Baskında hayatını kaybeden Cengiz Songür'ün oğlu İsmail Songür, ölen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan grup adına açıklama yaptı. Songür, 31 Mayıs 2010'da Gazze Özgürlük Filosuna, İsrail askeri güçlerinin saldırı ve insanlık dışı müdahalesi sonucunda 10 insani yardım gönüllüsünün hayatını kaybettiğini, 55 kişinin de ölümcül şeklide yaralandığını hatırlattı.
Ağır yaralı bir kişinin de bu yıl hayatını kaybettiğini belirten Songür, saldırı karşısında adalet için hukuki sürece başvurduklarını, başvurularının 2 yılda kabul edildiğini ve İsrailli general ile operasyona katılan askerlere dava açıldığını anımsattı.
Songür, davanın ikinci yılında zanlılar hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı alındığını, ancak Adalet Bakanlığının bunu mevzuata aykırı şekilde Dışişleri Bakanlığının "olur"una sunduğunu söyledi. Kararın 6 Haziran'da Dışişleri Bakanlığına ulaşmasına rağmen INTERPOL'e gönderilmediğini ifade eden Songür, bu durumun hukuka uymadığını ifade etti.
Mavi Marmara’da yaşananlara yönelik Komor Adaları'nın sorumluluk yüklendiğini bildiren Songür, Türkiye'ye gelmek isteyen Komor Adaları heyetine Tanzanya'dan sonra Türkiye tarafından vize verilmediğini belirtti.
Songür, Türkiye ile İsrail arasında görüşmeler yapıldığını dile getirerek, "Biz şehit aileleri tazminat konusunu abluka kalkmadan konuşmayı reddediyoruz" dedi.
Adalet peşinde olduklarını vurgulayan Songür, "Başta Filistin olmak üzere, tüm mazlum coğrafyalarda zalimlerin sonu gelmeden mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
Songür ve beraberindekiler, açıklamanın ardından şikayet ve taleplerini Bakan Bekir Bozdağ'a iletmek üzere Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüştü.
