Dolar

34,8956

Euro

36,6577

Altın

3.010,32

Bist

10.058,63

CHP, Türkiye'nin 2014 insan hakları raporunu açıkladı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin yıldönümü olan 10 Aralık’ta, CHP hükümetin 2014 'insan hakları karnesini' açıkladı.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-11 14:21:26

CHP, Türkiye'nin 2014 insan hakları raporunu açıkladı



Raporda, hükümetin TBMM'ye getirdiği yeni güvenlik paketi de eleştirilerek, şöyle denildi: Türkiye’de başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan hakları hükümetin ağır saldırısı altındadır. Hapishanelerde, karakollarda, sokaklarda, sınır boylarında, kamusal bütün mekânlarda yurttaşlar, insan onurunu zedeleyen uygulamalara maruz kalmaktadır. Temel insan hakları toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal dönüşümle birlikte genişlerken, hükümet bu genişlemenin önüne her seferinde yeni setler çekmektedir. Bununla da yetinmeyip büyük mücadeleler sonucunda kazanılmış olan hakları gasp etmektedir.

CHP'nin 2014 Türkiye insan haklarıraporunun ana başlıkları şöyle;

 

2229 KİŞİ ÖLDÜ- İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın verilerine göre 2014 yılı boyunca 2.229 kişi yaşamını yitirmiştir. Yaşam hakkı ihlal bilançosunun ayrıntıları şöyle;


YAŞAM HAKKI




ÇÖZÜM SÜRECİ

AKP hükümetinin, Kürt sorununun çözümü konusunda gerek CHP’nin gerekse HDP’nin TBMM’ye sunduğu hiçbir teklifi kabul etmediğini, çözüme dair her türlü öneriye sırtını döndüğünü not etmek gerekir. Bu bakımdan da AKP’nin lafta çözümden yana görünüp icraatta sorunu daha da derinleştiren uygulamaları her geçen gün daha da artırdığını ifade etmek gerekir. Kürt sorunu bağlamında temel hak ve hürriyetlere, yurttaş eşitliğine dair en ufak bir adım atmayan AKP hükümeti, 2015’e yeni güvenlik yasalarıyla girmeye hazırlanmakta ve insan haklarının askıya alındığı OHAL dönemini yeniden diriltmeye çalışmaktadır.

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

İşkence her vesileyle belirttiğimiz gibi karakollardan, cezaevlerinden sokaklara taşmış ve artık gizlenemez hale gelmiştir. 1990’larda işkence ve kötü muamele karakol hücrelerinde yapılırken AKP döneminde sokaklarda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Nitekim İnsan Hakları Derneği, 2014’ün ilk 11 ayında kendilerine 1.018 kişinin işkence gördüğü için başvurduğunu açıklamaktadır. İşkence ve kötü muameleye maruz kalan yurttaşların tümünün bunu şikâyet konusu yapmadığı düşünülürse, bu rakam çok daha yüksektir.


İŞKENCE YAPANLAR KORUNUYOR


İşkence ve kötü muamele yapan kolluk güçleri hakkında adli veya idari yaptırımda bulunulması istisna olmaya, cezasızlık sorunu önemli bir mesele olarak karşımızda durmaya devam etmektedir. İşkence ve kötü muamele bir yana, yargısız infazda bulunan kolluk güçleri hakkında bile etkin bir adli süreç işletilmemekte ve bu sorun her geçen gün katlanarak devam etmektedir. 2014 yılı boyunca neredeyse her hafta yargısız infazlarla ilgili davaları izlemek ve ihlalcilerin etkin bir biçimde korunduğuna tanıklık etmek durumunda kaldık.u ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ve İçişleri Bakanı 'Gezi Parkı bir darbedir' diyor. Eğer bu darbeyse ben darbenin bastırılmasında görev aldım. Beraatımı talep ediyorum'' demiştir. Ali İsmail Korkmaz cinayetinin sanığının bu ifadesi,yaşam hakkı ihlalcilerinin cesaret aldıkları esas güce dair net bir işarettir.

DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

2014 yılında da düşünce ve ifade özgürlüğü iktidar lehinde olması kaydıyla sağlanmış, iktidarı eleştiren yazarlar, akademisyenler, gazeteciler, insan hakları savunucuları, aktivistler baskı ve tehditlere maruz kalmıştır. Hükümet yetkilileri çeşitli vesilelerle gazeteci, sanatçı, yazar veya akademisyenleri miting meydanlarında hedef göstermiş, hükümete yakın medyada da bu hedef gösterme operasyonları sürdürülmüştür. Türkiye’de hükümete yakın olmayan basın ve basın mensupları ağır bir kıskaç altında tutulmakta, otosansür dayatılmakta ve ifade özgürlüğünü kullanan kişiler ciddi saldırılarla karşı karşıya kalmaktadırlar.




ÖRGÜTLENME, TOPLANTI VE GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ
 

İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 2014’ün ilk 10 ayında KCK davalarından toplam 627 kişi tahliye edilirken, aynı dönemde 2.309 kişi gözaltına alınmış, 377 kişi ise tutuklanmıştır. Halen 10 sendikacı tutukludur.


Toplantı ve gösteri özgürlüğü 2014 yılında da fiilen rafa kaldırılmış ve her türlü demokratik hak talebi polis zoruyla bastırılmıştır.


TOPLANTI VE GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ 





CEZAEVLERİNİN DURUMU


Hasta tutuklu/hükümlülerle ilgili sorun devam etmekte ve AKP hükümeti bununla ilgili iyileştirme taleplerini geri çevirmektedir. AKP hükümeti döneminde cezaevlerindeki doluluk oranı daha önce hiç olmadığı kadar artmış ve bu sayı Kasım 2014 tarihi itibariyle 154 bin 197’ye ulaşmıştır. 2013 yılında 140 bin 716 olan tutuklu/hükümlü sayısı AKP iktidara geldiği tarihte 59 bin 429’du. 2014 yılında tutuklu/hükümlü/hükümözlü çocuk sayısında da artış yaşanmış, 2013 yılında 1.878 olan cezaevlerindeki çocuk sayısı 1.984’e çıkmıştır.




İŞ CİNAYETLERİ
 

Taşeronlaştırma, iş güvenliği ve denetim mekanizmalarının sağlanmaması işçilerin kölelik düzenine mahkum edilmesiyle birlikte ağır ihlallere sebebiyet vermiştir. Başta Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliam gibi olaylar olmak üzere toplu iş cinayetleri 2014 yılında zirve yapmıştır. Tüm bu ağır ihlallere rağmen tıpkı yargısız infazlarda olduğu gibi cezasızlık sorunu devam etmiş, hükümet işverenleri kollayan ve sorumluluğunu gizleyen bir tutum içinde olmayı sürdürmüştür. 2014 yılında 1.723 işçi yaşanan “kazalar” neticesinde yaşamını yitirmiştir. Bu ağır tabloya rağmen AKP hükümeti kapsamlı bir iyileştirmeye gitmekten kaçınmıştır


SURİYELİ SIĞINMACILAR AĞIR HAK MAĞDURU


2014 yılında da Türkiye, özellikle Suriye’den kaçan sığınmacıların yaşadıkları mağduriyetlere sahne olmuştur. Sayıları net olmamakla beraber bir buçuk milyonu aşkın sivilin Türkiye’ye sığındığı bir ortamda, sığınmacılar da ağır hak ihlalleriyle karşılaşmaktadır. sığınmacı kadın ve çocukların maruz kaldıkları istismarın bilançosu ortaya çıkarılamamaktadır. Keza, sığınmacıların yoğun bir emek sömürüsü altında, kölelik koşullarında çalıştırılmasına göz yumulmaktadır.…




(Hürriyet)

Haber Ara