün hayattaki tek üyesi olan Zschaepe, tutuklu yargılandığı davada susma hakkını kullanıyor. Mahkemede, Zschaepe’nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıktan suçlanan 4 sanık daha yargılanıyor.

Almanya'da NSU davasında yeni gelişme

Almanya'da, 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü davasında, bu yılın son duruşması yapıldı.