Dolar

34,8945

Euro

36,7495

Altın

3.005,84

Bist

10.058,63

ABD yasalarına göre Gülen'in iadesi söz konusu mu?

Whittier Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldırım, 'Henüz bir soruşturma bile yokken ABD'nin Gülen'i Türkiye'ye iade etmesi yasa dışı olur' dedi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-16 12:02:05

ABD yasalarına göre Gülen'in iadesi söz konusu mu?

ABD'de yaşayan Türk ve Amerikalı akademisyenler, Türkiye'deki son gelişmeleri değerlendirerek önemli uyarılarda bulundu. Whittier Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seval Yıldırım, ABD'nin Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade etmesi yolunda bir hamlenin yasa dışı olacağını söyledi.

Gülen'in, ABD'den isteneceği söylentilerinin hukuki sorunlar taşıdığını belirten Prof. Yıldırım, öncelikle konunun resmi bir talep olup olmadığının tartışılması gerektiğini ifade etti. Yıldırım, "Resmi istek olsa bile, bu isteğin ABD-Türkiye arasında 1979'da imzalanmış ve 1981'den beri geçerli olan 'Suçluların Geri Verilmesi Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Anlaşması'na bağlı olarak sonuçlanması gerekir" dedi.

"ABD'NİN GÜLEN'İ TÜRKİYE'YE İADE ETMESİ YASA DIŞI OLUR"

Fethullah Gülen'e karşı henüz açıklanmış resmi bir soruşturmanın olmadığını hatırlatan Yıldırım, "Henüz bir soruşturma bile yokken ABD'nin Gülen'i Türkiye'ye iade etmesi yasa dışı olur. ABD yasalarına aykırıdır." diye konuştu. Daha önce Amerikan Hukuk Fakülteleri Derneği İslami Hukuk Grubu başkanlığı yapmış olan Yıldırım, Gülen'in Amerikan vatandaşı olması durumunda ise o faktörlerin önemsemeyeceğini ve Türkiye'ye iade edilmeyeceğini ifade etti.

"POLİTİKACILAR HUKUKU KONTROL ETMEK İSTER"

Türkiye'de yaşanan hukuki gelişmeleri de eleştiren Prof. Dr. Yıldırım, demokrasilerde halkın kendisini temsil etmek için seçtiği kişilere güvenmek durumunda olduğunu kaydederek, "Bu güveni kötüye kullanan politikacılara seçimler arasında hesap sorabilen sadece hukuktur. Bu nedenle politikacılar hep hukuku kontrol etmek ister. Bazı hükümetlerin yasa değiştirip yeni mahkeme üyeleri ve hakimler atayıp uzun süreli ideolojik kontrol sağlama isteği vardır. AKP'nin en büyük kazançlarından biri hukuku bu derece kontrol altına alma çabalarını açıkça, başarıyla hem de demokrasi adına yapmış olmasıdır." diye konuştu.

Prof. Dr. Yıldırım, yolsuzluk soruşturmasına maruz kalmış hükümet yöneticilerinin hukuk tarafından yargılanması gerektiğine dikkat çekerek, "Hakkında en küçük bir şüphe olan devlet çalışanlarının dahi görevden alınması gerekir. En azından hukuk işlevini tamamlayıp suçluluk konusunda bir sonuca varana kadar." dedi.

THOMAS: GÖREVLİLER HESAP VERMELİ

Cornell Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Chantal Thomas ise kanuna aykırı iş yapan hükümet görevlilerinin tespit edilip yaptıklarının hesabını vermesi gerektiğini söyledi. Hükümet yetkililerin hukuka aykırı bir şekilde hareket etmeleri halinde, kanunların yerine getirilmesi için güçlü bir politik sürecin zorunlu olduğunu vurgulayan yapan Thomas, "Politikacıların tamamen kanun dışı olan hareketlerine politik destek alabilir. Özellikle bu yapılanın genel toplumun yararına olduğu düşüncesi hakimse bu tarz bir destek oluşabilir. Böyle durumlarda demokratik hükümet ve hukukun üstünlüğü arasında bir gerginlik görülebilir. Genel isteğin hukukun üstünlüğü yerine yöneticileri memnun etmek için kanunLarı ilhal ettiklerini görebilirsiniz. Problem ise gerçekte hangi senaryonun gerçekleşeceğidir." diye konuştu.

FRYMER: DEMOKRASİ SINAVDA

Princeton Üniversitesi Siyaset Bilimi Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Paul Frymer de, Türkiye'de yolsuzluk soruşturmasından sonra polis ve yargı çalışanlarının yerinin değiştirilerek davadan uzaklaştırılmasının demokratik olmadığını söyledi. Bu tarz olaylara, elit politikacıların ve toplumdaki popüler kültürün karşı koyup koymayacağının önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr Frymer, bütün demokrasilerin bu tip sınavlara tabi olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Frymer, "Önemli olan kurumların, demokrasi ile uyuşmayan durumların yaşandığı zamanda bile meşru bir şekilde işlevini görebilsin. Bu yaşananlar demokratik bir ortamda gelişmezse o zaman demokrasi tehlikededir. İnsanların ise hukuk kurallarının uzun vadede desteklemesi gerekir." dedi.

Yolsuzluk ve hukusuzluk konularında toplumun tepkisinin, politikacıların olayı ne kadar gündeme getirdiğine ve toplumun olayı ne kadar bildiğine bağlı olduğunu savunan Doç. Dr Frymer, "Buradaki kritik nokta aslında muhalefet partilerinin yolsuzlukla mücadele etmesidir. Tabi bir de özgür medyanın varlığı." diye konuştu.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara