Diyarbakır'da Şeyh Sait artık meydanda
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından, Dağkapı Meydanı'nda asılarak idam edilen Şeyh Said'in adı, geçen ağustos ayında alınan karar uyarınca, kentteki trafik yön tabelalarına konuldu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Şeyh Said'in asılmasının haksızlık ve adaletsizlik olduğunu belirterek, 'Şeyh Said'in asılması toplumun hafızasında çok derin acı ve iz bırakmıştı. Toplumun beklentileri doğrultusunda ismini yaşatmak için Dağkapı Meydanı'na verdik' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-11 10:41:31
Diyarbakır ve çevresinde 1925 yılında meydana gelen Kürt isyanı lideri Şeyh Said ve 47 arkadaşı Şark İstiklal Mahkemeleri'nde yargılandıktan sonra Diyarbakır'ın Dağkapı Meydanı'nda asılarak idam edildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi geçen Ağustos ayında yaptığı toplantıda daha önce orduevinin de bulunduğu Dağkapı Meydanı'nın adını, Şeyh Sait Meydanı olarak değiştirdi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin alınan karar gereği kenti gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin meydana ulaşımını kolaylaştırmak için meydana giden yollarda bulunan yön tabelalarına geçtiğimiz günlerde de 'Şeyh Said Meydanı' yazıları konuldu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, kentlerin tarihleriyle birlikte geleceğe hazırlanması ve tarihlerini güncelleyerek yaşaması gerektiğini söyledi. Diyarbakır'ın 12 bin yıllık tarihiyle yaşadığını dile getiren Kışanak, şunları söyledi:
"Diyarbakır 33 medeniyetin izlerini taşıyor. Bunlara dair tarihsel varlıklarımızı, yeniliyor restore ediyoruz. Bu kentteki en önemli olaylardan biri de Şeyh Said ve arkadaşlarının idam edilmesiydi. Bu toplumun hafızasında çok derin acı ve iz bırakmıştı. Büyük bir haksızlık ve adaletsizlikti. Toplumun beklentileri doğrultusunda bu kentte yaşaması gerekiyor. Biz bu nedenle meclisimizde tartıştık. Şeyh Said isminin meydana verilmesi bizim önerimizdi. Ak Partili meclis üyeleri de destek verdi. Dağkapı'da idam edildikleri ve defnedildikleri de düşünülen bu meydana ismini vermek toplumsal hafızamızda hiç bir zaman silinmeyen, derin bir acı ve iz bırakan bu olayı kentimizde bir meydan isminde yaşatmak istedik. Bu aslında toplumların bir şekilde acılarını unutmasının da bir yoludur. Bununla yüzleşmek, haksızlıkları kabul etmediğini göstermek, yanlışlara karşı daha demokratik bir gelişimin göstergesi olarak bu ismi verdiğimizde, bu şehir, insanlarımız, bir bütün olarak Türkiye'de yaşanan herkes, Kürtler, Şeyh Said'i sevenler ve ailesi bir şekilde rahatladılar. Çünkü son derece önemli bir şeydi. Tarihimizdeki en derin yaralardan biriydi."
Kışanak, kentte yeniledikleri yön tabelalarına geçmişte Dağkapı olarak bilinen meydana verdikleri Şeyh Said ismini de eklediklerini kaydeden Kışanak, "Geçmişte 'Dağkapı' diye andığımız meydanın şimdiki yeni ismi 'Şeyh Said'i de yön tabelalarında yazmaya başladık. Şu anda Dağkapı Meydanı'nı gösteren yön tabelalarımızda meydanın yeni ismi 'Şeyh Said' de yer alıyor. Şehrin farklı noktalarından Şeyh Said Meydanı'na çıkan yolların girişlerine de yön tabelalarına Şeyh Said ismini yazdık" dedi.
"MEZAR YERİ ARTIK AÇIKLANMALI"
Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerinin tespiti için zaman zaman belediye meclisi üyeleriyle konuştuklarını anlatan Kışanak, asıl yapılması gerekenin devletin bu konudaki arşivlerini açması ve mezarların yerini göstermesi gerektiğini söyledi. Kışanak sadece Şeyh Said değil, Seyid Rıza ve Said-i Kurdi'nin de mezar yerlerinin açıklanması gerektiğini savunurken, "Bu toplumun, kimlik, kültür, geçmiş ve inancının bir parçası bu insanlar ve mezar yerlerinin nerede olduğunu bilmiyoruz. Bu hiçbir toplum açısından kabul edilebilir bir şey değil. Kulaktan kulağa gelmiş; Dağkapı Meydanı'nda defnedildiklerine dair bilgiler var. Ancak devletin bu konudaki resmi evraklarını artık açıklaması gerekir" diye konuştu.
"VALİLİK, ONAY MAKAMI DEĞİLDİR"
Şeyh Said ve arkadaşlarının asıldığı Dağkapı Meydanı'na Şeyh Said adını verdikten sonra aldıkları meclis kararını valiliğe bildirdiklerini kaydeden Kışanak, yerel yönetimlerin 'İdari vesayetten' kurtulması için çaba harcadıklarını, meclis kararları ile ilgili sadece bildirimde bulunulduğunu söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, şunları ekledi:
"Valilik bir onay makamı değildir. Zaman zaman politik olarak müdahale etmeye çalışıyorlar. Yanlış şekilde, yasalara aykırı müdahale etmeye çalışıyorlar; Eşbaşkanlık sisteminde olduğu gibi. Eşbaşkanlık sistemiyle ilgili yönetmelik çıkardık. Valilik hiç yasal olmadığı halde bunu mahkemeye taşıdı. Onun görevi de değildi. Yasada, yerel yönetimlerin aldığı meclis kararları mahkemeye götürme yetkisi de tanımamış valiliğe. Mahkeme genel durumu değerlendirerek karar verdi. Meclislerin idari ve siyasi bağımsızlığı vardır. Meclis karar alır, valilik ise sadece bildirme makamıdır, onay makamı değildir. Biz bildirimde bulunuyoruz sadece. Nomalde demokratik olması gereken de bu. Valiliğin bir kentte halkın iradesini temsil eden meclisin aldığı kararlara müdahale etmemesi gerekir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara