Paralel yapıya yönelik "tahşiyeciler kumpası"nın içinde yer aldığı iddiasıyla gözaltı listesinde olan ve son dakikada yurtdışına kaçtığı tespit edilen Bugün yazarı Nuh Gönültaş'la ilgili şok bir iddia ortaya atıldı.
Gönültaş'ın "zayıf halka" olduğu, öfke kontrol sorunu, zayıf karakteri ve geveze olması nedeniyle de konuşabileceği endişesiyle paralel yapı tarafından yurtdışına kaçırıldığı iddiası sarstı.
Twitter'ın fenomen hesaplarından "Wake Up Attack" bomba yorumunda şunları paylaştı:
- "ANALİZ :: Nuh Gönültaş neden mi yurtdışında? Çünkü öfke kontrolü sağlayamıyor, zayıf karakterli ve konuşma riski yüksek! Bu yüzden KAÇIRILDI.
- Nuh Gönültaş Gülen Örgütü'ndeki en zayıf halka. Kaçırıldı ama kırmızı bültenle getirilecek ve bu FG'nin getirilmesinin de provası olacak."
İŞTE O TWEETLER:
.jpg)
Adı gözaltına alınacaklar listesinde yer alan Gönültaş, son köşe yazısında söz konusu operasyon kapsamında hangi gereçekye suçlanıldığını okurlarıyla paylaştı.
İşte Nuh Gönültaş'ın 'Neyle suçlanıyorum?' başlıklı o yazısı:
"Davanın özü avcı-tavşan hikayesi gibi.
Hani şu bir avcı bir tavşan vurmuş, biri tutmuş, biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş, biri de hani bana hani bana demiş ya…
Hikaye bu:
- Tahşiyeciler diye bir grup varmış. Bunlar Fethullah Gülen’i eleştiriyormuş.
- Gülen, bu konuda sert bir konuşma yapmış!
- Senaristler bu konuda bir dizi senaryosu yazmış!
- Yönetmen senaryoyu dizi film haline getirmiş!
- Televizyon bu diziyi yayınlamış!
- Köşe yazarları köşelerinde bu dizi hakkında yazı yazmış!
- Polis de Tahşiyeciler’e operasyon yapmış.
– Tahşiyeciler aylarca hapis yatmış.
- Hapisten çıktıktan sonra polisin kendilerine kumpas kurduğu iddiasıyla şikayetçi olmuşlar.
Bu operasyon bu şikayet üzerine yapılan bir operasyon.
Yani operasyonu yapan polisler “operasyon yapabilmek için delil üretmekten” gözaltına alınıyor.
Buna da Yeni Türkiye hukuku deniliyor!
***
- Gülen 6 Nisan 2009’da konuşmuş.
- Bendeniz 20 gün sonra STV’de yayınlanan dizi hakkında bir yazı yazmışım.
- Polis 22 Ocak 2010’da Tahşiyeciler’e operasyon yapmış.
Yayın ile operasyon arasında geçen süre 8 ay.
Şimdi… İddiaya göre bendenizin bu işteki dahli ne?
Benim sütunumda içinde bir Tahşiyeciler geçen tek yazı 26 Nisan 2009’da yayınlandı.
Aslında o yazı denilen şey STV’de yayınlanan “Tek Türkiye” dizisi içindeki “Karanlık Kurul” konuşmalarının aynen yayınlanmasıydı. Sadece içinde Tahşiyeciler geçen bölüm değil, ondan önce de sonra da Tek Türkiye dizisi içinde geçen Karanlık Kurul konuşmalarını pazar günleri sütunuma almışım.
BUGÜN Gazetesi’nin arşivleri açık.
Mesela;
- 29 Kasım 2008 “Karanlık Savaşçıların son toplantısı…”
-7 Haziran 2009 “2011 Projesi bizim için son çare.”
-21 Haziran 2009 “Millete ihanet belgesi deşifre oldu” başlıklı yazılar da ‘Karanlık Kurul” konuşmalarının deşifre halidir, başka bir şey değil.
Olay budur ve operasyona maruz kalanlar bu duruma “kumpas” diyor ve bizi de suçluyor.
***
Polisin yaptığı, hakimin, savcının suçlayıp cezalandırdığı, valinin, emniyet müdürünün operasyonun başarısı hakkında açıklama yaptığı bir operasyondaki varsa eğer yanlışlık, hata, kasıt, kumpas için niye ben de suçlanırım anlamlandıramıyorum.
Durum budur.
Not:
Adaletten değil adaletsizlikten kaçılır.
Ülkemde adalet konusunun ne kadar sorunlu olduğunu bilmeyen yoktur.
Yine de hiçbir yere kaçmadım.
Soruşturma başlamadan belirlediğim programımı tamamlayıp savcıların sorularını cevaplamak için döneceğim.
Kaçtı diye bana küfür eden troller ise yazdığınız küfürlü tweetleri sakın silmeyin, hepinizle teker teker adil bir şekilde hesaplaşacağız. Bana yöneltilen suçlamaya bakıldığında kaçmam için hiçbir sebep olmadığını anlamayanların anlamasını da sağlayacağım. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın.(Bugün)
